Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/951 E. 2022/311 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/951
KARAR NO : 2022/311

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 14/11/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin pay sahibi olduğu ….. Sanayi ve Ticaret Ltd.. Şti. 05/12/2005 tarihinde yayınlanan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde …. tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiğini, şirketin sermayesinin 500.000,00 TL olduğunu, işbu payların 20.000 paya ayrıldığını, şirketin ilk 10 yıl için temsil ve ilzama yetkili müdürlerinin münferiden yetkili … ve … olduğunu, davalı şirketin nace Kodunun ise …. ( Metalden zincirler ( mafsallı bağlantı zinciri hariç ) ve parçaları ile yay ve yay yaprakları, kaplanmış veya nüveli teller, çubuklar, tüpler, levhalar ve elektrotların imalatı ( elektrik işlerinde kullanılanlar ile elektrik yalıtımı olanlar hariç ) olduğunu, … tarihinde yayınlanan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde görüleceği üzere davalı şirketin ortaklarından …..’in hisselerinin 10.000,00 TL’lik kısmı müvekkili ….. tarafından satın alındığını, bu işlem ile beraber müvekkilinin, ….. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin hisselerinin %2’lik kısmına sahip olduğunu, müvekkilinin 14/03/2007 tarihinde şirket bünyesinde çalışmaya başladığını, akabinde 05/10/2009 tarihinde şirketin %2 hissesine sahip olduğunu ve 11/04/2016 tarihinde şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı şekilde işten çıkarıldığını, müvekkilinin usulüne uygun olarak şirketin genel kuruluna davet edilmediğini, şirket müdürlerinin aynı iş kolunda faaliyet gösteren farklı bir şirketin sahibi ve müdürü olmalarından sebep rekabet yasağına aykırı davrandıklarını, davaya konu uyuşmazlıkta şirket müdürleri ….. ve …..’in aynı işkolunda faaliyet gösteren başka bir şirkette müştereken yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu başkan yardımcıları olmalarının, 2016 yılından bu yana genel kurul düzenlememeleri ve pay sahiplerini genel kurula çağırmamaları, şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneğin kaybedildiğini ve özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiklerini gösterdiğini, bu halde yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda şirket müdürleri ….. ve …..’in haklı sebeple şirket müdürlüğünden azli, şirkete kayyım atanması ve ….. ve …..’in şirket hisse çoğunluğunu elinde bulundurdukları için şirkette mevcut hisselerine tedbir koyulması ile yönetim hakları ve temsil haklarının kaldırılması gerektiğini, davalılara karşı haksız rekabet ve haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat, görevi kötüye kullanma, güveni kötüye kullanma sebebiyle şirket müdürlüğünden azil, şirkete kayyım atanması, yönetim haklarının ve temsil haklarının kaldırılması hususlarında arabulucuya başvurulduğunu, ….. arabulucuk numaralı arabulucuk son tutanağı ile davalılar ile anlaşılamadığının imza altına alındığını, arabulucuk son tutanağının da imza altına alınmasıyla birlikte müvekkilinin uğradığı zararlar ve hak kayıplarının telafisi için bu davanın açıldığını, davalılar ….. ile …..’in, ….. SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.’ndeki hisse çoğunluğunu ellerinde bulundurmaları ve müvekkilini zarara uğratma ihtimallerine binaen, ….. ve …..’in şirket hisselerine tedbir konulmasına, davalılar ….. ve …..’in, ….. SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.ndeki yönetim hakları ve temsil haklarının kaldırılmasına, ….. SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.’nin yetkili müdürleri ….. ve …..’in şirket müdürlüklerinden azline, ….. SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.’nin menfaatleri göz önüne alınarak müvekkili …..’ın dava sonuna kadar şirkete kayyım olarak atanmasına, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece belirlenecek bir kayyımın atanmasını, davalılar ….., ….. ve …. İMALAT SANAYİİ TİCARET A.Ş.’nin rekabet yasağına aykırı davranmaları sonucu şirketin uğramış olduğu zararın hesaplanarak tazminine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, davalıların dava dışı şirketin müdürlüğü görevinden azli ile yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 24/03/2022 havale tarihli kimlik tespitli dilekçesi ile davadan feragat ettiği görülmüş ve vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince alınması gereken 80,70 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden 26,90 TL’nin peşin yatırılan 59,30.-TL harçtan mahsubuna, fazla yatan 32,40 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar vekilinin,davacıdan vekâlet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiğinden bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 320,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığında 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”