Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/948 E. 2021/1218 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/948 Esas
KARAR NO : 2021/1218

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında son ödeme tarihi 05.05.2017 olan 2 adet kaçak elektrik fatura bedelinin ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibinin başlatıldığı, ancak davalının borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini bu nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, kaçak kullanımın olduğu yerin bildirilmesi sonrasında daha ayrıntılı beyanda bulunulabileceği, davalı adına kayıtlı hiç bir abonelik sözleşmesinde kaçak kullanımın olmadığının belirli olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda verilen 22/11/2018 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği; kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine söz konusu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile, ”kaçak elektrik tahakkuklarına göre abonesiz kaçak kullanım olduğu ve dosyada kaçak elektrik kullanılan yerin iş yeri olduğu belirtilmiş olup, mahkemece davalının tacir veya esnaf olup olmadığı yönünden usulünce araştırma yapılarak görevli mahkemenin belirlenerek görevsizlik kararı verilmesi” gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Tüketici mahkemesi tarafından istinaf ilamı doğrultusunda kaçak elektrik tahakkuk ettirilen iş yeri yönünden Beyazıt Vergi dairesine tarafından verilen cevabi yazıda, davalının bilanço esasına göre defter tutan 1. Sınıf tüccar olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememiz …. Esasına kaydının yapıldığı görüldü.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5. maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
HMK’nın 2. maddesine göre;
“(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından kaçak elektrik tahakkuk ettirilen iş yeri yönünden Beyazıt Vergi dairesine tarafından verilen cevabi yazıda, davalının bilanço esasına göre defter tutan 1. sınıf tüccar olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de dosyada mübrez vergi dairesi cevabı incelendiğinde bilanço esasına göre defter tuttuğu belirtilen mükellefin huzurda görülen davanın davalısı olmadığı görülmekle mahkememizce davalının tacir olup olmadığı konusunda yeniden araştırma yapılarak davalının İstanbul Ticaret Odası’nda gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, vergi dairesi tarafından verilen yazı cevabında ise davalının GMSİ yönünden vergi mükellefiyetinin olduğunun belirtilmesi karşısında davalının tacir olmadığı; dolayısıyla da mahkememizin görevli olmadığı tespit edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin kararında kaçak elektrik tutanağının tutulduğu yerin iş yeri olarak kabul edilmesi karşısında davalının artık tüketici olarak da kabul edilemeyeceği; açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlenmesi ve taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra usulüne uygun talepte bulunulmaması nedeniyle davaya görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARINA,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı