Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/844 E. 2021/1130 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/844 Esas
KARAR NO : 2021/1130

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından ödenmeyen elektrik bedelinin tahsili amacıya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarından icra takibi yapıldığı, davacının takipten sonra 29.03.2018 tarihinde aracı üzerine haciz konulması üzerine söz konusu icra takibinden haberdar olduğunu, dava konusu borcun …. LTD Şti’ne ait olduğu, 18.06.2015 tarihinde davacının bu şirketin bir kısım hisselerini devir aldığını, 27.10.2017 tarihinde ise hisselerini devrettiği, şirketin borcundan dolayı davacının şahsen sorumlu olamayacağı belirterek, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarından davacının şimdilik 10.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borcun davacının iş yerinde kaçak elektrik kullanması sebebiyle tahakkuk ettiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borcun …., … seri numaralı kaçak elektrik tutanaklarına, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasındaki borcun ise ..,..,..,…,…,…. seri numaralı kaçak elektrik tutanaklarına ait olduğunu beyanla, davanın reddin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takiplerinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 26.12.2019 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takipte kesinleşen 39.839,60 TL, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takipte kesinleşen 12.651,84 TL olmak üzere davasının 52.491,44 TL üzerinden ıslah edildiğini bildirerek ıslah harcını ikmal etmiştir.
Mahkememizce, davaya konu borcun doğumuna sebep olan sözleşmesiz kaçak elektrik tutanağının, davacının ortağı olduğu dava dışı …. Gıda İnş. Tur. Otomotiv San. ve Tic Ltd. Şti. hakkında davalı kurum tarafından düzenlendiğini, elektrik hırsızlığı veya kaçak elektrik kullanımından dolayı bizzat davacıya atfedilecek bir borç bulunmadığı, tutanak içeriğinde, tutanaklar üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığının görüldüğü, davacının dava dışı şirketin bu borcunu (şirket ortağı olsa dahi) kişisel olarak ödemeyi taahhüt etmediği, herhangi bir kefaleti olmadığını, ödenmemiş elektrik borcundan dolayı şirket ortaklarının (kamu alacaklarında olduğu gibi) kişisel sorumlulukları bulunmadığı, dava dışı şirkete ait elektrik tüketim borcundan kaynaklanan alacak nedeniyle davacı şirket ortağının sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından dosyanın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede; davacının, fiilen hakkında kaçak tutanakları tutularak kaçak tahakkukları yapılan dava dışı …. Gıda İnş Tur Otomotiv San ve Tic Ltd. Şti.nde ortak olduğu tarihler ile dava konusu takiplere ilişkin kaçak tutanak tespit tarih ve tahakkukları karşılaştırılarak, belirtilen takiplere ilişkin kaçak tahakkuklarından davacının tüzel kişinin organı sıfatıyla sorumluluğu açısından değerlendirme ve hesaplama yapılmak ve deliller değerlendirilerek bu konuda ek rapor(tek rapor alınmış) yada bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması gerektiği gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin ortadan kaldırma kararı sonrasında tensiple davacının dava dışı şirkette temsil yetkisinin olup olmadığı sorulmuş olmasına karşın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından sadece şirketin müzekkere cevabı tarihindeki güncel ortaklık yapısını gösterir bilgilerin gönderildiği görüldü. Müzekkere cevabının müzekkerede talep edilen bilgileri karşılamadığının tespiti ile mahkememizce Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin dava dışı şirkete ilişkin sayılarının çıktısı dosyamız arasına alınmıştır. Gazete suretleri incelendiğinde davacının dava dışı şirkette 22/06/2015’te ortak olduğu; 06/11/2017’de de ortaklıktan ayrıldığı; davacının ortaklık sürecinde ya da kaçak elektrik tutamaklarının tutulduğu tarihlerde söz konusu şirkette yetkili olmadığı, dava dışı ….’un 08/06/2012’de 20 yıl süreyle münferiden müdür olarak belirlendiği mahkememizce tespit edilmiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin ortadan kaldırma kararında davacının sorumluluğunun belirlenmesi açısından yeni bir bilirkişi incelemesi ya da ek rapor alınması gerektiği belirtilmiş ise de davacının dava dışı şirkette hiçbir zaman yetkili olmamasından dolayı usul ekonomisi ilkesi gereğince bu konuda rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin Esas No: …, Karar No: …. sayılı kararına göre;
“Somut olaya gelince; davacı, davalının işyerinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini öne sürerek, kaçak elektrik borcunun tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlatmış; asıl alacak, işlemiş faiz ile faizin KDV’si olmak üzere toplam alacağın tahsilini talep etmiştir. Davalı ise, temyiz dilekçesinde kaçak elektrik tutanağında belirtilen şirketteki hisselerini tutanaktan önceki bir tarihte devrettiğini, tutanak tarihi itibariyle şirketin hissedarı ve yetkilisi olmadığını savunarak, husumet itirazında bulunmuştur. Kaçak elektrik tutanağında, “ …. San.Tic.Ltd.Şti.- ….”in kaçak elektrik kullandığı açıklanmıştır. Yargılama sırasında, davalının tutanakta belirtilen şirketin kurucu ve yönetici ortağı olup olmadığı araştırılmamıştır. Yönetici ortakların da şirketle birlikte ve şirket gibi haksız fiilden sorumlu tutulmaları gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan olgular göznüne alınarak, öncelikle tutanak düzenlenen adreste faaliyette bulunduğu belirtilen … San. Tic. Ltd.Şti’nin ortak ve yöneticilerinin kimler olduğu, davalının tutanak tarihi itibariyle ortak olup olmadığının Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorulup saptanması, buna ilişkin belgelerin getirtilerek dosya içine konulması, davalının sıfatı ve davaya konu alacaktan sorumlu tutulup tutulamayacağının duraksamasız belirlenmesi, öncelikle husumet sorunu çözümlendikten sonra davanın esası hakkında karar oluşturulması, davalının anılan şirketin yönetici ortağı olmadığının belirlenmesi halinde davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dışı şirkette 22/06/2015 – 06/11/2017 tarihleri arasında ortaklık sıfatının bulunduğu, davacının kaçak elektrik tutanaklarının tutulduğu tarihlerde ve ortak olduğu süreç içerisinde şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, haliyle Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararında da hüküm altına alındığı üzere sadece yönetici ortakların şirketle birlikte ve şirket gibi haksız fiilden sorumlu tutulmaları gerektiğinin açık olması karşısında yönetici ortak olmayan davacının icra takiplerine konu kaçak elektrik tutanaklarından sorumlu olmayacağının kabulü ile davacının menfi tespit talebinin kabulüne, davalının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Her ne kadar mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiş ise de menfi tespit davalarında arabulucuya başvurunun zorunlu olmamasından dolayı hazine tarafından ödenen arabuluculuk ücretinin zorunlu yargılama giderleri olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle huzurda görülen davada dava açmadan önce arabulucuya başvurulması sonucunda hazine tarafından ödenen arabuluculuk ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilemeyeceğinden söz konusu ücretin ihtiyari olarak arabulucuya başvuran davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 39.839,60 TL, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 12.651,84 TL tutarında davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2- Şartları oluşmayan davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.585,69 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 896,43 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.689,26 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 96,50 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 896,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 896,43 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.623,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokulğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021
Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”