Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/908 E. 2022/612 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/908 Esas
KARAR NO : 2022/612

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında yer alan ticari satım ilişkisi sonucu müvekkilin davalıya teslim ettiği ürün ve hizmetlere karşılık birden çok fatura düzenlendiğini, davalıdan bir kısım alacağın da tahsil edildiğini, ancak son olarak davalıya tahakkuk edilen 30/04/2021 tarihli ….. nolu 575.217,45 TL tutarında satış faturasının dava miktarı olan 40.000,00 TL’lik kadar kısmının tahsil edilememesi nedeniyle icra takibine geçildiğini, müvekkilin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini, ücret ödenmesi kısmı dışında davalı ile sözleşmenin uygulanmasının hiçbir aşamasında kendi yükümlülükleri ile ilgili ihtilaf yaşamadığını, davalının bakiye borcu 80.000,00 TL’nin son olarak 40.000,00 TL’lik kısmı için 09/06/2021 tarihli dekontta da görüleceği üzere ödediğini, hatta davalının 09.062021 tarihli dekont üzerinde yaptığı açıklamada 80.000,00 TL’nin borcunun bir kısmı için bu ödemeyi yaptığını not düştüğünü, tarafların geri kalan 40.000,00 TL için iki adet yeni senet düzenleneceği hususunda anlaştıklarını, taraflar arasında 2 adet 20.000,00 TL’lik senet düzenlendiğini, müvekkil tarafından ….. nolu 30/04/2021 tarihli faturadan kaynaklanan alacak için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takibe geçildiğini, neticeten; itirazın iptali ile takibin devamına, icra takibinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont avans faizinin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, davalı aleyhine X20 icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının daha önce de müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatmış olup bu senetlerde sahte olarak tanzim edildiğinden itirazla borcun sona erdirildiğini, Müvekkilin göndermiş olduğu ödemeler, faturalar ve cari hesaplar incelendiğinde müvekkilin davacı yana borçlu değil bilakis alacaklı olduğunu, yine davacı tarafından verilen hizmetin iadesi kapsamında müvekkil iade faturaları kesmiş olup bu iade faturalarının da borçtan düşülmediğini, Neticeten; davanın reddine, %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 40.000,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine 30/04/2021 tarihli fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 12/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 12/10/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 05/05/2022 tarihli SMMM bilirkişisi ….. tarafından düzenlenen raporda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (25.09.2021) itibariyle davacının davalıdan 40.000,00 TL alacaklı olduğu, Davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; 2021 yılı cari hesap ekstresinin müteaddit defalar istenilmesine rağmen sunulmadığından takip tarihi itibariyle borç/alacak tespitinin yapılamadığı, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 30.04.2021 tarihli ….. nolu 575.217,45 TL tutarlı faturadan kalan 40.000,00 TL alacaktan kaynaklı olduğu, davacıya ait Nisan/2021 dönemi BS formunda davacının davalıya Nisan/2021 döneminde 4 adet 1.053.741,00 TL (KDV Hariç) tutarında Mal/Hizmet satışında bulunduğu, Davalı şirkete ait Esenyurt Vergi Dairesi müdürlüğünce dosyaya celp edilen davalıya ait Nisan/2021 dönemi Ba formunda davalının davacıdan Nisan/2021 döneminde 4 adet 1.053.741,00 TL (KDV Hariç) tutarında Mal/Hizmet alışında bulunduğu, Davacı şirket tarafından icra takibinde 30.04.2021 tarihli ….. nolu 575.217,45 TL tutarlı faturadan kalan 40.000,00 TL alacak talep edilmiş olmakla birlikte, mezkur faturanın davalı şirket BA formunda bildirildiği ve kabulünde olduğu, Neticeten; takip tarihi itibariyle taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan 40.000,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının bakiye fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup tarafların kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davacı ve davalının ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı; davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 40.000,00 TL alacaklı olduğu; davalının talebe rağmen cari hesap ekstresini sunmadığından borç/alacak tespitinin yapılamadığı belirtilmiştir. Bilirkişi incelemesi ile davacının BA formu ile davalının BS formunun birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından borca mahsuben davacıya iki adet bono verildiği ve bu nedenle borcun sona erdiği iddia edilmiş ise de dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin E. …, K. … sayılı kararı ile davacıya verilen bonoların kambiyo niteliğini haiz olmaması nedeni ile bonoların dayanak yapıldığı takibin iptaline karar verilerek kararın kesinleştiğinin anlaşılması karşısında davalının bu yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Yapılan usulüne uygun ihtara rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin tamamını bilirkişinin incelemesine ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Tekniğine uygun olarak denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile takdiren kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 40.000,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 8.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 483,10 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.249,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 65,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.565,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 483,10 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı