Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/667 E. 2022/1031 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/667
KARAR NO : 2022/1031

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan harçlandırma 09/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….. Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin giydirme cephe, cephe kaplama ve yapı üniter sistemleri konularında faaliyet gösterdiğini, 1997 yılmda kurulduğu, sermayesinin 5.500.000,00 TL olduğu, 644.705,21 TL’sinin henüz ödenmediği, şirket hisselerinin tamamının …..”a ait olduğu; şirketin çeşitli nedenlerle (Covid-19 Pandemi süreci, kurların ve faiz oranlarının yükselmesi, kontrolsüz büyüme, alacakların tahsil edilememesi, vb.) finansal krize girdiği, faaliyetlerine devam imkânı sağlanması durumunda alacaklıların alacaklarına tam olarak kavuşacakları ancak takip ve icra baskısı altında ifla etmeleri durumunda adi alacaklıların alacaklarının bir kısmına kavuşamayacaklarını ve bu çerçevede vade konkordatosu talep edildiğini belirtilip nihai olarak 2004 sayılı İİK’nın 287’nci maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesine, gerekli görülmesi durumunda sürenin 2 ay daha uzatılmasına, akabinde 289’uncu madde gereği 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine, 287/2 maddesi gereği geçici komiser tayinine, 297/2 maddesi doğrultusunda mal varlıklarının konunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına, tüm takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesine, İcra İflas Kamınunda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlu hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine, ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato komiserleri …., … ve …. tarafından mahkememize sunulan 31/03/2022 tarihli geçici komiser ön raporunda özetle; Davacı ….. SAN. VE TİC, LTD. ŞTİ.’nin çalışma kabiliyetini kaybetmediği, personel, gayrimenkul, demirbaş, tesis makine cihazları ve hammaddeleri ile mevcut çalışma düzenlerini koruduğu, faaliyetine devam ettiği, Ocak/2022 dönemlerinde 91 personel istihdam edildiği, şirket yetkililerinin rehinli alacaklılarla anlaşma yönündeki çalışmalarının devam ettiği ancak henüz sonuç alınamadığı, ön projede yer verileri konkordato kaynaklarına uygun olarak alacak tahsili ve satış artırma çabalarının devam ettiği, bununla birlikte gerek konkordatoda olmaktan kaynaklı olumsuz algı ve gerekse 2021 sonlarındaki döviz kuru artışlarına bağlı hammadde temininde yaşanan sorunlar ve piyasaların daralması nedenleriyle beklenen salış hacminin yakalanamadığı, aynı nedenlerle tahsilatlarda da gecikmeler yaşandığı, davacı şirketin işletmenin devamlılığı esasına göre (kaydi) düzenlenen 31/12/2021 tarihli bilançosuna göre özkaynaklar toplamının (+) 11.452.249,86 TL olduğu, dolayısıyla kaydi değerlere göre borca batıklık söz konusu olmadığı, şirketin geçici mühlet aldığı 20/08/2021 tarihi ile son mali tabloların düzenlendiği 31/12/2021 tarihlerini kapsayan yaklaşık 130 günlük sürede 35,388.950,85 TL net satış ve bu satışla mütenasip olmayan 201.798,75 TL dönem kârı elde ettiği, komiser heyetince alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet yazılarının hazırlandığı, söz konusu yazıların iadeli taahhütlü olarak alacaklıların bilinen adreslerine gönderildiği, konuya ilişkin hazırlanan ilan metninin 01/02/2022 tarih ve …. sayılı TTSG’de ve 28/01/2022 tarihinde …. ilan numarasıyla Basın İlan Portalında yayınlandığı, alacak kayıtlarının Heyetimizce alındığı, süresi içinde (65), süresinden sonra (2) kişinin posta yoluyla veya bildirilen adrese doğrudan gelmek suretiyle alacak kaydı yaptırdığı, alacak kayıtlarına ilişkin belgelerin 25/02/2022 tarihli tutanaklarla İİK’nın 300’üncü maddesi uyarınca incelenmek ve iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmak üzere borçlu şirket temsilcisine teslim edildiği ve süre verildiği, şirket yetkililerinin gerekli çalışmaları tamamladığı, ilgili evrakın 23/03/2022 tarihinde komiser heyetine teslim edildiği, söz konusu evrakın Heyetimizce incelenme aşamasında olduğu, yapılan inceleme sonrasında çekişmeli olduğu tespit edilen alacaklara ilişkin mahkemeye sunulmak üzere rapor hazırlanacağı ve mahkemenin kararı akabinde İİK’nın 302’nci maddesi gereğince yapılacak oylamaya kimlerin hangi oy nispetinde iştirak edebileceklerine ilişkin listenin hazırlanacağı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Konkordato komiserleri …, … ve … tarafından mahkememize sunulan 29/08/2022 tarihli gerekçeli komiser raporunda özetle; Alacaklılar toplantısına ilişkin nisabın 181 alacaklı ve 55.335.754,35 TL’den oluştuğu, şirketin konkordato revize projesinin, İİK’nın 305’nci maddesinde öngörülen çoğunluk şartını sağlayamadığı ve borçlunun konkordato revize projesinin kabul edilmediği,
TEKLİFİ KABUL EDEN ALACAKLI SAYISI
TEKLİFİ KABUL EDENLERİN NİSABA MESNET TEŞKİL EDEN ALACAKLARININ TOPLAMLARI
84 kişi
(%46,15)

23.441.098,23 TL
(%42,36)

İcra İflas Kanunu md. 305/a hükmü gereğince “Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması” şartı bakımından Şirketin iflası halinde (stok ve duran varlıkların rayiç değerleri üzerinden %40 oranında değerlendirilmesi ile tüm ticari alacaklar ve verilen sipariş avanslarının %75 oranında tahsil edilebileceğinin kabulü halinde dahi) tüm (rehinli ve adi) alacaklılarının alacağının %100 ünün ödenebileceği, bu anlamda söz konusu şartın sağlanamadığı, İcra İflas Kanunu 305/b hükmü gereğince Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı bakımından değerlendirildiğinde, rapor içeriğinde detaylı olarak belirtildiği üzere, şirketin revize projesinde işaret edilen ileriye dönük ticari faaliyetten elde edilecek kazancın, şirketin geçmiş dönem performansı ile uyumlu olmaması, öngörülen karlılık hedefinin geçmiş dönemlerde gerçekleşen karlılık oranlarının çok üzerinde olması, gerçekçi olmadığı, konkordato revize projesinin ana kaynağı olarak görülen alacakların tahsiline ilişkin öngörülerde de ticari hayatın olağan risklerinin ve şirketin mevcut hukuki ihtilaflarının dikkate alınmadığı, bu kapsamda öngörülen alacak tahsilatının ticari hayatın olağan akışın uygun olmadığı, bu nedenlerle İcra İflas Kanunu 305/b hükmü gereğince teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının sağlanamadığı, İcra İflas Kanunu 305/c kapsamında öngörülen çoğunluk şartını sağladığı ve borçlunun konkordato revize projesinin kabul edildiği,
TEKLİFİ KABUL EDEN
ALACAKLI SAYISI

TEKLİFİ KABUL EDENLERİN NİSABA MESNET TEŞKİL EDEN ALACAKLARININ TOPLAMLARI
84 kişi
(%50,30)

23.441.098,23 TL
(%54,10)

Bu ihtimalde nisap çoğunluğu sağlanmış olmakla birlikte rapor içeriğinde de detaylı olarak açıklandığı üzere, şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutar borçlunun ödeme teklifinden daha fazla olarak hesaplanmış, bu doğrultuda İcra İflas Kanununun 305/a maddesinde belirtilen tasdik şartının gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Aynı şekilde revize projede belirtilen konkordato kaynaklarının şirketin geçmiş performansı dikkate alındığında gerçekleşebilir olmaktan uzak olduğu, teklif edilen tutanın kaynakları ile orantılı olmadığı, bu kapsamda da İcra İflas Kanunu 305/b maddesinde belirtilen tasdik şartının da sağlanamadığı, nihai olarak borçlu vekilinin 22.08.2022 tarihli dilekçesinde belirtilen hususlar dikkate alınsa dahi konkordatonun tasdiki için İcra İflas Kanunu’nun 305. Maddesinde belirtilen tüm şartların birlikte sağlanamadığının değerlendirildiği, İcra İflas Kanunu 305/d kapsamında “206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması” şartı bakımından teminata tabi alacaklı sayısının 64 olduğu, borç tutarının 3.631.116,95 TL olduğu, İcra İflas Kanunu md. 305/d maddesindeki şartın sağlanabilmesi için söz konusu borçların ödenmesi veya alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerektiği, İcra İflas Kanunu 305/d kapsamında “Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması” şartı bakımından borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi gereken harç miktarının 98.343,20 TL olduğu, borçlunun İİK m.308/h uyarınca rehinli alacaklılarla müzakere yapılması yönünde talebi bulunduğundan rehinli alacaklılarla toplantı yapıldığı, anlaşma yapılamadığı, oylamaya konu bir hususun da bulunmadığı, davacı şirketin 30/06/2022 tarihli aktiflerin muhtemel satış fiyatı esas alınarak düzenlenen bilançosu (rayiç) incelendiğinde, varlıklarının rayiç değerinin 198.494.506,44 TL, borçlarının rayiç değerlerinin ise 103.206.571,40 TL olduğu, bu doğrultuda öz kaynaklarının 95.287.935,04 TL olarak hesaplandığı, varlıklarının borçlarını karşılamaya yettiği ve nihai olarak kaydi ve rayiç değerler bakımından borca batık olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Konkordato komiserleri …., … ve …. tarafından mahkememize sunulan 27/09/2022 tarihli komiser raporunda özetle; İcra İflas Kanunu 305/d kapsamında “206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması” şartı bakımından teminata tabi herhangi bir alacağın bulunmadığı, toplantı esnasında ve iltihak süresinde alınan kabul oylarının toplamı 91 kişi ve 23.242.917,30 TL olduğu, doğrudan red oyu vererek veya oy kullanmadığı için red oyu vermiş kabul edilen kişi sayısı 74 kişi ve bunların temsil ettiği alacak tutarı 18.968.024,42 TL olduğu hesap edildiği,

KONKORDATOYA TABİ ALACAKLI SAYISI
NİSABA MESNET TEŞKİL EDEN ALACAK TUTARI
165 kişi
42.210.941,72 TL

TEKLİFİ KABUL EDEN
ALACAKLI SAYISI

TEKLİFİ KABUL EDENLERİN NİSABA MESNET TEŞKİL EDEN ALACAKLARININ TOPLAMLARI
91 kişi
(%55,15)

23.242.917,30 TL
(%55,06)

