Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/98 E. 2022/616 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/98
KARAR NO : 2022/616

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki içerisinde fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağı sebebiyle İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasından açılan takibe borçlunun haksız ve kötüniyetli itiraz sonrası açılan itirazın iptali davası neticesinde davalı şirkete karşı mükerrer icra takibi yapıldığından bahisle Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; müvekkili şirketin davalı şirketten 6.195,42 TL asıl alacağının olduğunu, davalı şirketin ödeme emrinin gönderildiği 20/06/2011 tarihi itibariyle mütemerrit olduğu ve temerrüt tarihinden itibaren asıl alacağa faiz işletilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, davanın kabulüne, 6.195,00 TL’nin 20/06/2011 tarihinden itibaren işlemiş ticari davalara işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının 07/04/2011 tarihli fatura cari hesap alacağı olduğunu belirterek davayı açtığını, ancak müvekkilinin belirtilen tarihli alacağı bulunmadığı gibi herhangi bir borcunun da bulunmadığını, ayrıca davanın konusu oluşturan aynı alacak için davacı tarafça daha önceden Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas, ….. Karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış ve davanın reddedilerek kesinleştiğini, bu nedenle huzurdaki davanın kesin hüküm itirazı sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin ….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizden verilen 08/07/2020 tarih ve ….. Esas ….. sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 21/12/2020 tarih ve ….. Esas …. Karar sayılı ilamıyla “Davacı tarafından açılan dava alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, alacak davası olmasına rağmen, mahkemece işin esasına girilip esas hakkında inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, davanın itirazın iptali davası olduğu kabul edilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek iş bu esas numarasını almıştır.
Dosyada mevcut 18/06/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından sunulan raporda taraflar arasında davacı tarafından davalıya Kumaş Boyama hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, Davacı ticari defterlerinde dava tarihinde davacının davalıdan 6.196,23 TL alacaklı olduğu, huzurdaki davada 6.195,42 TL’nin tahsili talep edildiği, Davalı tarafından sunulan cari hesap ekstresinde davalının davacıya 0,42 krş.borçlu olduğu, taraflar arasında davalının davacıya kestiği 24.05.2011 tarih 6.195.00 TL bedelli“Reklamasyon” faturası yönünden ihtilaf bulunduğu, reklamasyon faturası kesilmesine dayanak olarak, davacının verdiği hizmetten dolayı davalının zarara uğradığına ilişkin herhangi bir somut delil veya ispat vasıtası sunulmadığı, davalının dayandığı e- maillerin gerek tarih gerekse tutar olarak kesilen fatura ile örtüşmediği, davalının tam olarak davacıya borçlu olduğu tutarı kapatacak şekilde reklamasyon faturası düzenlediği, 24.05.2011 tarihli faturanın 29.06.2011 tarihinde Noter vasıtası ile davacıya gönderilmesinin, davacının ilk icra takibi başlattığı 14.06.2011 tarihinden sonra davalının geriye dönük olarak fatura düzenlediğine işaret ettiği, davalı defter ve belge sunmadığından, bu hususun net olarak tespit edilemediği, hal böyle olmakla birlikte, davalının kestiği reklamasyon faturasını davalıya Noter ihtarnamesi ile gönderdiği, faturanın davacı tarafından 22.07.2011 tarihinde tebliğ alındığı, dosya münderecatında herhangi bir itiraza rastlanmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 15/05/2022 tarihli Bilirkişiler … ve …. tarafından sunulan ek raporda Davalının 150 mt poplin kumaşın ve 45 kg süprem kumaşın tamiri nedeniyle oluşan fire, renk tutturulamaması ve yeniden boyama nedeniyle (KDV dahil) 1.217,24 TL zararının oluştuğu, davacı alacağından davalının 1.217,24 TL zararının mahsubu sonrası davacının davalıdan 6.196.23 — 1.217.24 – 4.978 99 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı tarafından davalıya Kumaş Boyama hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan 6.195,442 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, 6.195.42 TL alacağına davalının ilk temerrüde düştüğü 20.06.2011 tarihinden itibaren işletilecek faizi davalıdan tahsilini talep etmektedir, davalı ise davacıya borcunun olmadığının alacak iddiasının da zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda olup mahkememizce öncelikle davalının zamanaşımı itirazı bakımından dosya ele alındığında eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda kural, zamanaşımı süresinin 5 yıl olmakla birlikte, Borçlar Kanunu’nun 128. ile TBK’nın 149. TBK’nın 153., 154., 156. ve 157. maddelerinde zamanaşımının durması, kesilmesi ve yeni sürenin başlaması halleri de gözönünde bulundurularak faturanın 20/06/2011 tarihli olduğu, bu faturaya davayı olarak mahkememizde açılan ….. Esas sayılı dosyanın dava tarihinin 26/08/2015 tarihi olduğu, mahkeme kararının kesinleşme tarihinin 25/10/2019 tarihi olduğu, işbu dosyanın açılış tarihinin 23/01/2020 tarihi, arabuluculuk başvuru tarihinin 20/1/2019 tarihi olduğu anlaşılmakla zaman aşımını durduran nedenler de göz önünde bulundurulduğunda davanın 5 yıllık zaman aşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşıldığından davalının zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Davacının alacak miktarının tespiti, reklamasyon faturası ve bu reklamasyon faturası kesilmesine dayanak olarak, davacının verdiği hizmetten dolayı davalının zarara uğrayıp uğramadığına ilişkin dinlenen tanık beyanları ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için alınan kök ve ek raporda davalının 150 mt poplin kumaşın ve 45 kg süprem kumaşın tamiri nedeniyle oluşan fire, renk tutturulamaması ve yeniden boyama nedeniyle (KDV dahil) 1.217,24 TL zararının oluştuğu, davacı alacağından davalının 1.217,24 TL zararının mahsubu sonrası davacının davalıdan 6.196.23 — 1.217.24 – 4.978 99 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında açılan davanın kısmen kabulüne, 4.978,99-TL nin temerrüd tarihi olan 20.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Toplam 4.978,99-TL nin temerrüd tarihi olan 20.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 340,11 TL harçtan peşin alınan 105,81 TL peşin harcın mahsubu ile 234,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40- TL başvuru harcı, 105,81-TL peşin nispi harç, 7,80-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 394,51- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.978,99 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 1.216,43- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 193,60 TL tebligat müzekkere gideri, 900 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.093,60- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 874,88 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 218,72-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.056,00-TL’nin davalıdan, 264-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”