Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/993 E. 2022/644 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/993
KARAR NO : 2022/644

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile kooperatifin kuruluş amacının, üyelerine konut arsası temin etmek, yapılacak inşaatların altyapı hizmetlerini, bir bütün halinde tamamlayıp, hizmete sunmak olduğunu, dava konusu arsanın … Köyü, .. ada, … parsel numarasına kayıtlı olup, …. Kooperatifi tarafından,28/07/1992 tarih, … sayılı kooperatif yönetim kurulu kararı ile, başlangıçta, 1/3’er oranında, …, … ve … adına tahsis edildiğini, tahsis hakkı sahibi …, … ve …’un müvekkilleri … ve …’a üyelik ve tahsis haklarını devrettiğini ve bu şekilde, müvekkillerinin kooperatifin üyesi olduklarını, dava konusu taşınmazın başlangıçta, müvekkillerinin selefi olan kooperatif üyelerine tahsis edilmiş iken, bu üyelerin ve bilahare müvekkilleri tarafından, arsa bedeli ve diğer ödemeler, davalı kooperatife karşı yerine getirildiğini, davalı kooperatif tarafından ferdileşme işleminin gerçekleştirildiğini ve tahsis konusu taşınmazın, müvekkilleri adına tapu devri, ferdileşme yolu ile yapıldığını, müvekkillerinin ve seleflerinin, davalı …. Kooperatifi’ne, bu iş ve işlemlerden dolayı, herhangi bir borcunun bulunmadığını, taşınmazın bulunduğu bölgede, değişik tarihlerde imar uygulamaları yapıldığından tahsise konu taşınmazın yeri sabit kalmak kaydıyla, tapu kayıtlarında değişiklikler olduğunu, davanın kabulü ile, davacılar adına tescil edilen, …., … Mahallesi, … ada, … parsel nolu taşınmaz üzerine, İmar Uygulaması İşlemi ile konulan ipoteğin karşılıksız olduğunun tespiti ile, ipoteğin kaldırılması karşılığı, davalı belediyeye ödenilen 85.795,50 TL’nin, ödeme tarihi olan 12.07.2021 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte, her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, herhangi bir nedenle, davalı … tarafından tahsil edilen ipotek bedelinin iadesinin söz konusu olmaması durumunda, diğer davalı …. Kooperatifi yerine, belediyeye ipotek karşılığı olarak ödenen 85.795,50 TL’nin, ödeme tarihi olan 12.07.2021 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte, davalı …. Kooperatifi’nden alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile Plan ve Proje Müdürlüğünün cevap yazısında belirtildiği üzere … ada …. nolu parsel Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken encümen kararı ile yapılan imar uygulaması sonucunda … ada .. nolu parsel olarak Maliye Hazinesi adına tescil edilmiştir. encümen kararı ile yapılan imar uygulaması mahkeme kararı ile iptal edildiğini, söz konusu parselinde içinde yer aldığı Maliye Hazinesi, T.H.S.S. ….Belediyesi’nin taraf olduğu davada mahkeme kararı doğrultusunda … ada … parsel 14.08.2017 tarih ve .. yevmiye ile T.H.S.S. … Kooperatifi adına tescil edildiğini, …. ada … nolu parseli kapsayan alanda encümen kararı ile imar uygulaması yapılarak … ada .. nolu parsel olarak T.H.S.S. ….. Kooperatifi adına 11.06.2018 tarih ve …. yevmiye ile tescil edilmiş olup, yapılan imar uygulaması işleminde T.H.S.S. ….. Kooperatifine fazladan verilen 81.71 m2 için 510,00 TL/m2 üzerinden 41.672,10 TL ipotek bedeli tesis edildiğini, yapılan incelemede söz konusu parselin 11.06.2018 tarihinde tescil edildiği malikler …, eski malikler … ve … adına 23.07.2018 tarih ve … yevmiye ile ferdileşme işlemi sonucunda söz konusu ipotek bedellerini kabul ederek devir alındığını, daha sonra davacı ….., … ve …’nun hisselerini 09.07.2021 tarih ve …. sayılı yevmiye ile satın aldığını, satın alma işleminde … ve … hisselerindeki ipotek bedellerini kabul etmiş ve kendi hissesi üzerine geçtiğini, daha sonra davacı … ipotek bedelini terkin işlemini yapmak için 12.07.2021 tarih ve … sayılı tahsilat makbuzu ile ipotek bedelini ödediğini, belirtilen ilgili müdürlük yazısı ve ekinde yer alan belge ve mahkeme kararlarınını incelenmesinden, anlaşılacağı üzere hukuka aykırı bir işlem olmadığının anlaşılacağını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
… İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, Plan ve Proje Müdürlüğü, Beylikdüzü Tapu Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
25/04/2022 tarihli Bilirkişiler ….. ve … tarafından sunulan raporda Kooperatiflerde; üye olmayan kişilere tapu tahsis edilemeyeceği gibi ferdileşme işlemi ile tapu tescili yapılamayacağından davacıların devir yoluyla davalı ……. Kooperatifinin üyesi olduğu, … nolu parsel ,Maliye Hazinesi adına kayıtlı iken, Beylikdüzü Belediye Encümeninin 19.11.2009 tarih, … sayılı Encümen Kararı ile yapılan imar uygulaması sonucunda … ada, …. numaralı parsel olarak yine Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, ancak, Encümen Kararı ile yapılan imar uygulaması İstanbul … İdare Mahkemesinin 23.11.2015 tarih ve …. sayılı kararı ile iptal edildiği, söz konusu parselinde içinde yer aldığı Maliye Hazinesi, T. H. S. S. ….. Kooperatifi ve …nın taraf olduğu davada, Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E, … K sayılı kararı doğrultusunda, … ada, …. parselin, 14.08.2017 tarih ve … yevmiye ile T. H. S. S. ….. Kooperatifi adına tescil edildiği,… ada, … numaralı parseli kapsayan alanda Beylikdüzü Belediye Encümeninin 29.03.2018 tarih ve … sayılı kararı ile imar uygulaması yapılarak … ada, …. nolu parsel olarak T. H. S. S. ….. Kooperatifi adına 11.06.2018 tarih ve … yevmiye ile tescil edildiği, yapılan imar uygulaması işleminde T. H. S. S. … Kooperatifine fazladan verilen 81,71m2 için 510,00TL/m2 üzerinden 41.672,10TLipotek bedeli tesis edildiği, Söz konusu parselin 11.06.2018 tarihinde tescil edildiği malikler …, eski malikler … ve … adına 23.07.2018 tarih ve … yevmiye ile ferdileşme işlemi sonucunda söz konusu ipotek bedellerini kabul ederek, devir aldığı, daha sonra davacı ….’un, … ve …’nun hisselerini 09.07.2021 tarih ve …. sayılı yevmiye ile satın aldıkları, satın alma işleminde … ve …’nun hisselerindeki ipotek bedellerini kabul ederek, kendi hissesi üzerine geçtiği, S.S ….. Kooperatifine 81,71m² fazladan hisse verilerek 252,55m² alanlı … ada, … numaralı parsel tescil edildiği, Davacıların …. ada … nolu parsel için toplam 85.795,50.TL ipotek bedeli ödediği, …, Plan ve Proje Müdürlüğünün 16/12/2021 tarih, …. sayılı yazısında, Yakuplu … ada, … numaralı parseli (252,55m2 tapu alanlı) kapsayan alanda 29.03.2018 tarih ve … sayılı Encümen Kararı ile, yapılan imar uygulamasında Düzenleme Ortaklık Payı(DOP) sıfır(0) olarak düzenlenmiş olup, S.S ….. Kooperatifinin 81,71m2’lik hissesi … ada, … numaralı parsele tahsis edilmiş, geriye kalan 170,84m²’lik kısmı … ada, …. parsele tahsis edildiği, ancak söz konusu parselin eski-… ada, … parselin olduğu fiziki alan sınırlarının korunması için 252,55m²’lik parsel oluşturularak S.S ….. Kooperatifine 81,71m² fazladan hisse verilerek 252,55m² alanlı … ada, … numaralı parselin tescil edilmesi karşısında fazladan verilen 81,71m2 için 510,00TL/m2 üzerinden 41.672,10TL ipotek bedeli ödenmesi gerekirken davaya konu 85.795,50.TL ipotek bedelinin davacılardan tahsil edilmesine yönelik takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait bulunduğu, Düzenleme Ortaklık Payı(DOP) sıfır(0) olarak düzenlenmiş ise de, yapılan ipotek işlemi ile parsel, kadastral parsel durumundan, imar parseli niteliğine dönüştüğü, bununla birlikte bedele dönüştürülen alanda parselin %32’sine (81,71/252,55=0,32) tekabül ettiği, bu oranın uygulama tarihindeki azami %40 DOP kesintisi altında kaldığı, ayrıca parsel bütünlüğünün korunmuş olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde yapılan imar uygulaması işleminin davacıların lehine bir durum olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde kooperatifler “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” olarak