Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/901 E. 2022/722 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/901
KARAR NO : 2022/722

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 28/10/2016
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı banka tarafından dava dışı … Sis. Yaz.İlet. İnş. Ltd Şti lehine kredi kullandırıldığı, davacınında müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesine imza attığı iddia edilerek kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine Bakırköy … Noterliğinin 30/03/2016 … ve … yevmiye nolu ihtarnamelerinin gönderilmesi neticesinde kredi sözleşmesinden ve borçtan haberdar olduğunu, davacının ne borçlu şirket ne de banka ile herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını, kredi borcuna kefaletinin yada ipoteğinin bulunmadığını, davalı banka tarafından davacıya ait …. plakalı araç üzerine Rehin Sözleşmesine istinaden rehin konulduğunu, davacının kat ihtarnamelerinin kendisine tebliğinden sonra Bursa …. Noterliğinin 04/04/2016 tarih … yevmiye nolu ve 06/04/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnameleri ile cevap verdiğini, kredi sözleşmesindeki kefaleti, rehin sözleşmesini, borcu ve ferilerini kabul etmediklerini, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davacı aracı üzerine konulan rehnin kaldırılmasını, her türlü maddi ve manevi tazminat talep hakkını saklı tuttaklarını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Dava dışı borçlu şirket davalı bankanın … şubesinden ( Alemdar/Kocaeli şubesi müşterilerinden iken 27/01/2016 tarihinde … Şubesine devrolunduğundan) takip edildiğini, dolayısıyla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak da dava dışı şirketin borcu nedeniyle davacı ile yapılan Taşıt Rehni Sözleşmesi nedeniyle rehin borçlusu sıfatıyla adına kayıtlı … plakalı araç üzerine rehin tesis edildiğini, Bakırköy …. Noterliğinin 30/03/2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin davacıya gönderildiğini, dava dışı asıl borçlu şirket hakkında da İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. sayılı ve İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, Taşıt Rehin Sözleşmesinin borçlu şirket tarafından davacı … ‘in imzaladığı rehin sözleşmesi belgesinin E-mail ile davalı bankaya gönderilmiş olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkememizden verilen 08/04/2019 tarih ve … Esas … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla “Somut olayda davalı, taraflar arasında mail gönderilmek suretiyle rehin sözleşmesinin kurulduğunu, davalının daha sonra banka şubesine gelerek sözleşme asıllarını imzaladığını ileri sürmekte davalı vekili ise dava konusu edilen rehin sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bu şekilde bir sözleşmeden kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmesiyle haberlerinin olduğunu ileri sürmektedir. İlk derece mahkemesince davalı bankaya müzekkere yazılarak rehin sözleşmesinin aslı istenilmiş ancak banka az yukarıda bahsi geçtiği üzere 12.03.2018 tarihli cevabi yazısında taşıt rehin sözleşmesinin aslı bulunulmadığından fotokopisinin gönderildiğini belirtmiştir. Ancak ilk derece mahkemesinin bu husus üzerinde hiç durmadan eksik yargılamayla sonuca ulaştığı görülmüştür. Bahsi geçen bu husus uyuşmazlığın çözümünde önemli olmakla ilk derece mahkemesi tarafından, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında sözleşmenin taranıp davacıya gönderilip gönderilmediği, davacının sözkonusu sözleşmeye mail yoluyla onay verip vermediği, konusunda izahat istenip gerekirse araştırma yapılmalıdır. Bu suretle, davaya konu edilen sözleşmenin e-posta adresi üzerinden teati edildiğine dair iddiayı açıklığa kavuşturduktan sonra, rehin sözleşmesinin davacı açısından bağlayıcı olup olmadığı hususundaki tereddüt tam olarak giderilmek suretiyle sonuca ulaşılmalıdır. Kaldı ki kabule göre de; ilk derece mahkemesince taşıt rehin sözleşmesinin yazılı olarak yapılması geçerlilik şartı olarak kabul edilmiştir. Ancak 4721 Sayılı TMK’nın Taşınır Rehni Başlıklı 940/2 maddesinde “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde zilyetlik devredilmeden de taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabileceği, rehin kurulmasına ilişkin diğer hususların tüzükle belirleneceği” düzenleme altına alınmıştır. Şu halde somut olayda rehin sicile tescil edilmiş olduğundan ilk derece mahkemesince rehin sözleşmesinin yazılı olarak yapılmasının sözleşmenin geçerlilik şartı olduğunun kabulü hukuka aykırı olmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek iş bu esas numarasını almıştır.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, davalı banka aleyhine açılan ipoteğin fekki davasıdır.
“….İpoteğin fekkine ilişkin eldeki davada kredi borcu ödenmiş olmasına rağmen ipotek davalı tarafça kaldırılmadığından davanın açılmasına davalı sebebiyet vermiş olup AAÜT 13/1 maddesi gereğince ipotek değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretini davacıya karşı ödemekle yükümlüdür. Ön inceleme duruşmasından önce ipotek fek edildiğinden ve dava konusuz kaldığından AAÜT 6. Maddesine göre hesaplanan 15.077,80 TL nispi vekalet ücreti yerindedir. Davanın açılmasına yukarıda açıklandığı şekilde davalı sebebiyet vermiş olmakla harç ve yargılama giderlerinden de sorumlu olup mahkemece verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Ancak harçlar kanunu gereğince mahkemece maktu harç alınması gerekirken nispi harca hükmedilmesi yerinde değildir. Bu nedenle kararın kaldırılarak karar ve ilam harcına ilişkin miktar düzeltilip yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. Davalı tarafça sadece yargılama gideri ve vekalet ücreti istinaf edilmiş olmakla miktar itibariyle verilecek kararın temyizi kabil olmadığı açıktır. Davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi, … Esas, .. Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; BAM kaldırma kararı doğrultusunda davacının sözkonusu sözleşmeye mail yoluyla onay verip vermediği, konusunda izahat istenmiş olup sözleşmenin imzalanmadığı, maile onay verilmediği beyanı 4721 Sayılı TMK’nın Taşınır Rehni Başlıklı 940/2 maddesinde “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde zilyetlik devredilmeden de taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabileceği, rehin kurulmasına ilişkin diğer hususların tüzükle belirleneceği” düzenlemesi ve 23.05.2022 müzekkere cevabından araç üzerindeki rehnin kaldırıldığı ve 3. Kişiye satıldığı, davalının rehni ön inceleme duruşmasından sonra kaldırmış olması nedeni ile nispi vekalet ücreti takdirine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KONUSUZ KALMIŞ OLMASI NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.474,03 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 4.393,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere gideri toplamı 88,35-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesinin 6 .maddesine göre 26.788,87-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”