Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/986 E. 2022/70 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/986
KARAR NO : 2022/70

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 24/11/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; ihyasını istediğkleri ….. Bilgi İşlem A.Ş ve ….. Gıda Üretim A.Ş ortaklık şirketi ile müvekkili kuruma Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında temizlik hizmeti veren yüklenici firmalar olduğunu, Hizmet Alımı Sözleşmelerine göre yüklenici firma çalışanlarının işçilik alacaklarından yüklenici firmaların kendilerinin sorumlu olduğunu, ancak 4587 sayılı yasanın 2. Maddesi kapsamında müvekkili kurum ile yüklenici firmalar arasında alt işveren/üst işveren ilişkisinin bulunduğu kanaatine varılarak mahkemelerce işçilik alacaklarından yüklenici firmalar ile müvekkili kurumun müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, dava dışı işçilere müvekkili kurum tarafından yapılan ödeme sonrası iş bu yüklenici firmalara rücu davası açılarak müvekkili kurumca yapılan ödemenin iadesi talep edildiğini, dava dışı işçinin açmış olduğu tazminat davasının kesinleşmesini müteakip müvekkili kurum tarafından yapılan tazminat ödemesinin iadesine yönelik açılan rücu davaları Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas, Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas, Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, Gebze…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyalarının bulun- duğunu, ilgili dosyalara ilişkin mahkeme hakimlerince ihya davası açılması taraflarından talep edildiğini, yargılama aşamaları devam eden dosyalara ilişkin farklı celselerde hakimlerce bu hususta taraflarına süre verildiğini, anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi ile sona erdiğini, ancak şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması şirket alacaklılarının alacağının düşmesine sebep olmayacağından tasfiye işlemleri bitmiş, ticaret sicilden terkin edilmiş bir şirketin bu süreçten sonra da birtakım hak, alacak ve borçları ortaya çıkabildiğini, nitekim davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilinden terkini Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. Maddesine göre mümkün olmadığını, ….. Bilgi İşlem A.ş. Ve ….. Gıda Üretim A.Ş belirtilen dava dosyaları dışında çok sayıda rücu dava dosyalarında da davalı konumunda bulunduğunu, rücu davalarının konusunu yüklenici firmalarca ödenmeyen dava dışı işçilere yapılan tazminat ödemeleri oluşturduğunu, iş akdi sona erdirilen işçilerin açtıkları tazminat davalarının kesinleşmesinin uzun zaman aldığını, zaman içinde iş bu yüklenici firmaların tasfiye sürecine girmeleri ve sicilden terkin edilmeleri neticesinde; müvekkili kurumun dava dışı işçilere yaptığı tazminat ödemelerini yüklenici firmalardan rücuen tahsil edebilmesi için açılan davalarda taraf teşkili sağlanamadığı için, dava şartı eksikliği sebebiyle davaların açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerektiğini, bu nedenle müvekkili Kurumun menfaatleri yaptığı ödemeler neticesi zarara uğradığını, ilgi sayılı dava dosyalarında ….. Bilgi İşlem A.Ş ve ….. Gıda Üretim A.Ş’nin davalı sıfatında bulunması sebebiyle şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ek tasfiyesinin (ihyasının) gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu gereğince ek tasfiyeyi talep edebilecek kişiler sınırlı olarak sayılmış olup şirket alacaklılarının bunlar arasında olduğunu, davacısı oldukları rücu davalarında ….. Bilgi İşlem A.Ş ve ….. Gıda Üretim A.Ş dava dışı işçilere yapılan işçilik alacaklarının büyük kısmından sorumlu olduklarını, dolayısıyla şirket alacaklısı olarak menfaatlerinin zarar gördüğünden iş bu davayı açma zarureti hasıl olduklarını, davalı şirkete ulaşılabilmesinin tek yolu yeniden tescil edilmesinin olduğunu beyanla hukuka aykırı olarak yapılan terkin işleminin iptali ile sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …. sicilinde kayıtlı ….. Bilgi İşlem A.Ş. ve ….. Gıda Üretim A.Ş’nin yeniden sicile kaydını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …. Müdürlüğü vekilinin 25/01/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket etmediğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, beyanla davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle; 6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
….. Müdürlüğü’nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ….. Gıda Üretim A.Ş’nin tasfiyesine karar verildiği,son tescilini 07/02/2020 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 09/12/2021 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
….. Müdürlüğü’nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ….. Bilgi İşlem Anonim Şirketi’nin tasfiyesine karar verildiği,son tescilini 25/02/2020 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 25/02/2020 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
….. Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketlerin terkin olmadan önce merkez adreslerinin Bağcılar / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; TTK’nun 543’ncü maddesi uyarınca, tasfiye halinde bulunan şirketin tasfiyesinin kapanması ve terkin işlemlerinin yapılabilmesi için tüm borçlarının tasfiye edilmiş olması, TTK’nun 545’nci maddesine göre yapılan sicilden terkin işleminin hukuka uygun bir terkin işlemi sayılabilmesi için tasfiyenin de usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olması gerekmektedir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise , tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçek- leştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının,ihyası talep edilen şirketler aleyhine açtığı davaların yürütülmesi ve taraf teşkilinin sağlanması için şirketlerin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketlerin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca davalı ….’in şirketlere tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, ….. Müdürlüğünün …. sicil numa- rasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ….. Bilgi İşlem Anonim Şirketi ile yine ….. Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Gıda Üretim Anonim Şirketi’nin tüzel kişiliklerinin Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas,Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas,Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas ve Gebze…Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için sicilden terkin edilen şirketlerin eski tasfiye memuru olan …. T.C. Kimlik numaralı davalı …’in şirketlere tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde .TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40.-TL harcın tasfiye memuru olan davalı ….’den tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 7 tebligat + posta ücreti 241,60 TL yargılama giderinin tasfiye memuru olan davalı ….’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı ….. Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 450,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı sicil müdürlüğü vekili ile davalı tasfiye memurunun yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 27/01/2022

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır