Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/819 E. 2021/1156 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/819
KARAR NO : 2021/1156

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı, Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 01/10/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ;Müvekkili şirketin terkininin 19 Temmuz 2021 tarih ve 10372 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan edildiğini, terkin amacının şirkete ait aktif ve pasiflerin sıfırlanması, tüm hesapların kapatılması ve şirket faaliyetlerinin sona ermesi olduğunu, terkin edilen müvekkili şirketin hesaplarının sıfırlanmamış olduğunu ve terkin işlemlerinin tam anlamıyla yerine getirilemediğini, müvekkili şirketin aktif olarak bir adet …. model … plakalı Nissan marka otomobili ayrıca pasifi olarak ise borçlu sıfatının haiz olduğu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcu bulunduğunu, icra dosyasının halen açık olup, icra işlemlerinin devam ettiğini, bahsi geçen araca bu dosya kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu lehine haciz mevcut olduğunu, müvekkili şirket adına kamu borcunun ödenebilmesi adına aracın satılması gerektiğini, şirketin tasfiye halinde olduğundan dolayı gerekli işlemlerin yapılamadığını, müvekkilinin amacının şirketin tasfiyesinin doğru şekilde yapılması olduğunu ve borçlarının tamamının ödenmesi olduğundan davanın açıldığını, izah edilen nedenlerle, tasfiye durumunda olan müvekkili şirketin ihyasına karar verilmesini, Ekim 2021 sonuna kadar SGK borçları kapsamında yapılandırma imkanı bulunması nedeni ile davanın dosya üzerinden ivedilikle karara bağlanmasını talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 25/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrası, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü haiz olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
…nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin son tescilini 17/07/2021 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 17/07/2021 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
… tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Esenyurt / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;TTK’nun 543’ncü maddesi uyarınca, tasfiye halinde bulunan şirketin tasfiyesinin kapanması ve terkin işlemlerinin yapılabilmesi için tüm borçlarının tasfiye edilmiş olması, TTK’nun 545’nci maddesine göre yapılan sicilden terkin işleminin hukuka uygun bir terkin işlemi sayılabilmesi için tasfiyenin de usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olması gerekmektedir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise , tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile açılan icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve takibin yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden ve ihyası talip edilen şirketin üzerine kayıtlı aracın olması nedeniyle davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, bu takipte borçlununTasfiye Halinde … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği,icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve takibin yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı …’ın, şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, …nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve şirkete ait … plaka sayılı aracın satış işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨59,30 Başvurma Harcı ile ¨59,30 Peşin Harcın davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 6 tebligat + posta ücreti ¨58,00 yargılama giderinin eski tasfiye memuru olan davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨5.100,00 ücreti vekaletin davalı eski tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı … vekili ile davalı tasfiye memurunun yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 09/12/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”