Yukarıda yer verilen tablolardan görüldüğü gibi borçlu şirket, Kanunda öngörülen “Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı aşan” şeklindeki ilk nisabı sağladığı, İcra İflas Kanunu 305/d kapsamında “Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması” şartı bakımından itiraz neticesinde oluşturulan yeni nisap sonuncunda ödenmesi gereken tasdik harcının 95.818,83 TL olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK m. 292’de konkordato sürecinin devam ettirilmesinin artık hukuken temelinin kalmadığı,konkordato sürecinin kesilmesi ve iflasın açılması gereken haller düzenlenmiştir. Mahkeme bu hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda,herhangi bir talebe gerek olmaksızın,borçlu iflasa tâbi ise re’sen iflasın açılmasına;iflasa tâbi olmayan borçlu bakımından ise re’sen konkordato talebinin reddine karar verecektir.Ancak bu kararı vermeden önce bir duruşma açarak borçluyu,konkordatoyu bir alacaklı takip etmişse onu ve varsa alacaklılar kurulunu dinlemesi gerekir.Diğer alacaklıları da gerek görürse dinler.
Kanun’un 292.maddesinin 1.fıkrasında konkordato mühletinin belirli sebeplerle kaldırılması düzenlenmiştir.Maddede sayılan hallerde mahkeme daha önce konkordato mühleti vermiştir;ancak mühlet içinde ortaya çıkan haller,konkordato mühletinin amacını ortadan kaldırdığı için mahkeme kesin mühleti kaldıracaktır.
Mahkemenin mühleti kaldırması,aynı zamanda konkordato talebini de reddetmesini gerektirir.Maddede bu husus açıkça düzenlenmiştir.Mahkeme mühleti kaldırarak konkordato talebini reddedecek ve re’sen borçlunnu iflasına karar verecektir.
Konkordato mühleti verildikten sonra mühletin kaldırılması ve iflasa karar verilmesini gerektiren sebeplerden ilki,borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerekli olmasıdır.Özellikle borçlunun işletmesinin devamı,devamlı ve hissedilir ölçüde,aktiflerinin azalması ve pasiflerinin artmasına yol açmaktaysa ve bu durumun konkordato süreci içinde geri dönüşü olmayan bir aktif-pasif dengesizliğine yol açacağı öngörülüyorsa;iflasın derhal açılması ile borçlunun malvarlığının tasfiyesi sağlanmak suretiyle daha iyi bir tatmin elde edeceği tahmin ediliyorsa;işletmenin devamı mümkün gözükmüyor yahut çok düşük bir ihtimâl ise,malvarlığının korunması için kesin mühlet kaldırılarak iflasın açılması zorunludur.
Söz konusu şartlar altında iflasın derhal açılmasının “ultima ratio-son çare” olması gerekir.Eğer malvarlığının korunması,örneğin borçlunun tasarruf yetkisinin kaldırılması ve komisere tevdi edilmesi gibi,daha yumuşak uygun tedbirlerle sağlanabilecekse mahkeme ölçülülük ilkesi çerçevesinde bu daha yumuşak tedbirleri tercih etmelidir.
Kesin konkordato mühleti verildikten sonra konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren ikinci haldir.Bu halde mahkeme,komiserin raporundaki verilerden konkordatonun başarıya ulaşma şansının kalmadığı sonucuna varmalıdır.
İİK’da iyileşmenin konkordato alacaklılar tarafından kabul edilmeden ya da mahkemece tasdik edilmeden önce gerçekleşmesi halinde,konkordatonun tasdikine kadar gidilmesine gerek kalmayacağı ve mühletin kaldırılacağı kabul edilmiştir (İİK m. 291). Mühlet içinde,iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin aşikâr olması,yani tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunnu iflasına karar verilecektir.Örneğin,komiserin raporundan borçlunun mali ve finansal verilerinin iyileşmeyi imkânsız hale geldiği anlaşılıyorsa,komiser konkordatoyu reddedeceğini açık ve kesin şekilde ortaya koyan alacaklıların sayısından ve öneminden hareketle konkordatonun tasdiki için gerekli çoğunlukların hiç birinin sağlanamayacağı sonucuna varırsa,konkordatonun başarıya ulaşmayacağı önceden anlaşılmış olur ve bu halde mahkeme kesin mühleti kaldırarak iflasa tâbi borçlunun iflasına karar verir.
İİK’nın 305 nci maddesi hükmü “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçe-bilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde olup anılan madde ile konkordato tasdik şartları tahdidi olarak sayılmıştır.
İİK’nın 302 nci maddesinde belirtilen nisaplar çerçevesinde alacaklılarca kabul edilen konkordatonun tasdik edilebilmesi için bazı koşulların varlığı gerekmektedir.Konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi başlı başına konkordatonun tasdiki sonucunu doğurmayacaktır.Mahkeme,ancak anılan maddede belirtilen koşulların varlığı halinde konkordatoyu tasdik edecektir.Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bu koşulların kümülatif olarak bir arada olması gerekir ve mahkeme tüm koşulların oluşup oluşmadığını re’sen araştırır.
Yukarıda yapılan genel açıklama ışığında konkordatonun tasdiki şartlarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekmektedir.
Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan gerekçeli rapor ile ek gerekçeli rapora göre ; İİK’nın 305 nci maddesinin (c),(d) ve (e) bentlerinde belirtilen şartların oluştuğu anlaşılmaktadır.Ancak konkordatonun alacaklılar tarafından yeterli çoğunlukla onaylanması başlı başına konkordatonun tasdikine karar verilmesini gerektirmeyecek olup diğer şartlarında bir arada kümülatif olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.Bu bağlamda,tasdik şartlarının belirtildiği İİK’nın 305 nci maddesinin (a) ve (b) bentlerindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesi gerekmektedir.
İİK m.305,1-a uyarınca konkordatonun tasdikine ilişkin ilk şart “adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması”dır.
Borçlunun mevcuduyla orantılılık bağlamında iflâsa nazaran daha kötü durumda olmama ölçütünün getirilmesinin temel nedeni, hem konkordato yoluyla dürüst bir borçlunun korunmasının, hem de alacaklıların iflâs sonucunda ellerine geçebilecek miktardan mahrum bırakılmamalarının sağlanmasına dayanır. Dolayısıyla burada alacaklılar ve borçlu arasında adil bir denge kurulmasına imkân veren rasyonel bir ölçüt getirildiğinden söz edilebilir. Alacaklıların iflâsta elde edecekleri paydan daha fazlasını almalarını sağlayan bu ölçüt yoluyla, borçluya sağlanacak bir menfaat uğruna alacaklıların zarar görmeleri tehlikesi bertaraf edilmiş olur.
Tasdik şartı olarak kabul edilen iflâsa göre daha kötü duruma düşmeme hususunun mahkemeye, konkordatoya eklenmesi gereken karşılaştırmalı değerin denetlenmesi görevi yüklediği söylenebilir. Bu bağlamda konkordato projesi Kanunda öngörülen alacaklı çoğunluğunca kabul edilmiş olsa dahi, alacaklıların eline olası bir iflâsta geçecek miktardan daha azı geçmekteyse mahkeme tarafından tasdik edilmeyecektir.
Bu değerlendirme yapılırken, borçlunun karar aşamasına yakın bir dönemdeki malvarlığı değerleri hesaba katılmalıdır. Keza, iflâsın borçlu açısından doğuracağı olumsuzluklar da dikkate alınmalıdır.Örneğin, borçlunun mallarının iflâs tasfiyesinde paraya çevrilmesi halinde muhammen bedelinin %50’sine satılması ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Komiser heyeti raporundan da anlaşılacağı üzere şirketin 30.06.2022 tarihli rayiç değerler esas alınarak düzenlenen bilançosuna göre iflas halinde şirket varlıklarının 120.305.907,33 TL değerle paraya çevrilebileceği değerlendirilmektedir.
Rehinli ve imtiyazlı alacaklılar ile adi alacak tutarının 116.464.407,57 TL olduğu husus dikkate alındığında (diğer bir ifade ile şirketin tüm borçlarının), iflas durumunda tüm (rehinli ve adi) alacaklıların alacaklarının %100’ünü tahsil edebilecekleri hesaplanmaktadır.
Özetle şirketin iflası halinde (stok ve duran varlıkların rayiç değerleri üzerinden %40 oranında değerlendirilmesi ile tüm ticari alacaklar ve verilen sipariş avanslarının %75 tahsil edilebileceğinin kabulü halinde dahi) tüm (rehinli ve adi) alacaklılarının alacağının %100 ünün ödenebileceği
komiser heyetince hesap edilmiş olup davacı
şirket yönünden İİK’nın 305.maddesinin (a) bendi gerçekleşmemiştir.
İİK m.305,1-b uyarınca konkordatonun tasdikine ilişkin ikinci şart “teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması”dır.
Borçlunun konkordato kapsamında teklif ettiği miktarın, kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı sorunu uygulamada, aktif ile pasif arasındaki denge esas alınarak çözülmektedir. Bu bağlamda aktifin pasife bölünmesi neticesinde elde edilen oran, bu dengenin oluşup oluşmadığının tespit edilmesini sağlamaktadır. Aktifin kapsamına borçlunun taşınırları, taşınmazları, paraya çevrilebilecek her türlü hak ve alacakları girmektedir. Borçlu konkordato teklifine eklemesi gereken belgeler arasında yer alan bilançoyla malvarlığının durumunu ayrıntılı ve eksiksiz şekilde göstermelidir. Bu bağlamda borçlu, çekişmeli nitelikte bulunan aktiflerini de bilançoda bildirmelidir. Zira dürüst bir borçlunun mali durumu hakkında alacaklıları ve konkordato makamlarını doğru şekilde aydınlatması gerekir.Konkordato talep eden borçlunun bir şirketin ortağı olması halinde, ortağı olduğu şirketteki hisselerinin değeri de aktif kapsamında yer alır. Bununla birlikte bu şirketin üçüncü kişilerden olan alacağı ve stoku aktifin belirlenmesinde dikkate alınmaz.
Burada aktif ile kast edilen borçlunun konkordato kapsamında kalan borçların ödenmesine yarayan net aktifidir. Bu bağlamda konkordatoya tâbi olmayan İİK m.206 uyarınca birinci sırada yer alan imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklar ve kamu alacakları borçlunun brüt aktifinden indirilerek net aktife ulaşılmalıdır.
Buna göre,davacı şirketin Rehinli ve imtiyazlı alacaklılar ile adi alacak tutarının 116.464.407,57 TL
olduğu,bu rakamdan konkordatoya tabi adi alacak miktarı olan 55.335.754,35.-TL çıkarıldığında, 61.128.653,22.-TL rehinli ve imtiyazlı alacağın şirketin rayiç değer üzerinden hesap edilen aktifi olan 198.494.506,44.-TL ‘den düşülmesi sonucu şirketin net aktifinin 137.365.853,22.-TL olduğu,buna göre de davacının aktifinin pasifinin 2,5 katı olduğu gözönüne alındığında borçlu tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığı dolayısıyla İİK’nın 305.maddesinin (b)bendinde belirtilen koşulunda oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan,borçlu şirketin geçici mühlet tarihinden (20.08.2021) toplantı öncesi alınan son mali verilerine
(30.06.2022) geçen yaklaşık 10 aylık süreçte 43.938.651,73 TL ciro elde etmesine karşılık %1 oranında ( 602.372,36 TL ) dönem kârı elde ettiği tespit edilmiştir.
Borçlu şirketin 01.01.2022 – 30.06.2022 döneminde 6 ayda gerçekleşen cirosu yaklaşık 8 milyon TL
civarında olup konkordato projesinde 2022 yılı için yaklaşık 30 milyon ciro elde edeceği öngörülmüş
olup, kalan 6 ayda yaklaşık 22 milyon ciro yapması gerektiği anlaşılmaktadır. Şirketin öngördüğü
2022 yılının kalan 6 ayında ciroyu yapma olasılığı bulunsa dahi borçlu şirketin gerek mühlet
içerisinde %1 dönem karlılığı elde ettiği gerekse mühlet öncesi 2020 yılında %0,5 karlılık yapmış
olduğu nazara alındığında borçlu şirketin geçmiş performansı ile konkordato projesinde öngördüğü
karlılık oranlarını sağlama imkanlarının bulunmadığı görülmektedir.

Şirketin öngördüğü 2022-2028 yılları arası (6 yıllık dönemde) net karlarından elde edeceğini
öngördüğü 39 milyon net kar hesabında karlılık oranları geçmiş dönem performansları ile uyumlu
olmadığı gibi şirketin konkordato projesinde elde edeceğini öngördüğü karlılıklarında vergi
karşılılıklarının da nazara alınmadığından 6 yıllık dönemde 39 milyon TL karlılığın uygulanabilir
olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bunun yanı sıra alacaklardan tahsilat olarak konkordato projesinde 80 milyon TL tahsilat öngörülmüş
olmakla birlikte geçmiş yıllardan beri ticari alacak tutarının 20-30 milyon TL seviyesinde seyrettiği,
diğer bir ifade ile tahsilatlarının önemli bir kısmında aksama/ihtilaf bulunduğu, bu ihtilafın devam
eden hakkediş işlerinde de yaklaşık 32 milyon TL alacağın ihtilaflı/hukuki süreçte olduğu, olağan
faaliyeti kapsamında gerçekleştirdiği satışlara ilişkin alacaklarının takip edildiği 120 Alıcılar
hesabının bakiyesinin geçici mühlet tarihinden sonraki 10 aylık dönemde (%473) 67.341.043,17 TL
artmış olduğu hususları hep birlikte nazara alındığında, bilançodaki tüm alacağın (80 milyon TL)
tahsil edileceği öngörüsünün de gerçekleşme ihtimalinin çok gerçekçi/uygulanabilir olmadığı görülmektedir.
Sermaye artışından elde edilecek nakit olarak 2,5 milyon TL kaynak konulmuş olduğu, bu tutarın
borçlara nazaran (%2) düşük nispette olmasının yanı sıra bu tutarın da 2023 yılından itibaren 5 yılda
(her yıl 500 bin TL) ödenecek olmasının projeye önemli bir katkı sağlamayacağı anlaşılmaktadır.

Borçlu şirket; 2018 yılında Çerkezköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası
ile konkordato almış, akabinde aynı Mahkemenin …. K. Sayılı ve 05.08.2020 tarihli ilamı ile
tasdik kararı almış olduğu, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …
Esas – …. K. sayılı ve 01/07/2021 tarihli kararı ile yerel mahkemece verilen karar kaldırılmıştır.

Özetle borçlu şirket 2018 yılında konkordato koruması altına girmiş ve 2021 yılında ilk tasdik
kapsamındaki konkordato ödemelerinin başladığı döneme girmiş olmakla birlikte bozma ilamı ile
2021 yılında tekrar konkordato tedbir kapsamına girmiş olup ilk tasdik kararının bozulmaması
ihtimalinde borçlu şirketin 2021 yılından itibaren ödemelerini yapması beklenmekte iken bu defa
sunduğu proje ile 2028 yılına kadar ödemelerini tasfiye edeceğini öngörmesi borçlu şirketten alacaklı
olan alacaklıların alacaklarını yaklaşık 10 yılda (2018 yılı öncesi alacağı doğanlar için bu süreden de
uzun) tahsil etmesi üzerine oluşturulan konkordato projesinin gerek yukarıda izah edilen gerekçelerle
(karlılık, alacak tahsilatı vb) uygulanabilir olmaması gerekse günümüz ekonomik konjonktüründe
(Enflasyon etkisi) paranın satın alma gücünün geçen 4 yıl ve öngörülen 6 yılda ulaşacağı nokta nazara
alındığında borçlunun konkordato teklifinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı anlaşıldığından,borçlunun konkordato davasının reddine ve kesin mühletin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı(borçlu) hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin REDDİNE,
2- Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,
3-Mahkememizce atanan konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
4-İİK’nın 289/son maddesi uyarınca kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verildiği hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
5-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
6-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
7-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 155,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu vekili ile bir kısım müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı, bir kısım müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.20/10/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”