Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/873 E. 2022/643 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/873
KARAR NO : 2022/643

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ve davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, dava konusu alacağın 2020 yılına ilişkin farklı aylardan kaynaklı birden çok faturanın toplam bakiyesinden oluştuğunu, 2020 yılında davalı şirkete toplam 10 adet fatura düzenlendiğini, bunlardan 8 tanesinin mal satış faturası, 2 tanesinin iade faturası olduğunu, davalı şirketin borcunun ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, davalı borçlu aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacının iddialarının aksine, müvekkili şirket ticari defterlerine göre, müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, müvekkilinin 04/11/2020 tarihinde mal iadesi yapmış olup, bu nedenle kendisine gönderilen faturaları iade ettiğini, ticari defterlerin incelenmesi ile müvekkili şirketin, davacı şirkete borçlu olmadığı ortaya çıkacağını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyası ile Küçükköy Vergi Dairesi Müdürlüğü, Yenibosna Vergi Dairesi Müdürlüğü müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut 21/03/2022 tarihli Bilirkişi … tarafından sunulan raporda Davacı şirkete ait 2020-2021 yılı ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve 2020 yılı Ocak-Aralık ayı beratlarının, 2021 yılı Ocak-Eylül ayı defter beratlarının ilgili tebliğe uygun olarak süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davalı şirkete ait 2020 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, 2021 yılı ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve Ocak-Kasım ayı beratlarının ilgili tebliğe uygun olarak süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas Sayılı dosyasından takip 15.07.2021 tarihi itibarı ile davalı şirketten 10.386,00 TL cari hesap bakiyesi kadar alacaklı olduğu, talebi ile bağlılık ilkesi gereği 10.385,35 TL alacaklı olacağı, somut olay bakımından faizin, davacı şirketin davalı şirketi temerrüde düşürdüğü yönünde ihtar ve/veya ihbar bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir somut belge bulunmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 15.07.2021 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari avans faiz işletilmesinin uygun olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
“…Davalı vekili, cevabında, davacının ifasının sözleşme şartlarına aykırı olup, müvekkili nezdinde herhangi bir alacağı doğmadığını, icra tehdidinden kurtulmak için icra dosyasına borç tutarının ödendiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın açılmasından sonra davalı yanca icra dosyasına ödeme yapıldığı, borcun tamamen kapatıldığı, davanın bu nedenle konusuz kaldığı, icra inkar tazminatı talebinin şartları bulunmadığı gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyizi icra inkar tazminatına yöneliktir. Davalı, dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş bulunmaktadır. Dava konusu alacak, hizmet ilişkisine dayalı faturaya bağlanmış bir alacak olduğundan likit niteliktedir. Bu durumda mahkemece İİK`nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir…” T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, …. Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin beyan dilekçesi ile davalının borcunu ödediği bu nedenle davanın konusuz kalmış olması nedeni ile karar verilmesini talep etmiş olup ödeme yapıldığı, borcun tamamen dava açıldıktan sonra ödeme nedeni ile kapatıldığı, davanın bu nedenle konusuz kaldığı, icra inkar tazminatı talebinin şartları bulunmadığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, T.C. YARGITAY …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi davalı, dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş bulunmakta, dava konusu alacak, faturaya bağlanmış bir alacak olduğundan likit nitelikte olduğundan İİK`nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına alacağın %20 si 2.077,08-TL oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KONUSUZ KALMIŞ OLMASI NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20’si olan 2.077,08-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 149,53 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 68,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi gideri toplamı 1.544,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesinin 6.maddesine göre 2.040,00-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”