Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/828 E. 2022/750 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/828 Esas
KARAR NO : 2022/750

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin müvekkillerinden almış oldukları 12.000 USD bağlanma parasını sözleşmeyi imzalamamalarına rağmen müvekkillerine iade etmedikleri, bu kapsamda davalı şirketlerin sözleşmeyi imzalamamaları ve sözleşme gereğince de yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle iade etmeleri gerektiği belirtilip, müvekkillerinin alacağının tespit edilmesine, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin 106.320,003 TL asıl alacak ile 14.857,867 TL işlemiş faiz değeri olmak üzere toplam 121.177,87 TL üzerinden devamıma, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ve ferileriyle ödemeye, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkilleri arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, ayrıca davacı tarafça müvekkillerine iddia edildiği gibi bir bağlanma parası ödenmediği, davacı tarafın iddialarının mesnetsiz ve soyut iddia olmaktan ileri gidemediği, iddialarına dair yeterli somut delillerin davacı tarafça sunulamadığı, davanın öncelikle husumetten aksi halde esastan reddinin gerekmekte olduğu, davacı tarafın kötü niyetli olduğu, ikâme edilen davanın reddi ile davacı tarafın icra takibinde belirtilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 12.000,00 USD asıl alacak, 1.445,67 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.445,67 USD üzerinden borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlulara ayrı ayrı 07/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular tarafından süresi içerisinde 07/09/2021 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 06/06/2022 tarihli .. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 23.11.2020 tarihinde davacının davalıya banka yoluyla (EFT) ve “kaparo ödemesi” açıklamasıyla 12.000 USD göndermesiyle başladığı, takip eden dönemlerde taraflar arasında herhangi bir işlem gerçekleşmediği, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalıya 23.11.2020 tarihinde banka yoluyla (EFT) ve “kaparo ödemesi” açıklamasıyla 12.000 USD gönderilip gönderilmediği, gönderildiyse geri ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı, 12.000,00 USD asıl alacak, 1.445,67 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.445,67 USD ve takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar faiz talebiyle 23.08.2021 tarihinde harç ödenerek icra takibine başlandığı, takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın açıldığı, Dosyada, 23.08.2021 tarihli icra takibi öncesinde borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığı, bu kapsamda davalının temerrüt tarihinin, icra harcının da yatırıldığı 23.08.2021 olarak tespit edildiği, Davacının ticari defterlerinin incelemeye ibraz edildiği, davacıya ait ticari defterlerinin HMK 222.2 kapsamında delil olarak kabul edilebileceği, Davalının ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği, ibrazdan kaçınıldığı, Davacının davalıya 23.11.2020 tarihinde banka yoluyla 12.000 USD ödeme yaptığı, bunu ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak TL’ye çevirerek 90.942,00 TL olarak ticari defter kayıtlarına aldığı, işbu rapor tarihi itibariyle söz konusu tutara ilişkin davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, iade-mahsup vb. gibi borcu azaltacak herhangi bir işlemin de gerçekleşmediği, söz konusu alacağa davacı tarafından ara dönemlerde değerleme işlemi yapmadığı için 12.000 USD alacağın davacının defter kayıtlarında 90.942.00 TL olarak görünmeye devam ettiği, Davalının icra takibiyle birlikte, yani 23.08.2021 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, bu kapsamda icra takibinden önceki döneme ilişkin faiz hesaplanmasının mümkün olmadığı, buna karşın davacının icra takibinden itibaren faiz talebinin yerinde olduğu hususları tespit edildiği anlaşıldı.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nın 115. maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle icra dairesinde usulüne uygun şekilde icra takibinin başlatılması gerekmekte olup itirazın iptali davaları bakımından usulüne uygun bir icra takibinin bulunması HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.
İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. ve 03/06/2021 tarihli kararına göre;
“İİK’nın 58/3 maddesine göre, icra takibinde, alacağın Türk parası ile tutarının, alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin gösterilmesi gerekir. Ancak uygulamada yabancı para alacağını gösteren ve ayrıca Türk Parası karşılığını belirten takip talepleri de geçerli kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla Yargıtay alacaklının yabancı para alacağını takip talebinde gösterdikten sonra tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Parası karşılığını talep etmesinin mümkün olduğu, harca esas miktarın belirlenmesi için takip talebinde Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği görüşündedir. Görüldüğü gibi Yargıtay yabancı para üzerinden takibin devamına karar verilebileceğini kabul etmektedir. Ancak yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emri İİK’nın 58/3 maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez (A. Değnekli, S. Kısa, İtirazın İptali Davaları, 2. Baskı, sh.165)”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının yabancı para alacağının tahsili amacıyla davalılar hakkında icra takibi başlattığı; dosyamız arasına celp edilen icra dosyasının incelenmesinde takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği tespit edilmekle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir icra takibinin olmadığının kabulü ile (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/12593 E., 2015/9366 K. ve 24/06/2015 tarihli kararı; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/78 E., 2021/696 K. ve 03/06/2021 tarihli kararı) HMK’nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.069,42 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.988,72 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır