Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/887 E. 2022/400 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/887 Esas
KARAR NO : 2022/400

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 10-18 Ekim 2020 tarihli … isimli fuara katılmak üzere sözleşme imzalandığı, müvekkili tarafından fuara katılım bedeli olarak kararlaştırılan 26.538,00 TL’nin ödenmesi amacıyla davalı şirkete senetler verildiği ve sözleşme bedelinin 1.650,00 TL’sini nakit olarak peşin ödediğini; ancak davalı tarafından söz konusu fuarın iptal edildiği, iptale rağmen davalı tarafından senetlerin ve ödenen bedelin müvekkiline iade edilmediği, davalı şirkete haksız olarak ödenen 1.650,00 TL’nin iadesi ile sözleşme uyarınca davalıya verilen bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 10-18 Ekim 2020 tarihli ….. isimli fuara katılmak üzere sözleşme imzalandığı, ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemler kapsamında fuarcılık faaliyetlerinin durdurulması sebebiyle fuarın ileri bir tarihe ertelendiği, fuarın iptal edilmediği; her ne kadar müvekkili şirketin fuarı mücbir sebeple ertelemiş olsa da davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan (davacı vekilinin dilekçesinde de değinmiş olduğu) Fuar Katılım Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde zaten müvekkilinin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava menfi tespit ve ödenen bedelin istirdatı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip getirmediği, dava konusu senedin (bononun) bedelsiz olup olmadığı, davacının icra takip ve dava tarihi itibariyle dava konusu bono/senet nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı, borcun varlığı ve miktarı ile icra tehdidi altında davacı tarafından ödenen bedelin istirdatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
İşbu davanın yasal dayanağını oluşturan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin incelenmesinden; taraflar arasında 10-18 Ekim 2020 tarihli ….. isimli fuara katılım sözleşmesinin imzalandığı; sözleşme bedelinin 1.650,00 TL’lik kısmının peşin, bakiye kısma ilişkin bedelinin ise bono ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının Fuar Katılım Bedeli karşılığında davalıya dava konusu bonoları verdiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmayan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. maddesi ile davalının tek taraflı olarak fuar tarihlerini değiştirme hakkının bulunduğu, fuar tarihinin tek taraflı olarak değiştirilmesi durumunda dahi davacının ödeme ile birlikte sözleşme ile yüklendiği diğer edimlerini yerine getirme yükümlülüğünün devam edeceği imza altına alınmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 10-18 Ekim 2020 tarihli ….. isimli fuara katılım sözleşmesinin imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından söz konusu fuarın iptal edildiği iddia edilmiş ise davalı tarafından söz konusu fuarın iptal edilmediği, salgın nedeni ile fuarın ertelendiği belirtilmiştir. Nitekim mahkememizce yapılan yargılama sırasında sözleşmeye konu fuarın 26 Mart – 03 Nisan 2022 tarihleri arasında gerçekleştirildiği; davalının da söz konusu fuara katıldığı mahkememize bildirilmiş olup bu nedenle huzurda görülen davanın konusuz kaldığı açıktır. Her ne kadar dava konusuz kalmış ise de HMK’nın 331. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması durumunda dava tarihindeki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde davalı tarafın sözleşmeye konu fuarı tek taraflı olarak erteleme yetkisinin bulunduğu, erteleme durumunda davacının ödeme yükümlülüğünün devam edeceğinin sözleşme ile kararlaştırılması nedeniyle fuarın ertelenmesinin, “Fuar Katılım Bedeli” olarak davalıya verilen bononun bedelsizliği sonucunu doğurmayacağı, davacının sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünün devam edeceği başka bir deyişle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin erteleme durumunda ayakta kalmaya devam edecek olması nedenleriyle davacının HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KONUSUZ KALMASI NEDENİYLE DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Şartları oluşmayan davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 453,21 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 372,51 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı