Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/810 E. 2022/709 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/810 Esas
KARAR NO : 2022/709

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. Sok. No:2 Esenyurt adresinde tekstil/konfeksiyon imalatı işiyle uğraştığını, davalı şirketinde, aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalının piyasaya sunmak istediği tekstil/konfeksiyon ürünlerini fason olarak dışarıda, müvekkili gibi firmalara yaptırdığını, davalının, müvekkiline şort ve pantolon dikimi konusunda sipariş verdiğini, müvekkilininde bu siparişin gereğini yapmış, 1374 adet pantolon ve 319 adet şort dikerek davalıya teslim etmiş olduğunu, müvekkilinin anlaşılan fiyattan fatura keserek davalıya teslim ettiğini, ancak davalı şirket, fatura bedeli olan, 33.453,68 TL. ödemesi gerekirken 28.171,52 TL. ödemiş ve hiçbir geçerli neden ileri sürmeksizin 5.282,16 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlatılmış ise de, davalının itirazı üzerine işbu takibi durdurduğunu, dava ön şartı olan arabuluculuk yoluna gidilmiş, tarafların anlaşamadıklarını, tutanakla hüküm altına alındığını, müvekkilinin bakiye 5.282,16 TL alacağı ödenmediğinden dolayı, işbu davanın açılması gereği ve menfaatinin hasıl olduğunu, davalının Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, haksız yere takibe itiraz edip, takibin durmasına neden olduğundan dolayı davalının %20icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 5.282,16 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 02/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 30/07/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 17/05/2022 tarihli dilekçesinde bilirkişi mali müşavir … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin fason konfeksiyon/tekstil dikim işi yapılması şeklinde 09.12.2020 tarihinde başladığı, açık cari hesap şeklinde kurulduğu, 24.12.2020 tarihinde davalı tarafından davacıya yapılan 28.171,52 TL ödeme ile davacı adına düzenlenen 24.12.2020 tarih ve 5.282,16 TL tutarlı fiyat farkı faturasına kadar devam ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 22.12.2020 tarih … no’lu ve 33.453,68 TL tutarlı faturanın 5.282,16 TL tutarındaki kısmının ödenip ödenmediğinden kaynaklandığı, 5.282,16 TL asıl alacak ve takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar faiz talebiyle 09.02.2021 tarihinde harç ödenerek icra takibine başlandığı, takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın açıldığı, hukuki değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, HMK 222/2 kapsamında, davacı ve davalıya ait ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olsa da, açılış ve kapanış tasdikleri Kanunda öngörülen sürelerde yaptırılmış olsa da ve uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtlar birbirini doğrulamış olsa da; tarafların ticari defterlerindeki kayıtların karşı tarafın kayıtlarına aykırı olması nedeniyle, tarafların ticari defterlerinin HMK 222/3 kapsamında sahibi lehine delil olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlığa ilişkin taraflarca sunulan fatura ve ödeme belgeleri incelendiğinde, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 22.12.2020 tarih … no’lu ve 33.453,68 TL tutarlı faturanın 28.171,52 TL tutarındaki kısmının 24.12.2020 tarihinde banka yoluyla (EFT) ödendiği, taraflar arasında bu ödemeye ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, icra takibine ve davaya konu edilen 5.282,16 TL tutarındaki kısmın ise davalı tarafından davacı adına düzenlenen 24.12.2020 tarih ve 5.282,16 TL tutarlı fiyat farkı faturası ile kapatıldığı (ödendiği), fiyat farkı faturasına davacı tarafından itiraz edilmediği; bu durumda icra takip ve dava tarihi itibariyle davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanunda belirtilen sürelerde yaptırıldığı; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.282,16 TL alacaklı olduğunun görüldüğü; davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığının görüldüğü; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacı adına düzenlenen 24/12/2020 tarihli 5.282,16 TL tutarlı fiyat farkı faturasından kaynaklandığı; davacı tarafından adına düzenlenen bu faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediği; bu nedenle davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu ve davacının, davalı tarafından adına düzenlenen 24/12/2020 tarihli 5.282,16 TL tutarlı fiyat farkı faturasına süresi içerisinde itiraz edilmemesi nedeni ile açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İş yoğunluğu nedeniyle gerekçesi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Yasası’nın 294/4 Maddesi Uyarınca Bir Ay İçinde Dava Dosyasına Eklenmek Üzere;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/07/2022

Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