Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/719 E. 2022/424 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/719 Esas
KARAR NO : 2022/424

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
K. YAZIM TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile ….. Fuarcılık A.Ş. Arasında iki ayrı “Fuar Katılım Sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu sözleşmelerden ilki 10-18 Ekim 2020 tarihinde …..’da düzenlenecek ….. Fuarına katılım sözleşmesi; diğeri ise 21-29 Kasım 2020 tarihinde ….. Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ….. Fuarına katılım sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini layıkıyla yerine getirdiğini, sözleşme ile kararlaştırıldığı üzere ….. Fuarı için 09.11.2020 tarihinde 10.803,50-TL bedelli senet, ….. Fuarı içinse 07.12.2020 tarihinde 4.975,01-TL bedelli senedi davalı şirkete verildiğini, ancak ….. Fuarcılık A.Ş. tarafından taahhüt edilen edimler yerine getirilmediğini, ….. Fuarı ile ….. Fuarı Covid-19 salgını nedeniyle düzenlenmediğini, müvekkili şirket tarafından ….. Fuarı öncesinde Covid-19 salgınının seyrini göz önünde bulundurarak çalışanlarının ve toplum sağlığı için fuara katılmayacaklarını yazılı olarak bildirdiklerini, müvekkili şirketin tüm haklı sebeplerine rağmen ….. Fuarcılık A.Ş. tarafından müvekkilinizin fuara zorunlu nedenlerden dolayı katılmama talebinin reddedildiğini, ancak kendileri ….. Fuarının gerçekleşmeyeceğini bildirdiklerini davalı tarafından yapılan işbu hareket dahi kötü niyetli olarak hareket ettiklerini gösterdiğini, her iki fuarın da yapılmayacağı belli olduktan sonra müvekkili şirket tarafından hem yazılı hem de sözlü olarak verilen senetlerin iadesi için başvuruda bulunulduğunu, müvekkili şirketin hem ticari hayata hem de hayatın olağan akışına ve taraflar arasındaki Sözleşmeye son derece uygun talebi karşılanmadığını, müvekkili şirketin muaccel bir borcu bulunmadığını, ….. Fuarcılık A.Ş. tarafından taahhüt edilen fuarların yapılmaması sebebiyle müvekkilinin aldığı bir hizmet bulunmadığını, ….. Fuarcılık A.Ş. tarafından ….. Fuarı 20-28 Mart 2021 tarihinde …..’da gerçekleştirilmek üzere ertelendiğini, İşbu ertelenme neticesinde müvekkili şirket ile aralarında yeni bir sözleşme akdedildiğini, yeni sözleşme ile müvekkili şirket eski senedi alarak Nisan 2021 tarihli yeni senet imzalayıp teslim etme borcu altına girdiğini, ancak ….. Fuarcılık A.Ş. yetkilisi/yetkileri tarafından müvekkili şirkete teslim edileceği taahhüt edilen 09.11.2020 tarihli 10.803,50-TL bedel değerindeki senet ve 07.12.2020 tarihinde 4.975,01-TL bedel değerindeki senet müvekkilimize iade edilmediğini ve hatta iade edilmeyeceği söylendiğini beyanla öncelikle işbu dilekçemizde ayrıntılı olarak belirtmiş olduğumuz sebeplerle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile 09.11.2020 tarih ve 10.803,50-TL bedelli senet ile 07.12.2020 tarihli ve 4.975,01-TL bedelli senetlerin tarafımıza iade edilmesini, müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulünü, yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; söz konusu … Fuarı 21-29 Kasım 2020 , …. Fuarı ise (“Fuar”) 10-18 Ekim 2020 tarihlerleri arasında gerçekleştirilmek üzere planlandığını, müvekkili şirket tarafından gerekli başvurular yapılmış ve fuarın bu tarihte gerçekleştirilmesi için gerekli tüm hazırlıklar tamamlandığını, ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemlerin ilk başında fuarcılık faaliyetlerinin durdurulmasının geldiğini, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan karar ile ülkemiz genelinde yapılacak olan tüm fuarlar 16 Mart 2020 tarihinden 01 Eylül 2020 tarihine kadar durdurulduğunu, hal böyle olunca müvekkili şirkette ülkemizde faaliyet gösteren diğer tüm fuar firmaları gibi bu tarihler arasında gerçekleştirecek olduğu fuarlarını ertelemek zorunda kaldığını, bu durumun müvekkili açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, müvekkili şirketin faaliyetleri bizzat devlet kararıyla durdurulduğunu, müvekkilinin bu dönemde çok önemli maddi kayıplar yaşadığını, her ne kadar müvekkilinin fuarı mücbir sebeple ertelemiş olsa da davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan fuar katılım sözleşmesi ikinci maddesi incelendiğinde zaten davalı müvekkilinin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin görüleceğini beyanla davacının kötü niyetli davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinini talep etmiştir.
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
Her ne kadar davacı tarafça davalı aleyhine menfi tespit talepli iş bu dava ikame olunmuş ise de ; davacının yetkili vekili Av. ….’in UYAP ortamından gönderdiği 11/04/2022 tarihli dilekçesi ile “davadan feragat ettiklerini” bildirdiği, HMK 307. md. gereğince feragatın davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olduğu ve mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu hususu gözetilerek vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Vaki feragat nedeniyle DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ilam harcının peşin alınan 269,46 TL harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 188,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine.

4- Talep bulunmadığından kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ve davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,

5235 sayılı Kanun’un geçici 2’nci md göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır