Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1094 E. 2023/325 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1094 Esas
KARAR NO : 2023/325

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
K. YAZIM TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı .. adına kayıtlı … plaka sayılı araç 17/06/2019 tarihinde …..’ın kullandığı ….. plakalı araç ile kaza yaptığını, meydana gelen kaza sonucunda müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan aracın sürücüsü tam kusurlu kabul edildiğini kaza nedeniyle 05/08/2019 tarihinde ekspertiz raporu hazırlandığını ve 19.718,94 TL olduğunu, 08/08/2019 tarihinde 19.998,00 TL olarak davalı adına İşbankası hesabına yatırıldığını, sigorta bilgi ve gözetim merkezi sayfasında alınan kaza tespit tutanağında ise kazaya karışan ….. plakalı aracın %100 kusurlu olduğuna dair rapor hazırlandığını, bu durumda müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan araçtan diğer araca geçtini, müvekkili şirket davalı ile iletişime geçtiğini ancak yatırması gereken parayı yatırmadığı için Bakırköy …. İcra Dairesi …. esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalının söz konusu icra dosyasına itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamını, davalı aleyhine haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle alacak miktarın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıya ödenen miktarın geri ödenmesinin talep edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve yapılan masraflar nedeni ile uğranılan zararlar dahil edilerek tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı tarafa yükletilmesini talep ile dava açmıştır.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hayatın olağan akışında müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığı için değer kaybını alabilmek adına davacı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, davacı da müvekkilinin haklılığını ikrar ederek müvekkiline değer kaybını ödediğini, ödemenin üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen davacı kötü niyetli olarak müvekkilene yaptığı ödemeyi faiziyle geri istediğini, davacı taraf müvekkilinin haklı olduğu gerekçesiyle hiçbir cebir ve baskı olmaksızın hiçbir şekilde yanıltma saiki olmaksızın ödeme yaptığını, bu nedenlerle kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan bila tarihli makine mühendisi trafik uzmanı … tarafından düzenlenen raporda; ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun kazanın oluşumunda birinci derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında kusuru bulunduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın ise herhangi kusuru bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/04/2023 tarihli bilirkişi ….tarafından düzenlenen raporda; davalının maliki olduğu ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 02/02/2023 tarihli bilirkişi Prof. Dr. …., Prof. Dr. …, Dr. Öğr. Üye. …. tarafından düzenlenen raporda; olayda ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun birinci derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında kusuru bulunduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın ise herhangi kusuru bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı ….. plaka sayılı araç ile davalının maliki olduğu ….. plaka aracın karıştığı kaza nedeni ile davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi istemli olarak açılan icra takibine vaki itirazın iptali istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce kazaya karışan araçların kusurunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi ….. tarafından düzenlenen raporda; davalının maliki olduğu ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dosyada mübrez bila tarihli bilirkişi raporu ile …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeni ile çelişkinin giderilmesi için mahkememizce …. Üniversitesi makine-trafik kürsüsünden 3 kişilik bir bilirkişi kurulu oluşturulmuş olup heyet tarafından düzenlenen raporda; ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’nun birinci derecede ve tam %100 (yüzde yüz) oranında kusuru bulunduğu, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ın ise herhangi kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen 02/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalının maliki olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine, davalı tarafından davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 289,59 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 109,69 TL fazla harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 680,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/04/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ….
☪e-imzalıdır.☪