Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/963 E. 2022/321 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/963 Esas
KARAR NO : 2022/321

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili …’e ait … plakalı … marka araç, müvekkilinin kontrolünde iken; – 17.08.2021 tarihinde saat 19:00 sularında … ilçesi, … Semti, … Mah., …. Bulvarı üzerinden … Caddesi yönüne doğru yolun en sağ tarafında seyir halindeyken yolun sol tarafında ters yönde seyir halinde olan … plakalı araç sürücü … müvekkilinin şeridine girerek direk müvekkilinin aracına vurduğunu, ayrıca müvekkilinin kaza esnasında şeridinde kaldırıma neredeyse sıfır şekilde konumda olmasına ve karşı aracın kendisine vuracağını tahmin ederek yüksek bir şekilde kornaya basmış olmasına rağmen karşı taraf sürücüsü tek taraflı kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun tespiti için kaza fotoğraflarından başka hiçbir veriye dahi gerek yokken kaza neticesinde müvekkiline %50 kusur oranının isnat edilmesinin mümkün olamayacağını, kazanın meydana geldiği yolda müvekkilinin kendi şeridinde düşük bir hızla giderken, … plakalı aracın sürücüsü araç kullanırken cep telefonu ile konuşmakta olduğunu ve seyir halinde iken arabasının arka kısmına doğru baktığını, sadece taraflar arasında tutulan kaza tespit tutanağında … Plakalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağında işaretlenen şekilde “karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yola girmek” nedeni ile müvekkilinin kullandığı aracın şeridine girerek %100 kusurlu şekilde kazaya sebebiyet verdiği tarafların da kabulünde olduğunu, açık kaza tespit tutanağı ve görsellere rağmen müvekkiline %50 kusur isnat edilmesinin kötü niyet olduğunu , müvekkilinin herhangi bir şekilde kazanın oluşmasında dahli ve kusuru bulunmadığını, davalılardan … kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu, bununla birlikte müvekkilinin hiçbir kusuru olmadan gerçekleşen kaza yüzünden aracında ciddi bir maddi hasar meydana geldiğini, yetkili servis tarafından aracın tamiri için 17.999,30 TL harcama yapıldığını, müvekkiline %50 kusur isnat edilmesi neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen maddi zararın %50’si müvekkilinin kaskosundan karşılanmış ve müvekkilinin kasko poliçesinin bozulduğunu, müvekkilinin kasko poliçesinin …. A.Ş.’ye ait … nolu poliçesi olduğunu, karşı tarafın aracında meydana gelen maddi hasar sebebi ile karşı tarafın aracında meydana gelen maddi hasarın %50’si öğrenebildikleri kadarı ile muallak rakam 4.827,50 TL’nin müvekkilinin zorunlu trafik sigorta poliçesinden karşılandığını, zorunlu trafik sigorta poliçesi de bozulduğunu, beyanla açık kaza tespit tutanağı, görseller ve karşı tarafın dahi kaza tespit tutanağında %100 kusurlu olduğunun açık kabulü olmasına rağmen müvekkiline %50 kusur isnat edilmesi kötü niyetten başka bir şey olmayıp müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının ve davalı …’nin kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunun tespitini, kasko poliçesinin bozulmaması adına müvekkilinin aracında meydana gelen maddi zarar olan (fazlaya ilişkin hakkları saklı kalmak kaydı ile öğrenebildikleri kadarı ile) 17.999,30 TL’nin %50 lik kısmının müvekkilinin Kasko poliçesinden karşılanmış olması dolayısı ile oluşan zararına (maddi hasar ve kazasızlık indirimi ve diğer zararlar) karşılık şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asli ve tam kusurlu … plakalı aracın yukarıda sigorta bilgileri verilen poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması akabinde müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tamamının karşılanmaması sebebiyle oluşan zararına karşılık şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asli ve tam kusurlu … plakalı aracın poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, kazaya %100 kusuru ile sebebiyet veren karşı tarafın aracında meydana gelen maddi hasarın %50 lik kısmının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile öğrenebildikleri kadarı ile muallak rakamı 4.827,50 TL tutarındaki rakam) müvekkilinin zorunlu trafik poliçesinden karşılanmış olması dolayısı ile oluşan zararına ( kazasızlık indirimi ve maddi hasar ve diğer zararlar) karşılık şimdilik 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte asli ve tam kusurlu … plakalı aracın yukarıda sigorta bilgileri verilen poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve …. cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacı taraf iş bu davayı açma gereği duymuş ise de, kaza tarihindeki bahse konu aracım …. Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olup iş bu davanın muhatabının sigorta şirketi olduğunu, olay günü bahse konu kaza Meydana geldi gerekli tutanaklar tutulduğunu, olayın tutanakta yazıldığı gibi olduğunu, sigorta şirketi % 50 her iki tarafı da kusurlu bulduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın kötü niyetli olarak hareket ettiğini, davacının harç ödemekten kaçındığını, bu eksik harç miktarının davacı tarafça tamamlanmasının gerektiğini, kaza nedeniyle iki tarafta % 50 kusurlu olup buna ilişkin olarakta karşt tarafın zararı sigorta şirketi tarafından zaten karşılandığını, davacı tarafın kötü niyetli olarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın arabuluculuğa başvurmadığını, bu nedenle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davayı ve müvekkili şirket sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek şartıyla … plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde,…. poliçe numaralı,15.03.2021-2021 vade tarihleri olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, (sigorta poliçesinde teminat dışı olmayan) maddi zarardan sorumluluğu –poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, … plaka sayılı araçta oluşan hasar aracın kasko Sigortacısı …. Sigorta Şirketi tarafından karşılandığını, hasara ilişkin 9.144,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından … Sigorta Şirketi’ne 29.11.2021 tarihinde 9.144,00-TL ödendiğini, … plaka sayılı araçta oluşan hasarın karşılandığını, karşı yana 21.10.2021 tarihinde 1.344,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, davacının karşılanmamış değer kaybı zararı bulunmadığını, değer kaybı taleplerinin reddini talep ettiklerini beyanla öncelikle arabuculuğa müracaat edilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine, esas geçilmesi halinde ise haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar değer kaybından kaynaklı iş bu dava mahkememizde ikame olunmuş ise de;
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, dava- nın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı nok- sanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı nok- sanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapıl- mıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20. md ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Ka- nun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın öden- mesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ol- ması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya baş vurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mah- kemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapıl- maksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapıl- mıştır.
Davacının açtığı işbu davada; uyuşmazlığın bir miktar paraya ilişkin olduğu , davacı tarafın dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanın noksan olduğu tespit edilmekle davanın usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle üzere;

1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine dair,

5235 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda karar verildi. 28/03/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır