Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2022/1085 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/754 Esas
KARAR NO : 2022/1085

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile ticari ilişki gereği sunmuş oldukları cari hesap ilişkisi gereği 03.01.2020 vade tarihi itibariyle 9.768,33 TL davalının borçlu olduğu, itirazın haksız olduğunu bildirerek itirazın iptali, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 9.768,33 TL asıl alacak, 1.413,06 TL faiz olmak üzere toplam 11.181,39 üzerinden cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 17/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 18/03/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 30/06/2022 tarihli bilirkişi SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda; Dosya, icra dosyası uyap çıktıları, davacının sunulan ticari defterleri, dosyada mevcut fatura suretleri ve sunulanların incelenmesi neticesinde davacının davalıya tanzim ettiği faturalar sebebiyle ticari defterlerinde 100 kasa hesabı ile tahsilat kaydı bulunduğu şekilde kayıtlı olmasından kaynaklı alacak kalanı tespit edilemediği, davalı tarafından ticari defter belge sunulmadığı ve davacının dosyaya sunulu bulunan irsaliyeli faturalarının kapalı fatura olmadığı, davacının talep ettiği alacağa ilişkin dosya kapsamı ve sunmuş olduğu ticari defterler uyarınca işbu tespitlerin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde davacı tarafından davalı adına toplam 8 adet faturanın düzenlendiği, fatura tutarlarının toplamının 14.068,33 TL olduğu; davalı tarafından söz konusu faturalara karşılık olarak 4.300,00 TL ödeme yaptığı; davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların kapalı fatura olarak düzenlenmemesine rağmen defterlerinde 100 kasa hesabında tahsilat ile birlikte kayıtlandığı belirtilmiştir. Davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış ve faturaların açık fatura olarak düzenlenmiş olması; davalı adına düzenlenen irsaliyeli faturaların bir kısmında imzanın bulunması ve yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.768,33 TL alacaklı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın asıl alacak bakımından kabulüne; davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmemesi nedeni ile takip öncesi faiz talebinin reddine, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 9.768,33 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.953,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 667,27 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 135,05 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 532,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan 1.000,00 TL bilirkişi masrafı + 200,00 TL bilirkişi yol masrafı + 42,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret toplam 1.242,00 yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%87,36 kabul oranı) hesaplanan 1.085,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 135,05 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 166,82 TL’sinin davacıdan; 1.153,18 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