Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/755 E. 2021/1112 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/755
KARAR NO : 2021/1112

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 28/05/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davalı … Yapı Kooperatifinin 28/04/2018 tarihinde olağan genel kurulu yapıldığını, genel kurulda kabul edilen 4. madde ve 4. maddenin iptali uyarınca kabul edilen 5. maddenin iptal edilmesi gerektiğini, genel kurulun 4. maddesinde faaliyet raporu okunduğunu ve oylanarak kabul edildiğini, faaliyet raporunun 2. sahifesinde imar artışı ile ilgili olarak yapılan inşaat için ¨6.288.000,00 toplandığını, ancak maaliyetin daha fazla olduğunu, ¨2.640.827,93’nin 479 ada 1 parsel in kiraya verileceğini ve bu bedelin kira gelirlerinden ödeneceğini, ayrıca para toplanmayacağı belirtilmiş ve genel kurulun 4. maddesi ile bu durumun kabul edildiğini, bu hesaba göre imar artışı nedeniyle yapılan inşaatın toplam maaliyetinin ¨8.928.827,93 olduğunu, 13/05/2014 tarihinde yapılan genel kurulda imar artışından kaynaklanan m2 artışı için ek inşaat yapılması kararı alındığını, bu karara göre her ortaktan 1 pay için ¨2.500,00 ödenmesine karar verildiğini, daha sonra 2016 ve 2017 yıllarında ¨1.000,00’den ¨2.000,00 daha toplanmasına karar verildiğini ve toplamda her pay için ¨4.000,00 toplandığını, 2018 yılı genel kurulunda ise iptalini istedikleri karar ile ortaklardan bu sefer pay başına ¨1.680,00 daha ek maliyet getirildiğini, yani toplamda her ortaktan pay başına gerek nakit ve gerekse de kira gelirlerinden mahsup yapılarak ¨5.680,00 toplanmış olacağını ve nihai olarak ek inşaatın maliyetinin ¨8.928.827,93 olacağını, yapılan ilave inşaatın 2.406 m2 olduğunu, bu durumda inşaatın m2 maliyeti ¨3.711,06 gibi bilimsel ve rayiç değerler göz önüne alındığında fahiş derecesinde abartılı ve hesapsız bir maaliyet ortaya çıktığını, bayındırlık Bakanlığının III sınıf A Grubu yapılarında 2018 yılı m2 maaliyeti ¨800,00 olduğunu, 2014 yılı birim fiyatı ise ¨550,00 olduğunu, inşaatın bu yıllar arasında yapıldığı düşünüldüğünde inşaatın ortalama maaliyetinin ¨ 675,00 olduğunu, ancak kooperatifin üyelerden talebinin bu bedelin 5.5 katı olduğunu, ek inşaatın maliyetinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini ve maliyetin fahiş olması nedeniyle genel kurulda kalan ¨ 2.640.827,93 ‘ nin kira gelirleri ile karşılanması yönündeki faaliyet raporunun onaylanması kararının iptal edilmesini talep edildiğini, inşaat maliyetlerinin fahiş olması sebebiyle yönetim ve denetim kurulunun ibrasınında iptal edilmesi gerektiğini, sonuç olarak 28/04/2018 tarihinde yapılan genel kurulun 4 ve 5. Maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunduğu 20/06/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan dava Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca , dava yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını , mahkemenizin yetkisine ve görevine de itiraz ettiklerini ,bu nedenle öncelikle usuli sebeplerle davanın reddini , davacıların da üyesi bulunduğu, davalı …. Yapı Kooperatifinin Yıllık Olağan Genel Kurulu 28/04/2018 tarihinde yapıldığını, müsnet genel kurulda; Genel Kurul Tutanağının incelenmesinden görüleceği gibi,belirtilen bütün konularda Kooperatif üyelerine kapsamlı bilgiler verildiğini ve yapılan ve yapılacak işlemlerle ilgili olarak genel kurulun onay ve ibrası alındığını, yapılan genel kurulda ayrıca , 10/05/2014 tarihli Genel Kurulda yapılmasına karar verilen ek inşaata ilişkin bitirilen kısımlarla ilgili bütçe ve tahmini hesap üyelerinin oylamasına sunulduğunu ve müvekkili yönetim oybirliği ile ibra edildiğini, davacı ise hukuka ve usule uygun olarak yapılan iş ve işlemlerle , alınan kararların iptalini hukuka aykırı olarak iptalini talep ettiğini, bu vesile ile davacı tarafça bahsedilen ek inşaattan ve ek inşaata ilişkin süreçten bahsedilmesi ,davanın hukuka aykırılığı kanaatinde olduklarını, 2014 yılında İmar Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle; emsal 1 den 1,5 a çıkartıldığını, bu çerçevede 10/05/2014 tarihinde toplanan Kooperatif Genel Kurulunda lehe durumun değerlendirilerek ilave inşaat yapılmasına ve bu yönde maaliyet çalışması yapma , bütçe oluşturma ve ihale açma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesine davacının da olumlu oyları ile oyçokluğu ile karar verildiğini, ardından da , 2015-2016-2017 yılları genel kurullarında oluşturulan projeler , tahmini bütçeler , kesin hesap raporları da üyelerin oyçokluğu veya oybirliği ile ibra edildiğini , tahmini bütçeler ve faaliyet raporları üyelerce onaylandığını ve bu çerçevede yönetim kurulu ek inşaat için gerekli iş ve işlemleri yapıldığını, netice olarak , müvekkili kooperatif genel kuruldan aldığı yetki çerçevesinde faaliyetlerde bulunduğunu, yaptığı iş ve işlemlere ilişkin hesabıda kooperatif genel kuruluna vererek ibra edildiğini, davacı tarafça açılan iptal kararı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından red edildiğini, davacı tarafça iptali istenen 28/04/2018 yılı genel kurulu 4 ve 5 nolu maddelerinde ki bütçeler , hesaplar ve ibralar dayanağını 10/05/2014 tarihli kooperatif genel kurulunda alınan ek inşaat yapılması kararından aldığını, 10/05/2014 tarihli Kooperatif genel kurulunda emsal artışı olduğunu ve imar artışı nedeniyle emsalin 1 den 1,5 a çıkması nedeniyle lehe durumun değerlendirilerek ilave inşaat yapılmasına ve bu yönde maaliyet çalışması ve ihale açma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesine davacının da olumlu oyları ile ve oyçokluğu ile karar verildiğini, davacı taraf olumlu oy verdiği maddeyi kötüniyetli olarak mahkeme huzuruna taşımışsa da ,iptal davasının açıldığı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası yapılan ayrıntılı yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, bu nedenlerle , dayanğını genel kurulardan alan müvekkilinin faaliyetlerinin iptali mümkün olmadığını, haksız davanın reddi gerektğiğini, davacının , inşaat malaliyetlerinin çok yüksek olduğunu, bakanlığın belirlediği rakamların 5,5 katı olduğunu iddia etmiş ise de davacı tarafın yapılacak işlerin mahiyetini bilmeden yeni bir inşaat yapılacak varsayımı ile çıkardığı ve bakanlığı bu yöndeki tespiti daynak alınarak yapılan maliyet hesabının hatalı olduğunu, 28/04/2018 tarihli Genel Kurulda Kullanılan oyların oylamaya katılan kişilerin işi yaptığı iddia edilen … A.Ş. ile bağlantısı olduğu gerekçesi ile Kooperatifler Kanunu’nun 50. Maddesine aykırı olduğu iddiasını da kabul etmek mümkün olmadığını, yapılan her iş ve işlem için yaklaşık 40-50 adet ihale açıldığını ve yaptırılacak işlemler yaklaşık 15-20 firmaya ihale edilerek yaptırıldığını, bu yaptıran firmalar arasında …. A.