Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/816 E. 2022/491 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/816
KARAR: 2022/491

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 01/10/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın …. Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı …. LTD.ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefillerin de işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, işbu sözleşmeye istinaden taksitli kredi kullandırıldığını, verilen kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi üzerine Bakırköy … Noterliğinin 28/06/2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile hesabın kesilip kat edildiğini, verilen (3) günlük süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez Bakırköy …. İcra Md. … sayılı dosyası ile şimdilik açıklaması ile 5.000.000,00 TL nakdi alacağın tahsili için ilamsız icra takibi açıldığını, davalıların asıl borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu beyan edilerek, ….-…. ve …. A.Ş.’nin borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, kefalet borcunun rehinle teminat altında olmadığı için, kefillerin kefalet borçlarının değil, dava dışı asıl kredi borçlusunun borcunun teminatını teşkil ettiğini, diğer muris kefil …’ın 16/08/2019 tarihinde vefat ettiğini, geriye …. ve …’ın yasal mirasçı olarak kaldıklarını, …. ve …’ın mirasçı sıfatıyla değil, müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduklarını, muris …’ın 13/04/2018 tarihli sözleşmede 6.000.000,00 TL İlimitli kefaleti bulunduğunu, işbu sözleşmede … ve … A.Ş.’nin de müteselsil kefaletlerinin bulunduğunu, diğer 20/11/2019 tarihli sözleşmede ….-… ile … A.Ş.’nin de 7.500.000,00 TL limit dahilinde kefaleti bulunduğu, TBK’nun 586 m. uyarınca dava dışı kredi borçlusu şirket bakımından kredi her ne kadar rehinle teminat altına alınmış olsa da, bu durumun kefiller aleyhine icra takibi yapılmasına engel teşkil etmediğini, muris …’ın vefatından önce kullandırılan …. no.lu taksitli kredi borcundan yasak mirasçı …’ın TBK’nun 599/2 m. uyarınca sorumlu olduğunu, mülkiyeti muris …’a ait olan taşınmaz üzerinde 1.derecede 10.000.000,00 EURO, 2.derecede 5.500.000,00 EURO ve 5.derecede 15.000.000,00 TL tutarlı ipoteklerin davalıların kefalet borçlarının teminatını kapsamadığını, temerrüt faizi GKS’nin 10.5 m. uyarınca 27 oranındaki en yüksek faizin 2 katı mertebesinde 054 oranında belirlendiği, müvekkili bankanın şimdilik 5.000.000,00 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 02/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı banka ile dava DIŞI kredi lehtarı/borçlusu (asıl borçlu) … LTD. ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, anılan sözleşmeleri davalı/kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, müteselsil kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri muris kefil …’ın 6.000.000,00 TL olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarının 5.51 2.226,01 TL olduğu, bu miktarın temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından yasal mirasçı …’ın sorumlu oldukları, öte yandan kefillerden …’ın 7.500.000,00 TL olduğu, diğer kefillerin ise toplam 13.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 7.478.839,14 TL olduğu nazara alındığında, hesaplanan asıl alacağın, sözkonusu 3 ayrı kefil bakımından, şahsi kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin (… A.Ş.; …. ve …) hesaplanan mevcut borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 5.000.000,00 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %48,40 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun 5 gider vergisi ile birlikte istenilebileceği, muris kefilin (…) yasal mirasçısı …’ın sorumluluğu yönünden (Muris kefilin (…) kefalet imzası bulunan sözleşme kapsamında kullandırılan kredi için), muris kefil …’ın esasen yasal mirasçıları; …, … ve …. ise de, mirasçı … dışında kalan diğer mirasçıların sözleşmede aynı zamanda kefalet imzaları da bulundukları için, … ve … ‘ın huzurda görülmekte olan davadaki konumları gereği müteselsil kefil oldukları için, takip ve davada taraf oldukları anlaşılmaktadır. Yani anılan kefiller mirasçı sıfatıyla değil, kefaleten (… ve …) borçtan sorumlu oldukları söylenebilir, tesis edilen 1. Ve 2.derecedeki toplam 15.500.000,00 EURO ipotekle davalı kefil … Uluslararası Nak.Turz.Tic.A.Ş.’nin kredi borçlarının teminat altına alınmış olduğu gözönüne alındığında, anılan şirket hakkında ilamsız icra takibi yapılıp yapılamayacağı mahkemenin takdirleri dahilinde kaldığı yönünde görüş bildirmiştir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 13/04/2018 ve 20/11/2019 tarihli oldukları,davalı/kefillerin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu,davalı …’ın ise kefil …’ın mirasçısı olduğu anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Dava dışı kredi lehtarı … Uluslararası Nak.Ant.Ltd Şti.’ne taksitli kredi kullandırılmıştır.
Akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca,Bakırköy … Noterliğinin 28/06/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde nakdi kredi borcunun ödenmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği görülmektedir.
Davalı/kefîl ve dava dışı kredi lehtarı adına çıkartılan tebligatların tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 13.maddesi uyarınca; “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. Uyarınca geçerli ve bağlayıcı delil olacağını kabul ve beyan ederler.” şeklinde olup gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekecektir.
Bilindiği üzere,01/07/1987 tarihinde yürürlüğe giren 30/06/1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19/02/1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Sözleşmenin 10.5. m. Hükmünde temerrüt faizi ve oranı düzenlenmiş olup genel Kredi sözleşmesindeki hükümler ve davacı bankanın fiilen uyguladığı temerrüt faizi gözönüne alındığında,bankaca takibe uygulanan faiz oranının yerinde olmadığı ,fiilen uygulanan akdi faiz oranı gözönüne alınarak temerrüt faizinin belirlenmesi gerektiği ve bilirkişi raporuna göre de bu oranın %48,40 olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,davacının,mirasçı …’tan 5.512.226,01.-TL diğer davalılardan ise 7.478.839,14.-TL alacağının bulunduğu,ancak talep ile bağlı kalınarak alacağın 5.000.000,00.-TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde,söz konusu banka alacağının ipotek ile teminat altına alındığını savunmuş ise de,getirtilen ipotek akit tabloları incelendiğinde,ipoteğin davalı kefil … Ulus.Nak.Tic.San.A.Ş.’nin kendi borcu için verildiği,kefaletten kaynaklanan borçlar nedeniyle verilmediği anlaşıldığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.Yine davalı vekili itiraz dilekçesinde davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında da 20/11/2019 tarihli genel kredi sözleşmesi dayanak gösterilerek takip yapıldığını,davalılar hakkında mükerrer takip yapıldığını savunmuş ise de,ilgili icra dosyası ve itiraz üzerine açılan mahkeme dosyası incelendiğinde,20/11/2019 tarihli iki farklı genel kredi sözleşmesi bulunduğu,davacının her iki icra dosyasına dayanak teşkil eden 20/11/2019 tarihli sözleşmelerin farklı sözleşmeler olduğu anlaşıldığından bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile dava dışı şirket arasında 2 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı,dava dışı şirketin kredi lehtarı asıl borçlu,davalı … dışındaki davaların kefil sıfatıyla sözleşmede imzasının bulunduğu,davalı …’nin sözleşmede kefil olarak imzası bulunan …’ın mirasçısı olduğu,sözleşme limitlerinin toplam 13.500.000,00.-TL olduğu,dava dışı şirketin kredi lehtarı olarak taksitli kredi kullandığı,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirket hesabı kat edilerek dava dışı şirket ile davalılara ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı/kefiller ve mirasçı aleyhine icra takibine geçtiği,davalılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka nakdi alacağının talep ile bağlı kalınarak 5.000.000,00.-TL olduğu,davalı kefiler ile muris ….’ın şirket ortağı ve yöneticisi olması nedeniyle eş muvafakatinin gerekli olmadığı, anlaşılmakla davanın kabulü ile davalıların icra takibine vaki itiraznın iptali ile takibin idevamına,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; davalıların Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 5.000.000,00.-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %48,40 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 1.000.000,00.-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 341.550,00 karar ve ilam harcından peşin alınan 60.446,80 TL’nin mahsubu ile bakiye 281.162,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen 59,30 Başvurma Harcı, 60.387,50 TL Peşin Harç ve 8,50 TL vekalet harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 15 tebligat ücreti 196,60 TL, bir bilirkişi inceleme ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.196,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 138.625,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına ¨330,00 x 2 saat= ¨660,00) X 2 = ¨1.320,00 arabulucuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 535,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 28/04/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”