Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2021/1202 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/709
KARAR NO : 2021/1202

DAVA : Tahkim Süresinin Uzatılması
DAVA TARİHİ : 26/08/2021

(KARŞI DAVADA)

DAVA : Tahkim Yargılamasının Sona Erdiğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA;
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 26/08/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili şirketler ile ….. İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında Bakırköy …. Noterliğinin 17/05/2005 tarih ….. yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmesinin 21. Maddesinde, “…yüklenici ile arsa sahibi arasında çıkacak uyuşmazlıkların, Usul Hukuku ve Maddi Hukuka bağlı kalmaksızın, ticari teamüller ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde nihai karar oluşturmak üzere ….., ….. ve …..’dan oluşan Hakem Heyetince çözümleneceği…” kararlaştırıldığını, davacı arsa sahibinin dava dilekçesinde”…sözleşmede belirlenen tarihe kadar iskan alınamadığı, eksik işleri işletme şirketinin tamamladığı, AVM’nin değer kaybına uğradığı birtakım ayıplı imalatların olduğu, AVM’nin açılışındaki gecikmeden dolayı bir kısım kiracılara gecikme tazminatları ödendiği, gecikme nedeniyle doğan bir kısım cezai şart alacakları olduğu…” vb. iddialarla, zikredilen sözleşmenin 21. Md. Mucibince yine aynı maddede isimleri sayılı 3 hakemden oluşan tahkim yargılamasını başlattığını, söz konusu hakem yargılamasında yüklenici müvekkili şirketler ….. İnşaat ve ….. İnşaat ise; “…davacının iddialarının hakikate aykırı olduğunu, AVM’nin değer kaybı olmadığı gibi tam aksine sözleşme dışı, işletmeye yönelik maliyet artışıyla değer arttırıcı ilave imalatlar yaptıklarını, bir kısım kiracılara ödenen tazminatların davacının iddia ettiği gibi gecikme sebebiyle değil AVM’de %70-80 oranında doluluk sağlanamadığından dolayı yapıldığını… betonarme yerine çelik imalatı yapıldığını, vb maliyet arttırıcı sözleşmede olmayan işlerden dolayı vaki maliyet artışı sebebiyle arsa sahibinin hissesine düşen kısmın tahsili ” vb belirterek karşı dava ettiklerini, davacı/karşı davalı ….. İnşaat San Ve Tic Ltd Şti ile Davalı/Karşı Davacılar ….. İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ve ….. İnşaat ve Tüketim Maddeleri Tic A.Ş. arasında çıkan uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmenin 21. Md mucibince isimleri sözleşmede belirlenen hakem heyetine tevdii edildiğini ve baş hakem ….., hakem ….., hakem …..’dan oluşan hakem heyeti tarafından görülen 19/12/2018 dava tarihli, 10/04/2019 karar tarihli tahkim yargılaması sonucunda “…davacı karşı davalı ….. İnşaat’ın davasının kısmen kabulüne, karar doğrultusunda davacı karşı davalının 621.039 USD alacağının yarısı olan 310.519,50 USD’nin ….. İnşaattan tahsiline, 310.519,50 USD’nin ….. İnşaattan tahsiline; davalı karşı davacı ….. İnşaat’ın davasının kısmen reddine, kısmen de kabulüne, kabul doğrultusunda 9.287.784 USD’nin davacı karşı davalı ….. İnşaat’tan tahsili ile bu bedelin yarısı olan 4.643.892 USD’nin ….. İnşaat’a diğer yarısı olan 4.643.892 USD’nin ….. İnşaat’a ödenmesine, Avukatlık Ücreti, Hakem Ücreti vs. Yargılama masraflarının davadaki taleplerin kabul ve red oranlarına göre taraflara aidiyetine…” şeklinde karar verildiğini, 10/04/2019 tarihli Hakem kararının davacı karşı-davalı tarafından iptali istemiyle 17/05/2019 tarihinde istinaf edildiğini, İstanbul BAM …. Dairesi tarafından, “…hakem …..’ün istifası ve gerek toplantı tutanağını, gerekse kararı imzalamaması ve muhalefet şerhi de koymaması sebebi ile 2/3 ekseriyet şartının gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, geçerli bir kararın oluşması için 3 kişiden müteşekkil bir heyet tarafından tahkim yargılaması yapılması ve karar verilmesi gerektiği…” şeklindeki gerekçe ile iptal edildiğini, bu kararın temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin de “…geçerli bir karardan söz edilemeyeceğine… Hakem veya hakemler tahkim davasının her aşamasında hakemlikten istifa edebilir… İstifa halinde hakem seçimine ilişkin prosedüre göre yerine başka bir hakem seçilir…” kararıyla BAM kararını onadığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 21. Md. Mucibince başlatılan tahkim yargılamasını akim bırakmak amacıyla istifa eden hakem …..’ün yerine yeni bir hakem seçilmesi ve tahkim yargılamasına kaldığı yerden devam edilmesi amacıyla, müvekkilleri tarafından davalıya Bakırköy …. Noterliği’nin 20.02.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, özetle 28/02/2020 tarihinde saat l5:00′ da … Mah. …. yan Yol Numara …. adresinde “hakem heyetinin teşekkülü ve istifa eden hakem …..’ ün yerine yeni bir hakem seçilmesi için” tarafların ve görevdeki hakemlerin toplantıya davet edildiğini, taraflar bu toplantıda bir araya gelmişler ise de, karşı davalı adına toplantıya iştirak eden Av. ….. tarafından, “Hakem seçimine ve tahkim sürecinin yeninden işletilmesine muvafakatimiz yoktur” şerhi konulmak suretiyle, tahkim yargılamasını akim bırakmak ve müvekkillerinin alacağına ilişkin karar ittihazına engel olmak maksadıyla hakem heyetinin teşekkülü ve istifa eden hakem …..’ün yerine yeni bir hakem seçilmesine mani olunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketler tarafından 20/03/2020 tarihinde istifa eden hakem ….. yerine 3. hakem tayini için dava açıldığını, istifa eden hakem yerine 3. Hakemin mahkeme tarafından seçilmesi hususunda taleplerinin kabul edilerek Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E., …. K. sayılı ve 09/07/2020 tarihli kararı ile taraflarca belirlenen ve istifa eden ….. yerine Prof. Dr. ….’non tayin edildiğini, ….. İnşaat tarafından mevcut hakemler ….. ve ….. aleyhine 14/07/2020 tarihinde açılan müvekkili şirketlerin de müdahale talebinde bulunduğu iki hakemin reddi davası, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında görüldüğünü ve ….. İnşaatın hekemin reddi talebinin 24/09/2020 tarihinde reddedildiğini, hakemin reddi davasının reddinden sonra müvekkili şirketler tarafından hakem yargılamasının kaldığı yerden devam edilmesi için mevcut hakemlere ve mahkemece atanan hakeme mahkemece istifa eden hakem yerine yeni hakemin atandığı ve tüm hakemlerin iletişim bilgilerinin bildirildiği ihtarname gönderildiğini ve davanın kabulüne karar verilmesi için hakem heyetinden talepte bulunulduğunu, ….. İnşaat Tahkim Yargılamasının ilerlemesini engelleyebilmek amacıyla her yolu denediğini, 6100 sayılı HMK’nın 427. Maddesinde tahkim yargılamasının ilk toplantı tutanağının düzenlenmesinden itibaren bir (1) yıl içerisinde tamamlanacağının belirtildiğini, tahkim yargılamasının kronolojik sıralamasına bakıldığında mübrez tahkim yargılamasının 03/01/2019 tarihinde ilk toplantısı düzenlendiğini ve kanunda ön görülen 1 yıllık sürenin başladığını, hakem heyetinin 10/04/2019 tarihinde kararını açıkladığını ve tahkim yargılamasının sona erdiğini, her ne kadar tahkim yargılamasının 3 aylık süre içerisinde bitmiş olsa da İstanbul BAM …. Dairesi “…..’ün istifası ve gerek toplantı tutanağını, gerekse kararı imzalamaması ve muhalefet şerhi de koymaması sebebi ile 2/3 ekseriyet şartının gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, geçerli bir kararın oluşması için 3 kişiden müteşekkil bir heyet tarafından tahkim yargılaması yapılması ve karar verilmesi gerektiği…” şeklindeki gerekçe ile iptal edildiği, bu kararın temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay …. Hukuk Dairesi de “…geçerli bir karardan söz edilemeyeceğine… Hakem veya hakemler tahkim davasının her aşamasında hakemlikten istifa edebilir… İstifa halinde hakem seçimine ilişkin prosedüre göre yerine başka bir hakem seçilir…” kararıyla BAM kararını onadığını, talepleri üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E., … K. sayılı ve 09/07/2020 tarihli kararı ile taraflarca belirlenen ve istifa eden ….. yerine Prof.Dr. ….’nın tayin edildiğini, ….ün istifası ve Tahkim yargılamasına ilişkin verilen kararın iptali neticesinde tayin edildikten sonra Prof. Dr. …’nın ancak 27/10/2020 tarihinde ilk toplantısına katılabildiğini, 6100 sayılı HMK’nın 427. Maddesinin 2. Fıkrasında taraflardan birinin başvurusu neticesinde mahkemece bu sürenin uzatılabileceğinden söz edildiğini, tahkim yargılaması neticesinde hakemlerin kararlarını yaklaşık 3 ay 7 günlük süre içerisinde vermiş olduğunu, hakem tayininden sonra 14/07/2020 tarihli ilk hakemin reddi davasının ….. tarafından açılmışsa da 24/09/2020 tarihinde hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verildiğini, mahkemece davacının iddiaları ve olay örgüsü incelendiğinde davacının hakemler aleyhine bugüne kadar öne sürdüğü iddialarının haklılıktan değil, sadece hakem yargılamasını geciktirme ve taraflar arasındaki görülmekte olan hakem yargılamasını atıl bıraktırmaya yönelik olduğunun anlaşılacağını, ….. İnşaat’ım hakem yargılamasının aleyhine biteceğini düşündüğü andan itibaren, hakemler ile kendi arasında zoraki sorun yaratma çabası içine girdiğini, hakemleri reddedebilme hakkını elde edebilmek için hakemlerin limitlerini zorladıklarını, hakemler hakkında münferit yerlere şikayetlerde bulunulduğunu, haklarında icra takibi başlatıldığını, ihtarlar gönderildiğini, davalar açtığını, hakem heyetindeki hakemlerin soğukkanlılıklarının hakemin reddini istedikleri davaların sonuçlarından da anlaşılacağı üzere ….. İnşaatın bu arzusunu boşa çıkardığını, ….. İnşaatın tek arzusunun hakem yargılamasını işlemez hale getirmek olduğunu, bu noktada bu arzusunu gerçekleştirebileceği tek hususun 1 yıllık yargılama süresi olduğunu, mahkemen de takdirinde de olacağı üzere tüm bu iddiaların neticesinde hakem yargılamasının sekteye uğradığını ve yargılamanın yapılması gereken süreden çalındığını, hakemlerin aleyhlerine açılan işbu dava nedeniyle çalışmalarını durdurduğunu ve hazırlanan ek raporu dahi taraflara tebliğe çıkarmadığını, yargılamanın devam etmediği açıkça yargılamaya ilişkin 11 nolu toplantı tutanağından da görüleceğini, hakemlerin yargılamaya ancak red kararı sonrasında yargılamanın devam ettiği ilk toplantı olan 22/06/2021 tarihinde devam edebildiğini, tahkim yargılamasına ilişkin bir yıllık sürenin hesaplanmasında 03/01/2019 tarihi ile 10/04/2019 tarihi arasında geçen 3 ay 7 günlük sürenin hakem Prof. Dr. …in olduğu ilk toplantı tarihi olan 27/10/2020 tarihinden devam etmesi gerektiğini,
devamında 25/02/2021 tarihinde hakemler aleyhine açılmış hakemlerin reddi davasının 17/06/2021 tarihinde davanın reddine dair verilen karar sonrasında yargılamanın devam ettiği ilk toplantı olan 22/06/2021 tarihinde yargılamanın tekrar başladığı göz önüne alınması gerektiğini, bu kapsamda yapılan hesaplamada; tahkim yargılamasının ilk karar neticesine kadar 3 ay 7 gün,
Prof. Dr. ….in ilk toplantıya katılım tarihi olan 27/10/2020 den hakemler aleyhine açılmış 25/02/2021 tarihli hakemin reddi davasının bildirilmesine kadar 3 ay 29 gün,hakemler aleyhine açılmış hakemin reddi davasının reddinden sonra hakem heyetinin ilk toplantı tarihi olan 22/06/2021 tarihinden işbu süre uzatım taleplerine konu dava tarihi olan 25/08/2021 tarihine kadar 2 ay 3 gün, bu sürenin hakem …..’ün istifası ve ….. İnşaatın hakemlere karşı yürütmüş olduğu birçok dava, şikayet, takip,ihtar vb. şekilde yargılamanın durmasına sebep olan sonuçsuz girişimleri neticesinde verimli kullanılamayacağının açık olduğunu, bu kapsamda 1 yıllık sürenin de dolmak üzere olması nedeniyle mahkemeden tahkim yargılamasına ilişkin ek süre talep etme durumlarının hasıl olduğunu, hakem heyetini ….., ….. ve Prof. Dr. … nın oluşturduğu, davacı/karşı davalısının ….. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. , davalı/karşı davacısının ise müvekkili ….. İnşaat Taahhüt ve Tic. A.Ş. ile müvekkili ….. İnşaat Tüketim Mad. Tic. A.Ş. olduğu tahkim yargılamasına ilişkin 1 yıllık yargılama süresinin gerek covid-19 gerekse açıklanan yargılamayı uzatan nedenlerden ötürü 6 ay daha uzatılmasına dosya üzerinden ve duruşma açılmaksızın karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA :
Davalı vekilinin 06/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Taraflar arasındaki tahkim yargılamasında 1 yıllık tahkim süresinin 13/01/2019 tarihinde başladığını, 13/01/2019 tarihinde başlayan yargılamanın hakem …..’ün istifası üzerine 11/04/2019 tarihinde durduğunu, duran yargılamanın 27/10/2020 tarihinde yeniden işlemeye başladığı hükümlerinin kanun hükümleri ve kesin mahkeme hükmü ile sabit olduğunu, 1 yıllık tahkim süresinin 19/07/2021 tarihinde dolduğunu, davacıların 26/08/2021 tarihinde gerçekleştirdikleri süre uzatım talepleri ile 1 yıllık tahkim süresi içerisinde yapılmadığından davacıların davalarının reddinin kanun gereği olduğunu, taraflar arasındaki tahkim yargılamasında 1 yıllık tahkim süresinin 19/07/2021 tarihi itibariyle dolduğunu, davacılar tarafından mahkeme nezdinde görülen işbu davanın 26/08/2021 tarihinde 1 yıllık tahkim süresi sona erdiğinde ikame edildiğini, tahkim süresinin mahkemece kararıyla uzatılabileceğinin düzenlendiğini, açıkça uzatılmadan bahsedildiğini ve bu talebin ancak 1 yıllık süre içerisinde yapılabileceğinin düzenlendiğini, somut olayda tahkim süresi dolduktan sonra uzatım talebinde bulunulduğundan davacıların taleplerinin reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
KARŞI DAVA DİLEKÇESİ;
Davalı-karşı davacı ….. İnşaat ve San. Ve Tic. Ltd Şti. vekilinin Mahkememize sunduğu 06/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde; Taraflar arasındaki tahkim yargılamasındaki 1 yıllık tahkim süresinin 03/01/2019 tarihinde başlayıp 11/04/2019 tarihinde eski hakem …..’ün istifası ile durduğunu ve duran tahkim yargılaması yeni hakem heyetinin ilk toplantı tarihi olan 27/10/2020 tarihinde yeniden başladığını, ilk hakem toplantı tarihi olan 03/01/2019’dan …..’ün istifa tarihi olan 11/04/2019 tarihine kadar 3 ay 8 gün geçtiğini, böylelikle 1 yıllık tahkim süresinden geriye 8 ay 22 gün kaldığını,11/04/2019 (istifa tarihi) ile 27/10/2020 (yeni hakem tayininden sonra gerçekleştirilen ilk hakem toplantı tarihi) arasında hakem heyetinin teşekkül etmemesi sebebiyle tahkim süresinin durduğunu, 27/10/2020 (yeni hakem tayininden sonra gerçekleştirilen ilk hakem toplantı tarihi)‘de tahkim süresinin yeniden işlemeye başladığını ve 1 yıllık tahkim süresinden kalan 8 ay 22 gün 19/07/2021 tarihi itibariyle dolduğunu, taraflar arasındaki tahkim yargılamasındaki 1 yıllık tahkim süresi 19/07/2021 itibariyle dolduğunu, karşı davalılar tarafından 19/07/2021 tarihine kadar süre uzatım talebinde bulunulmadığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 427/2 maddesi gereğince süre uzatım talebinin 1 yıllık tahkim süresi içerisinde talep edilmesi gerektiğini, davalılar tarafından süre uzatım talepli davanın 1 yıllık süre sona erdikten sonra 26/08/2021 tarihinde ikame edildiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Tahkim Yargılamasının Sona Ermesi’ başlıklı 435. Maddesinde tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin talebin mahkemece reddedilmesi üzerine tahkim yargılamasının sona ereceğinin açıkça düzenlendiğini, davacıların-karşı davalıların 1 yıllık tahkim süresi dolduktan sonra açmış oldukları davanın HMK’nun 427/ 2. maddesi gereğince 1 yıllık tahkim süresi dolduktan sonra uzatım talebinde bulunulamayacak olması nedeniyle reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karşı davanın kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 435. maddesi gereğince taraflar arasındaki tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespiti ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA SAVUNMA;
Karşı davaya cevap veren davalılar vekilinin 13/12/2021 tarihli dilekçesini özetle; Davalı-karşı davacının iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğundan davasının reddinin gerektiğini, tahkim yargılamasına ilişkin bir yıllık sürenin hesaplanmasında ilk toplantı tutanağı tarihi olan 03/01/2019 tarihi ile 10/04/2019 tarihi arasında 3 ay 7 günlük süre işlediğini, bu tarihten itibaren Hakem Prof. Dr. ….in olduğu ilk toplantı tarihi olan 27/10/2020 tarihine kadar hakem yargılama sürecinin durduğunu, bu tarihten itibaren tekrar sürenin işlemeye başladığını, devamında ….. İnşaat’ın 04/12/2020 dava tarihli Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayısı dosyası ile; tahkim sözleşmesinin, HMK’nın 435 ve 439/7.maddeleri gereğince hakem yargılamasının daha önce yapılıp hukuken sona erdiğinin/geçersiz hale geldiğinin ve taraflar arasındaki ihtilafın artık genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinin tespitini ve taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesini talepli dava açtığından ve işbu davanın 18/12/2020 tarihinde reddedildiğinden bu süre zarfında da sürenin işlemediğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E ve … K numaralı dosyasının ….. tarafından İstinaf edildiğini fakat İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … E ve … K numaralı dosyasınca usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum olmaması sebebiyle işbu taleplerinin de esastan reddedildiğini, dolayısıyla 27/10/2020 tarihinden 04/12/2020 dava tarihine kadar 1 ay 7 günlük süre işlediğini, 18/12/2020 karar tarihine kadar ise işleyen sürenin durduğunu, 18/12/2020 tarihinden ikinci kez açılan 25/02/2021 tarihli hakemlerin reddi davasına kadar 2 ay 7 günlük süre işlediğini, 25/02/2021 tarihinden 22/06/2021 tarihine kadar yargılamaya ara verildiğinden işleyen sürenin durduğunu, hakemlerin aleyhlerine açılan işbu dava nedeniyle tahkim yargılamasını durdurduğunu ve hazırlanan ek raporu dahi taraflara tebliğe çıkarmadığını, bu tarihler arasında yargılamanın devam etmediği açıkça yargılamaya ilişkin 11 nolu toplantı tutanağından da görüleceğini, hakemlerin yargılamaya ancak Red kararı sonrasında yargılamanın devam ettiği ilk toplantı olan 22/06.2021 tarihinde devam edebildiğini, hakemlerin aleyhine açılmış hakemin reddi davasının reddinden sonra hakem heyetinin ilk toplantı tarihi olan 22/06/2021 tarihinden süre uzatım taleplerine konu dava tarihi olan 25/08/2021 tarihine kadar ise 2 ay 3 günlük süre işlediğini, toplamda tahkim yargılamasında 8 ay 24 gün işlemiş olup, davalı-karşı davacının tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespitine ilişkin ikame ettiği karşı davanın reddinin gerektiğini, zira tahkim yargılamasının süresinin henüz sona ermediğini, davalı-karşı davacı ….. A.Ş.’nin vekilleri aracılığı ile itiraz hakkının açıkça, müvekillerine ve tahkim iradesine zarar verici kötüye kullanımını teşkil edecek biçimde ileri sürdüğü itirazlarının ve haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan karşı davalarının reddine, hakem heyetini ….., ….. ve Prof. Dr. ….’nın oluşturduğu, davacı-karşı davalısının ….. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. , davalı-karşı davacısının ise müvekkili ….. İnşaat Taahhüt ve Tic. A.Ş. ile müvekkili ….. İnşaat Tüketim Mad. Tic. A.Ş. olduğu tahkim yargılamasına ilişkin 1 yıllık yargılama süresinin gerek covid-19 gerekse yukarıda açıklanan yargılamayı uzatan nedenlerden ötürü 6 ay daha uzatılmasına ilişkin davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Asıl davada dava,HMK’nın 427/2 nci maddesi uyarınca açılan tahkim süresinin uzatılması istemine ilişkirdir.
Karşı davada dava;tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nın 427 nci maddesi hükmü”(1) Taraflar aksini kararlaştırmadıkça, bir hakemin görev yapacağı davalarda hakemin seçildiği, birden çok hakemin görev yapacağı davalarda ise hakem kurulunun ilk toplantı tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde, hakem veya hakem kurulunca esas hakkında karar verilir.
(2) Tahkim süresi, tarafların anlaşmasıyla; anlaşamamaları hâlinde ise taraflardan birinin başvurusu üzerine mahkemece uzatılabilir. Mahkemenin, bu konudaki kararı kesindir.” buna göre taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa tahkim süresinin bir yıl olduğu ve şartların oluşması hâlinde tahkim süresinin Mahkeme tarafından uzatılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda,taraflar,Bakırköy … Noterliğinin 17/05/2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Kat Karşılığı İnşaat Yapımı ve Yapılacak İnşaatın Ahara Satılmama Esaslarına Havi Sözleşme’den kaynaklanan uyuşmazlıkların …..,….. ve …..’dan oluşan üç kişilik hakem heyeti tarafından çözümleneceği hususunda anlaşmışlardır.Bu kapsamda davacının başvurusu üzerine tahkim yargılamasının başladığı ve hakem heyetinin ilk toplantısını 03/01/2019 tarihnide yaptığı,buna göre tahkim süresinin 03/01/2019 tarihinde işlemeye başladığı görülmektedir.
Tahkim yargılaması sırasında hakemlerden ….. 11/04/2019 tarihinde istifa etmiş olup bu hakem yerine hakem seçimi nedeniyle geçen süre kadar süre HMK’nın 421/2 nci maddesi uyarınca durmuştur.Yani bu süre içerisinde tahkim süresi Kanun gereği durmuştur.
Mahkeme kararı ile istifa eden ….. yerine hakem olarak Prof.Dr…. seçilerek hakem heyeti ilk toplantısını 27/10/2020 tarihinde gerçekleştirmiş olup buna göre tahkim yargılaması yeniden başlayarak tahkim süresi yeniden işlemeye başlamıştır.
Somut olayda özellikle tartışılması gereken konu,hakem heyetinin reddine ilişkin davalar boyunca tahkim yargılamasının durup durmayacağı bu sürenin tahkim süresine eklenip eklenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’da tahkim süresinin tek bir hâlde durdurulacağı öngörülmüş ve HMK’nın 421/2 nci maddesi ile de bu durum hüküm altına alınmıştır.Anılan maddeye göre tahkim süresi ancak yeni hakem seçimi nedeniyle durur.Yani bir veya birden fazla hakemin seçimi sürecinde işleyen süre tahkim süresinden sayılmayarak geçen bu süre tahkimde geçen süreden düşülmelidir.Kanun koyucu bunun dışında,tahkim süresinin duracağına ilişkin bir düzenlemeye Kanun’da yer vermemiştir.Bir hakemin veya birden çok hakemin reddi nedeniyle açılan davaların tahkim süresini durduracağına ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığı gibi hakem heyetinin reddi hâlinde, hâkimin reddi müessesesinde olduğu gibi yargılama faaliyetine ilişkin esaslı herhangi bir işlem yapılamayacağına ilişkin bir düzenlemede bulunmamaktadır.Hakem heyetinin,taraflardan biri tarafından açılan hakemin reddi davasının sonucunun beklenilmesine ilişkin kararının da bir anlamı bulunmamaktadır.Bu süreç içerisinde dâhi hakem heyeti görevine devam ederek yargılama faaliyetine devam etmek zorundadır.Burada hakem heyetinin reddi davalarının kötüniyetli olduğuna ilişkin iddianın da dinlenmesine olanak yoktur.kanun koyucu abesle iştigal etmeyeceğine göre tahkim süresinin durdurulmasına ilişkin bir hüküm vazettikten sonra bunun hal ve duruma göre genişletilmesi düşünülemez.Bunun için hakem heyetinin reddine ilişkin davalarda geçen süre tahkim süresinden düşülemeceği açıktır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;taraflar arasındaki tahkim anlaşması uyarınca uyuşmazlıkların çözümü için üç kişilik hakem heyeti atandığı,hakem heyetinin 03/01/2019 tarihinde ilk toplantısını yaparak tahkim yargılamasına başladığı,buna göre de tahkim süresinin 03/01/2019 tarihinde başladığı,taraflarça belirlenen hakem heyetinden …..’ün 11/04/2019 tarihinde istifa ettiği,bu hakemin istifasına kadar 3 ay 8 gün hakem heyetinin görev yaptığı,bu sürenin tahkim süresinden sayılması gerektiği,yeni hakemin Mahkemece atanmasından sonra ilk toplantısını 27/10/2020 tarihinde yaptığı,HMK’nın 421/2 nci maddesi uyarınca duran tahkim süresinin yeniden işlemeye başladığı,tahkim yargılaması sırasında davalı-karşı davacı tarafından hakem heyetinin reddedildiği ve hakem heyetinin yargılamayı durdurduğu ancak bu kararın usuli olmadığı,hakemin reddinde dâhi tahkim süresinin işlemeye devam ettiği,buna göre kalan 8 ay 22 günlük sürenin 19/07/2020 tarihinde sona erdiği,davacı-karşı davalının,tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin Mahkemeye 26/08/2021 tarihinde başvurduğu,buna göre 1 yıllık tahkim süresi dolduktan sonra davacı-karşı davalının tahkim süresinin uzatılması için talepte bulunduğu,HMK’nın 427/2 nci maddesi uyarınca tahkim süresinin uzatılması talebinin tahkim süresi içerisinde yapılması gerektiği hâlde davacı-karşı davalının bu talebini tahkim süresi dolduktan sonra yaptığı anlaşıldığından asıl davada tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Karşı davada davacı vekili,tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespitini talep etmiştir.
