Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/802 E. 2021/831 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/802 Esas
KARAR NO : 2021/831

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2015
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin …lerin üreticisi ve yetkili satıcsı olduğun, fatura ve satış sözleşmesi gereğince davalı adına kayıtlı bulunan …,…,…,….,….,….,…,…,…,…,…,…,…,…,… toplam 12 aracın müvekkili şirkete satıldığını ancak teslim edilmediğini, satış işleminden 2 hafta sonra davalı şirket yetkililerinin araçların çalındığını bu nedenle teslim edemeyeceklerini söylediklerini, müvekkili şirketin başvurusu üzerine satıma konu edilen 12 adet aracın trafik kaydına çalındı şerhi konduğunu, araçların bugüne kadar bulunmamış olması, bu araçların herhangi bir suça karışma ihtimali ve yine araçların satış bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle kullanılmayan müvekkili şirketin kar ve sermaye kaybı sebebi ile müvekkiline teslim edilmeyen araçların noter satış sözleşmelerinin iptaline, şimdilik her bir araç için 15.000,00 TL satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava, Sözleşmenin İptali davasından ibarettir.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm kanıtları toplanmış, Beşiktaş … Noterliğine yazılan yazıya cevapları, Sakaray Ticaret sicil ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlügü yazı cevapları, İstanbul Anadolu …. İcra dairesi …. icra dosyası, İstanbul Anadolu …. Asliye Hukuk Hahkemesi … esas dosyaları getirtilmiş.
Dava noterde satışı yapılan ancak davacı şirkete teslim edilmeyen vasıtaların satış sözleşmelerinin iptaline yöneliktir.
Gaziantep …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında 30/04/2014 tarihli dilekçe ile …. Faktoring A.Ş.’nin davalı yanında davaya HMK’nın 66. maddesi uyarınca feri müdahil olarak davaya katılma talebinde bulunduğu görülmüştür. Aynı dilekçe ile feri müdahil tarafından yetki itirazında bulunulmuştur. Mahkemece HMK’nın 68. maddesi uyarınca müdahilin yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtlaranı ileri sürebileceği; onun istem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemleri yapabileceği; bu nedenle feri müdahil tarafından yetki itirazında bulunulabileceği, feri müdahil tarafından yapılan yetki itirazının süresi içinde yapıldığı ve yetki itirazının yerinde olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen feri müdahale, hakkı veya borcu başkasının açtığı davanın sonucuna bağlı olan ya da davaya konu olan kararın aynen kalmasında veya iptalinde menfaati bulunan kimsenin duruma göre ya davacı veya davalı yanında yer almasını ifade eden bir usul hukuku müessesesidir.
Feri müdahalenin amacı, bir kimsenin, tarafı bulunmadığı bir davanın sonucunun ileride açacağı veya kendisine karşı açılacağı muhtemel olan başka bir davayı etkileyecek olması durumunda tarafı bulunmadığı bu davada da lehine olabilecek tüm bilgi, belge ve delillerin mahkemenin bilgisine ve değerlendirmesine sunabilmesine imkan sağlamaktır.
6100 sayılı Kanuna göre, feri müdahale talebinin kabulüne karar verilen üçüncü kişi, lehine müdahale talebinde bulunduğu tarafın yardımcısı konumuna girer ve onunla birlikte hareket eder. Feri müdahil, ancak lehine müdahale ettiği tarafın iradesine uygun olan işlemleri yapabilir. Hüküm, sadece lehine müdahalede bulunulan taraf hakkında verileceğinden bu hükme karşı temyiz yoluna başvurma hakkı da asıl tarafa aittir. Bununla birlikte asıl tarafın hükmü temyiz etmesi durumunda feri müdahilin de hükmü, lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz etmesi mümkündür.
HMK’nın 19. maddesinde; yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmekte olup davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği düzenlenmiştir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilebilmesi için usulüne uygun bir yetki itirazının varlığının gerektiği açıktır.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin E. 2017/6435 ve K. 2018/1250 sayılı kararına göre;
“Ne varki, anılan yasal düzenleme ile Sosyal Güvenlik Kurumu, taraf olmaktan çıkartıldığı için, bir davanın taraflarının bu sıfatla yapabileceği usuli işlemlerden olan yetkisizlik itirazında bulunabilme hakkının varlığını söylemeye olanak yoktur.
Bu maddi ve hukuki olgular ışığında 01.06.2017 tarihinde açıldığı belirgin olan eldeki davada, Sosyal Güvenlik Kurumunun davalı konumunda değil feri müdahil konumunda olması gerektiği açık olup, açıklanan nedenlerle yetkisizlik itirazını ileri süremeyeceği dikkate alınarak, mahkemenin yetkili hale geldiği ve işin esasının incelenmesi gerektiği hususlarının dikkate alınmaması ile yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi ile birlikte yetkisizlik itirazı ileri sürülmediği görülmektedir. Her ne kadar Gaziantep …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından feri müdahil tarafından süresi içerisinde yetkisizlik itirazında bulunulduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş ise de Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin E. 2017/6435 ve K. 2018/1250 sayılı kararında da belirtildiği üzere feri müdahilin yetkisizlik itirazını ileri süremeyeceği; davalı tarafından da süresi içerisinde yapılmış bulunan yetkisizlik itirazının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmemesi de gözetilerek mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiştir. Mahkememizin yetkisizlik kararı nedeniyle olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan ve yetkisizlik kararı veren mahkemelerin farklı Bölge Adliye Mahkemesi Yargı çevresi içinde olunduğundan olumsuz yetki uyuşmazlığı hususunda merci tayini için dosyanın re’sen Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkisizlik nedeni ile HMK.m.115/2 uyarınca dava dilekçesinin REDDİNE,
2-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Gaziantep …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilamı ile mahkememizce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin, yargı çevresi içinde bulunan Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin yargı çevresinde bulunan Adli Yargı İlk Derece Hukuk Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıkları çözmek olduğundan dosyanın HMK’nın 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzeriden yapılan incelemede, verilmiş olan karar Bölge Adliye Mahkemesi denetimine tabi olmayacağından istinaf yolu kapalı olmak üzere, merci tayini için res’en dosyanın Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verildi. 01/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı