Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2022/1199 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/707 Esas
KARAR NO : 2022/1199

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
K.YAZIM TARİHİ : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 26/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25/07/2019 günü 20:25’de trafik kazası yaptığında ….. Sigorta A.Ş. Nezdinde ZMMS sigortalısı …..’a ait ….. plakalı aracın …..’ın …..’ın sevk ve idaresindeyken Küçükçekmece Kemalpaşa Mahallesi, … Sokaktan ….. istikametine giden yolda aile bireyleri ile karşıdan karşıya geçer iken ….’a çarparak durduğunu, ağır bir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, sürücü …..’a ait ….. plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 21.10.2018-21.10.2019 tarihleri arasında geçerli olan ….. nolu poliçe ile davalı ….. Sigorta A.Ş.’ye yaptırıldığını, davalı sirgorta şirketine 31/12/2020 tarihinde başvuru yapıldığını ve …. numaralı hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası ile maluliyet tespiti ile ilgili gerekli tetkikler yapıldığını buna rağmen tahkikat evrakları, hastane raporlarının dikkate alınmadığını ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirket tarafından tatmin edici bir açıklama yapılmadığını, olumlu ya da olumsuz bir geri dönüş yapılmadığını, müvekkilinin yaralanması neticesinde, Küçükçekmece ….. Asliye Ceza Mahkemesi…. E. Sayılı dosyası kapsamında “yaralama” suçundan ceza davası görüldüğünü …..’ın kusurlu olduğunu, müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve kırık oluşacak şekilde hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini ve cezalandırılmasına karar verildiğini, 07/4/2021 tarihinde dava şartı olan arabuluculuk başvurusunda bulunduklarınını görüşmeler yapıldığını ancak anlaşamaya varamadıklarını, müvekkilinin kaza tarihinde 4 yaşında olduğunu, halihazırda müvekkilinin yaralarının iyileşmediğini, bir bacağının 2 cm kısa kaldığını, sıklıkla kısa süreli hafıza kaybı yaşadığını, maddi ve manevi açıdan büyük bir yıkıma uğradıklarını, davacının yaşına, aktif ve pasif dönem yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 6100 Sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre belirlenecek, şimdilik sürekli iş gücü kaybı için 700,00 TL, bakıcı masrafları için 100,00 TL olmak üzere toplamda 800,00 TL maddi tazminatın hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, davaya konu kaza nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın büyüklüğü ve bu sebeple talep edilen tazminat miktarı üzerinden yürütülecek olan davada doğacak olan muhakeme masrafları ve harç giderlerinin son derece fahiş bedeller oluşturacak olması ve müvekkilinin, bu yargılama giderlerini kısmen veya tamamen karşılayabilmesinin imkansız olması münasebetiyle adli müzaheret talebinde bulunulduğunu, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca yargılama aşamasında belirlendiğinde arttırmak kaydı ile maddi zararlardan sürekli iş gücü kaybı için 700,00 TL, bakıcı giderleri için 100 TL olmak üzere şimdilik 800,00 TL’nin olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile tahsili, TBK’nın 76.Madde hükmü uyarınca, yargılama neticesinde hükmolunacak tazminattan mahsup edilmek üzere, davalıdan şimdilik 10.000 TL tutarında geçici ödeme yapılması, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak kendi adına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ….. tarafından mahkememize sunulan 10/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkili …..’ın kendi aracında seyir halinde iken ailesi ile birlikte yürüyen çocuğun aniden yola çıktığını davacı ….’ye herhangi bir kusur ve ihmali olmadan çarptığını bu şekilde yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, polis tespit tutanağında mağdurdan sorumlu anne babanın çocuklarına dikkat ve özen göstermediğinin, yaya mağdurun aniden yola fırladığının tespit edildiğini, polis tutanağına göre mağdurun asli kusurlu olduğunu, ilgili yasal mevzuat ve kanuni düzenleme gereğince tedavi giderlerinin müvekkillerinden tahsili imkanı bulunmadığını, trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” denildiğini, bu nedenle davacı tarafın bu taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkilinin olayın farkına vardıktan sonra olay yerinden kaçmadığı gibi hemen ambulansı aramış, polise ihbarda bulunduğunu, karşı tarafın sözlü ve fiziki saldırısına rağmen iyiniyetli olarak olanları anlamaya ve yardım etmeye çalıştığını, kazadan hemen sonra çocuğu ve ailesini hastaneye götürmeyi teklif etmiş aile babası bu teklife rağmen hastaneye gitmeyi reddettiğini, müvekkiline saldırıda bulunduğunu, davacı velilerinin gelen ambulansa dahi binmediğini, müvekkilinin trafik sigortası maddi tazminatı karşılayacak poliçe limiti mevcut olduğunu, yetmedi takdirde müvekkilinin kara taşıtları sigrtasının mevcut olduğunu, …. A.S tarafından yapılan kara tasıtları sigortası da …. nolu poliçe de davaya müdahil edilebileceğini, sonuç olarak davanın reddini, davaya müdahil olarak trafik sigortalısı olan …. A.Ş’ye bildirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş vekili tarafından mahkememize sunulan 07/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ….. plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 199412979 no.lu, 21/0/018-21/0/2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle azami sakatlık teminatı kişi başına; 360.000,00 TL olduğunu, şirket tarafından 15.732,23 TL ödeme yapıldığından bakiye teminat limitlerinin 344.267,77 TL olduğunu, davacının başvuru konusu kaza ile ilgili olarak; daha önce müvekkili şirket’e yapmış olduğu müracaatı üzerine müvekkil şirket tarafından inceleme yapılmış ve %5 maluliyet oranı %25 kusur oranı üzerinden TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak 15.732,23 TL tazminat 24/03/2021 tarihinde ödendiğini, davacıların başkaca hak ve alacağı bulunmadığını ve davanın açılmasının hukuken geçerli olamayacağını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi maluliyet oranındaki artışın sabit olmadığını, tespite muhtaç olduğunu , davacının maluliyetindeki artış oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, bakiye tazminat talepli açılan davada sunulan …. Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen rapor Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmediğinden hükme esas alınamayacağını, davacının Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesi’ne sevkinin sağlanarak,  kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin, teşhis ve tedavi dosyalarının da ikmal edilmek suretiyle;  muayenesinin yapılmasını ve dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile malul kalıp kalmadığının ve 20/02/2019 tarih 30692 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” e göre Engel Oranının Tespiti için heyet raporu alınmasını talep ettiklerini, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, talebinin reddi gerektiğini, tedavi ve bakıcı giderleri trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup sgk tarafından ödenmesi gerektiğini, aleyhlerine tazminata hükmedilmesi durumunda ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmesini, sonuç olarak davanın usulden reddini, aksi halde davanın esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın … tarihli raporunda özetle; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Bacak kaslarındaki atrofi, Tablo 3.5.a’ya göre alt ekstremite özürlülük oranı %3 olup Tablo 3.2’ye göre özürlülük oranı %2, Deri, Hipertrofik skar ve keloid, 1-Hafif (vücut yüzeyinin %1-9’unu kaplayan) özürlülük oranı %5, Balthazard formülüne göre; %6.9. Küçüğün Tüm Vücut Engellilik Oranının %7 (yüzdeyedi) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2.5 (ikibuçuk) aya kadar uzayabileceği kanaati ile rapor sunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin hazırlamış olduğu …. tarihli raporu ile; Davalı sürücü …..’ın kusursuz olduğu, 2015 doğumlu yaya ….’nın yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaati ile rapor sunmuştur.
Huzurda görülen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; söz konusu kanunun 88/1. maddesi; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” söz konusu kanunun 90. maddesi ise; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61. maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranında olacağı açıktır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalılardan ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı sayılı aracın davacı küçüğe çarparak yaralanmasına sebep olunduğu iddiası ile huzurda görülen maddi tazminat davası açılmıştır. Mahkememizce dava konusu kazaya ilişkin açılan ceza dosyası mahkememiz dosyası arasına celp edilmiştir. Söz konusu ceza dosyasından alınan 29/05/2022 tarihli bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiş olup ATK tarafından düzenlenen …. tarihli raporunda davalı sürücü …..’ın kusursuz olduğu, 2015 doğumlu yaya ….’nın kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde dikkatsizce ve koşarak taşıt yoluna girip kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği anlaşılmakla yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde %100 (yüzde yüz) oranında etken olduğu kanaati ile rapor sunmuştur. Her ne kadar davacılar vekili tarafından mahkememizce alınan kusur raporuna itiraz edilerek dosyanın üst kurula gönderilmesi talep edilmiş ise de Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan kusur raporunun ceza dosyasında alınan kusur raporu ile uyumlu olması nedeni ile davacılar vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalılardan …..’ın kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmaması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,

4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davacılardan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı sigorta vekili ile diğer davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Katip ….
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