Ş. bulunmadığını, davacının bir diğer iddiası ise ; 2017 yılı kesin hesap raporunda ¨ 246.001,89 olağan dışı gider kaleminin üyelerin üstlenmemesi gerektiğini, davacı tarafın bu iddiasının da doğruluk payı bulunmadığını, söz konusu giderin 2016 yılının görüşüldüğü 06/05/2017 yılı genel kurulunda gündeme gelmiş ve oylanarak ibra edildiğini, davacı tarafça da süresi içerisinde bu kararın iptali için dava açılmadığını, söz konusu rakam ve alındığı kararla ilgili olarak süresi içinde dava açılmaması nedeniyle hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu , davacının bu iddiası dikkate alınamayacağını, davacı tarafa gerek genel kurulda ve gerekse de gönderilen faaliyet raporlarında bu durum açıklandığını, 2016 Yılı Kesin hesap raporunda Olağan dışı gider kalemi olarak gösterilen ¨246.001,89’lik ilgili giderin açıklaması faaliyet raporunun 3. Maddesinde detaylandırıldığını, son olarak , davacı tarafından iptali istenen 28/04/2018 tarihli genel kurul toplantısı usulüne uygun toplanmış ve usulüne uygun bir şekilde kararlarını aldığını, davacının , usulüne uygun toplantıda oybirliği ile alınan 4 ve 5 nolu kararların iptalini istemesi iyiniyetle bağdaşmayacağını bu nedenle davacının kötüniyetli davasının reddini ,yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce verilen 01/11/2018 tarih .. Esas ve … sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesinin 01/06/2021 tarih … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,davalı kooperatifin 28/04/2018 tarihli 2017 yılı olağan genel kurulunda 4 ve 5 nolu gündem maddesi ile alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 01/06/2021 tarih … Esas ve … Karar sayılı bozma kararında”1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince toplantıyı takip eden günden itibaren 1 ay içinde genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilir. 6100 sayılı HMK’nın 92/2 maddesi gereğince ay ile başlayan süreler başladığı günü takip eden ayda aynı güne karşılık gelen günün tatil saatinde sona erer.
Somut olayda, ilk derece ve istinaf mahkemesince genel kurula davet tebligatının yapılamadığı kabul edilmiş ancak muhataba 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi dikkate alınarak öğrenme tarihinde tebligatın yapıldığı kabul edilerek süre yasaya aykırı olarak 1 ay yerine 30 gün alınmıştır. Dava 28.05.2018 tarihinde açılmış olup, hem öğrenme tarihinden hem de genel kurulun yapıldığı tarihi takip eden gün olan 29.04.2018 tarihinden itibaren yapılan hesaplamaya göre Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesine göre 1 aylık yasal süresinde açıldığından” bahisle Mahkememiz kararı bozulmuş ise de,Mahkememizce davanın süresinde açılmadığından bahisle ret kararı verilmemiş,davacının,toplantıya katılarak muhalefet şerhini tutanağa yazdırmadığından dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten ortak tarafından, alınan kararların kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye iptal davası açılabilir. Diğer anlatımla, genel kurul toplantısında hazır bulunan ortakların alınan kararlara karşı iptal davası açabilmeleri için, ret oyu kullanmış ve muhalefetlerini de toplantı tutanağına kaydettirmiş olmaları gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 38. maddesinde de aynen tekrarlandığı görülmektedir.
