Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2022/985 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2022/985

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirketten ortaokul ve liseler için akıllı sitem kitaplar alarak, bayi sıfatı ile bu ürünlerin satışını gerçekleştirdiği ve tarafların bu sebeple ticari ilişkisinin bulunduğu; davalının aldığı ürünlere ilişkin müvekkili tarafından ekte sunulu faturanın düzenlendiği ancak ürünleri alan davalının işbu faturadan kaynaklı 8.559,57 TL lik borcunu ödemediği; faturaya dayalı olarak davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, Ödeme emri davalıya tebliğ edildiği, davalının 07.07.2021 tarihinde icra takibine yapmış olduğu haksız, yersiz ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğu, Davalının, haksız ve yersiz yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalı aleyhine 9020’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 8.559,57 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine bakiye fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 05/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 07/07/2021 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan 24/03/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen talimat bilirkişi raporunda; Davalıya ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı TTK’na göre sahipleri lehine delil teşkil edebileceği, ayrıca Davalı ….Sanayi Ticaret Limited Şirketi’e ait ticari defter ve kayıtlarına göre; Davacı …. Şirketi’ne herhangi bir borcu olmadığı hususları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 16/09/2022 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 30.06.2021 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibi ile 8.559,57 TL asıl alacağa esas talebi isteminde borcun sebebi olarak 14.07.2020 tarih ve … no.lu, 22.239,00 TL bedelli faturaya istinaden bakiye 8.559,57 TL” nin gösterildiği; ancak taraflar arası ticari ilişkinin işbu fatura ile sınırlı olmadığı; davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturaların davalı hesabına borç, yapılan tahsilatların ise alacak kaydedilmesi ardından ve açıklamalarında belirtildiği üzere takip talep dayanağı ile fatura ile bağlı kalınması halinde davacı şirketin davalı şirketten takibe dayanak yani borcun sebebi olarak gösterilen faturadan kalan alacak tutarının takip ve dava tarihi itibarıyla 4.239,00 TL olduğu; takip dayanağı faturanın tanzim tarihi 14.07.2020 olup, işbu faturadan sonraki 23.07.2020-14.12.2020 aralığında düzenlenen ve tamamının talimat bilirkişi raporu ile davalı ticari defterlerinde de kayıtlı bulunması sebebiyle işbu fatura bedellerinin 4.239,00 TL davalı borç tutarına ilavesi ile davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava tarihi itibarıyla cari hesaptan kaynaklı 8.559,57 TL alacaklı olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir,” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 sayılı TBK’nın 89. madde düzenlemesinin göz önüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir dendiği, davacı alacaklının şirket merkezinin Esenler/İstanbul olması sebebiyle icra takibinde Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespiti ile davalının icra müdürlüğünün yetkisizliğine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının davacıya borcunun olmadığı tespit edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise davacının davalı şirketten takibe dayanak yani borcun sebebi olarak gösterilen faturadan kalan alacak tutarının takip ve dava tarihi itibarıyla 4.239,00 TL olduğu; davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava tarihi itibarıyla ise cari hesaptan kaynaklı 8.559,57 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda ayrıca tarafların cari hesabındaki farklılığın davalı tarafından davacı yana verilen daha sonra iade edilen çeklerin davacı ticari defterlerin kayıtlı olmasına rağmen davalının ticari defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen takip ve dava dayanağı “14.07.2020 tarih ve …. numaralı 22.239,00 TL” bedelli faturanın davacı şirket ticari defterlerine zamanında ve usulüne uygun olarak kaydedildiği; anılan faturanın davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu; nitekim taraflarca bağlı bulunulan vergi dairelerine sunulu BA-BS formları ile de beyanlarında mutabık oldukları gözetildiğinde takibe konu fatura ve içeriği ürünlerin davacı tarafından davalı yana teslim ve tebliğinde de ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında alacaklı, icra takibinin dayanağı olan belgeler dışında başka belgelere dayanamaz. Her ne kadar davacı ticari defter ve kayıtlarında cari hesaptan kaynaklı olarak davacının davalıdan 8.559,57 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de huzurda görülen davaya konu icra takibinde dayanak olarak alacaklı tarafından 14.07.2020 tarih ve 22.239,00 TL bedelli fatura gösterildiğinden ve bu faturaya dayalı olarak davacının davalıdan 4.239,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından dosyada mübrez bilirkişi raporları doğrultusunda açılan davanın 4.239,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 4.239,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 847,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 289,57 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 103,38 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 186,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 224,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.724,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%49,52 kabul oranı) hesaplanan 853,97 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 103,38 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.239,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.320,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 666,29 TL’sinin davacıdan; 653,71 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzene karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/10/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