tarif edilmiştir. Madde de, kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de, bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde gösterilen bu tanımdan açıkça anlaşılacağı üzere kooperatiflerde amaç, diğer ticaret şirketlerinden farklı olarak kazanç elde etmek ve bunu ortakları arasında paylaşmak olmayıp, ortakların ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak ve gidermektir. Kooperatifler, kâr – zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklardır. Bu tanım ve amaç 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 171. maddesinde “Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” şeklinde anlamını bulmuştur. Bu tanım ve düzenlemelere göre, yapı kooperatiflerini tacir kabul edip, tacir sıfatının sonuçlarıyla sorumlu tutmak mümkün değildir. Aksi bir kabul, kooperatiflerin ticari kazanç elde etme amacına yönelik hareket etmeleri sonucunu doğurur ki, bu durumun Anayasada dahi kendisine yer verilen kooperatifçiliğin amacına uygun düşmeyeceği açıktır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 124/1. maddesinde “Kooperatifler” ticaret şirketleri arasında sayılmış ise de, aynı maddenin 2. bendinde kooperatifler “Şahıs şirketleri” ve “Sermaye şirketleri” arasında gösterilmemiştir. TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde yapı kooperatiflerinin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, bu düzenlemelere benzer hükümler, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nda da bulunmasına rağmen (md 18, 136), Yargıtay’ın istikrar kazanan uygulamasında yapı kooperatifleri tacir olarak kabul edilmemiştir. Esasen, yıllardır süregelen Yargıtay uygulamasını (Dairemizin 09.06.2008 tarih ve 2007/2726 esas, 2008/3798 karar ile yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.1996 tarih ve 1995/956 esas, 1996/45 karar sayılı kararları) ortadan kaldıracak bir yenilik de bulunmamaktadır.
“…6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 124/1. maddesinde “Kooperatifler” ticaret şirketleri arasında sayılmış ise de, aynı maddenin 2. bendinde kooperatifler “Şahıs şirketleri” ve “Sermaye şirketleri” arasında gösterilmemiştir. TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde yapı kooperatiflerinin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, bu düzenlemelere benzer hükümler, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nda da bulunmasına rağmen (md 18, 136), Yargıtay’ın istikrar kazanan uygulamasında yapı kooperatifleri tacir olarak kabul edilmemiştir. Esasen, yıllardır süregelen Yargıtay uygulamasını (Dairemizin 09.06.2008 tarih ve 2007/2726 esas, 2008/3798 karar ile yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.02.1996 tarih ve 1995/956 esas, 1996/45 karar sayılı kararları) ortadan kaldıracak bir yenilik de bulunmamaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, davacı … olup tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak mümkün değildir. O halde uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/05/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi…” İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
Dosya tüm delilller ile birlikte incelendiğinde; kooperatiflere karşı Kooperatif Kanunu uygulanacağı durumlarda Ticaret Mahkemesi görevli olup dava konusu olayda ise davacı tarafından Kooperatif Kanunu kapsamında bir talep olmadığı, davacının talebinin …. , …. Mah. … Ada …. parsel sayılı taşınmaz üzerine, imar uygulaması işlemi ile konulan ipoteğin, karşılıksız olup olmadığı, davacının ipoteğin kaldırılması karşılığı ödediğini iddia ettiği 85.795,50.TL yi edemeyeceği, davalı Büyükçekmece Kooperatifi yerine davacı tarafça ödendiği iddia edilen ipotek bedelinin ….. Kooperatifinden talep ettiği anlaşılmakla tarfalar tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak mümkün olmadığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”