Somut olayda kooperatifin kanun ve ana sözleşmede belirtilen oranlarda toplanarak karar aldığı,iptale konu maddelerde de yokluk ve butlanı gerektiren bir durum söz konusu olmadığından iptal davası açmak için dava şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Usulsüz çağrı toplantıda hazır bulunmayan ortağa genel kurul kararının iptali davası açma hakkı sağlar.Somut uyuşmazlıkta işin esasına girmeden önce kooperatif tarafından yapılan çağrının usulsüz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı kooperatif tarafından, 28/04/2018 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısına ilişkin iadeli-taahhütlü tebligat,davacının,kooperatif kayıtlarında mevcut adresine tebliğe çıkartılmıştır.Davalı adına çıkartılan tebligat üzerindeki … Mah….Sokak,No:… D:7 Bayrampaşa/İstanbul” olup bu adres halen davacının mernis adresi olarak kullandığı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verdiği dilekçede belirttiği adrestir.Bu adrese davalı kooperatif tarafından çıkartılan tebligat adreste tanınmadığından bahisle iade edilip Bayrampaşa Posta Dağıtım Merkezine geldiği,burada davacının yeni adresinin tespit edilmesi üzerine yeniden dağıtıma çıkartıldığı,yeni adresin kapalı olması nedeniyle haber kağıdı bırakılarak tebliğ evrakının Başakşehir Posta Dağıtım Merkezinde bekletildiği,süresi içerisinde tebliğ evrakı alınmadığından tebliğ evrakının tebliğe çıkartan davalı kooperatife iade edildiği anlaşılmaktadır.Davacı tarafından,kooperatif tarafından tebliğe çıkartılan adresin kendi adresi olmadığına ilişkin bir iddia ileri sürülmediği gibi kooperatife bildirilen adresin değiştiğine ilişkin bir beyanında kooperatife yapıldığı ispat edilememiştir.
Dosya incelendiğinde,davalı kooperatif tarafından genel kurul çağrısına ilişkin ilanın kanun ve esas sözleşmedeki hükümlere göre Ticaret Sicili Gazetesi ve yerel gazetede ilan edildikten sonra davacı tarafından kooperatife bildirilen adrese tebliğe çıkartılmış ancak tebligat davacıya yapılamamıştır.Buna göre davalı kooperatif kanun ve ana sözleşme ile tadil ana sözleşmeler uyarınca kendine yüklenen yükümlülüğü yerine getirmiştir.Kooperatif tarafından genel kurul gününün mutlak surette ortağına yapması söz konusu olamaz.Bu şekilde bir anlayış içine girildiğinde kooperatiflerin veya şirketlerin genel kurulu belirlenen zamanda yapmaları mümkün değildir.Davalı kooperatifin 195 üyesi olup bila tebliğ iade edilen tebligatlar nedeniyle usulünce adres araştırması yapılarak veya üyelerin mernis adreslerine tebligat yapılması kooperatiften beklenemez.Kaldıki bu süreç içerisinde genel kurul tarihi geçirilebileceği gibi genel kuruldan önce ancak kanunda belirlenen süreden sonra yapılan tebligatlar nedeniyle yine usulsüz çağrı gündeme gelebilecektir.Tüm bu belirlemelere göre davalı kooperatifin davacı üyesini usulüne uygun çağrı vasıtaları ile toplantıya davet ettiği,davacının adresini değiştirip bu adresi kooperatife bildirmemesi nedeniyle toplantı gününün kendisine tebliğ edilemediği ve sonucunda da davacının toplantıya katılamadığı, davacının toplantıya katılamamasında davalı kooperatifin kusuru bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davalı kooperatif tarafından,davacıya gün ve saatin iadeli taahhütlü posta gönderisi ile bildirdiği,gönderilen postanın davacının kooperatifte kayıtlı adresine gönderildiği ancak bila tebliğ iade edildiği,davacı tarafından bildirilen adrese gönderilen tebligata rağmen davacının 28/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katılmadığı ve iptalini talep ettiği maddeler aleyhine ret oyu kullanarak muhalefet şerhini tutanağına geçirtmediği ve iptali talep edilen maddeler yönünden butlan koşullarının da somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın HMK’nın 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve anasözleşmenin 38. madde hükmünde aranan dava şartının gerçekleşmediği gözetilerek, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay bozma ilamı usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından Mahkememizin 01/11/2018 gün ve … esas, …. karar sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
Bu bağlamda;
1-Davacının davalı kooperatifin 28/04/2018 tarihli olağan genel kuruluna katılmadığı ve red oyu vererek muhalefet şerhini tutanağa geçirtmediği anlaşıldığından davanın HMK’nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca özel dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan ¨35,90 harcın mahsubu ile eksik alınan 23,40 harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨5.100,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨195,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/11/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”