HMK’nın 435 nci maddesinde”(1) Tahkim yargılaması, nihai hakem kararının verilmesi veya aşağıdaki hâllerden birinin gerçekleşmesi ile sona erer:
a) Davalının itirazı üzerine hakem veya hakem kurulunun uyuşmazlığın kesin olarak çözümünde davalının hukuki yararı bulunduğunu kabul etmesi hâli hariç, davacı davasını geri alırsa.
b) Taraflar, yargılamanın sona erdirilmesi konusunda anlaşırlarsa.
c) Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkânsız bulursa.
ç) 427 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin talep mahkemece reddedilirse.
d) Taraflarca kararın oybirliğiyle verilmesinin öngörülmesine rağmen, hakem kurulu oybirliğiyle karar veremezse.”şeklinde olup buna göre tahkim yargılamasının sona ereceği hâller Kanun’da tahdidi olarak sayılmıştır.
Tahkim yargılamasının sona erdiği hâllerde hakem veya hakem heyeti usuli bir karar alarak tahkim yargılamasını sona erdirmelidir.Kanunda hakem veya hakem heyeti tarafından tahkim yargılamasının sona erdirilmediği durumlarda Mahkemece bir karar verileceğine ilişkin hüküm mevcut olmamakla birlikte,hakem veya hakem heyeti tarafından bir tarafın talebi üzerine böyle bir karar verilmezse tahkim yargılamasının sona erdiğini iddia eden tarafın bu hususun tespitine ilişkin mahkemeden karar alması pekâla mümkündür.Ancak mahkemece böyle bir karar alınabilmesi ve mahkemenin davaya bakabilmesi için tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespitini isteyen tarafın hakem veya hakem heyetine başvurarak HMK’nın 435 nci maddesinde belirtilen şartların oluştuğundan bahisle hakem veya hakem heyetine başvurması,bu başvuru üzerine hakem veya hakem heyeti tarafından talebin reddine karar verilmesi veya bir karar verilmeyerek tahkim yargılamasına devam edilmesi hâlinde tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespitini isteyen tarafın hakem veya hakem heyeti tarafından yerine getirilmeyen usuli işlemin yerine getirilmesini istemesi gerekmektedir.Somut olayda,davalı-karşı davacı,tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespiti için hakem heyetine bir başvuru yapmadan hakem heyetinin verebileceği bir kararı mahkemenin vermesi amacıyla huzurdaki davayı açmış ise de,hakem heyetine tahkim yargılamasının sona erdiğinin tespitine ilişkin bir karar alınmasına imkân tanınmadan doğrudan mahkemeden karar verilmesinin istenmesi yerinde olmayıp mevsimsiz açılan karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVADA:
1-Tahkim yargılamasının uzatılmasına ilişkin talebin HMK’nun 427/2. Maddesi uyarınca 1 yıllık süre içerisinde talep edilmediği anlaşıldığından davacının Tahkim süresinin uzatılmasına ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨5.100,00 ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
KARŞI DAVADA:
1-Davacının, davasını hakem heyetinin bu konuda karar almasına olanak tanımadan erken açtığı anlaşıldığından mevsimsiz açılan davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karşı davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨5.100,00 ücreti vekaletin karşı davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık (KARŞI DAVA YÖNÜNDEN) HMK’nun 427/2. Maddesinin son cümlesi uyarınca KESİN (ASIL DAVA YÖNÜNDEN) olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi.17/12/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”