Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. 2021/1110 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/666
KARAR NO : 2021/1110

DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili Şirket ile Davalı Şirket arasında 06.10.2020 imza tarihli “Taşıma-Nakliye Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme gereğince Taşıyıcı sıfatındaki Davalı Şirketin, Müvekkili Şirketin ihraç ettiği telekomünikasyon kulelerini “….” adresindeki alıcıya ulaştırma yükümlülüğünü üstlendiğini, müvekkil Şirketin sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüğüne uygun şekilde sözleşmeye konu malları taşıyıcısına teslim etmesine rağmen Davalı Şirket tarafından basiretli tacir sıfatına yaraşmayacak nitelikte iş ve işlemler nedeniyle teslimatın, mutabık kalınan süreden iki ay daha geç yapıldığını, söz konusu süreç boyunca Davalı Şirket ile temasa geçmeye çalışan Müvekkili Şirket yetkililerinin çabalarının sonuçsuz kaldığını, TIK ilgili düzenlemeleri uyarınca Davalı Şirketin basiretli tacir sıfatına aykırı eylemleri nedeniyle Müvekkili Şirketin ciddi anlamda itibar kaybına uğradığı gibi hali hazırda almış olduğu siparişlerin iptalinden dolayı da ayrıca maddi zararı meydana geldiğini, aynı zamanda malların içinde bulunduğu konteynerlerin Davalı şirketten kaynaklanan sebeplerle uzun süre boyunca limanda beklemeleri nedeniyle ortaya 10.634,34 Euro ve 1.995,00 Euro bedelli ardiye masraflarının çıktığını, ancak işbu tutarların hiçbir şekilde sorumluluğundan olmamasına rağmen mesleki ve ticari kaygılar nedeniyle Müvekkili şirketçe karşılanmak zorunda kalındığını, davanın kabulü ile ardiye masraflarının ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte Davalıdan alınarak Müvekkili Şirkete verilmesine, sevkiyatın gecikmesi üzerine iptal edilen siparişlerinden kaynaklanan zararlara ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin Davalı Şirketten tazminine, Müvekkili Şirket nezdinde meydana gelen portföy-kar kaybından kaynaklanan zararlara ilişkin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin Davalı Şirketten tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmışsa da işbu davanın konusunun bir deniz taşımasından kaynaklı olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Dava konusu taşımanın tam ve eksiksiz yapıldığını, gecikmede müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, Taraflar arasındaki yazışmalardan da görüleceği üzere 26/02/2021 tarihinde tüm konteynerlerin tren yolu teslimlerinin tamamlanmış olduğunun bildirilmiş olmasına rağmen alıcının halen orijinal konşimentoyu ibraz ederek malı çekmemiş olmasının müvekkilince taşımanın özenli bir şekilde yapıldığını, davacının kendi kusuru sebebiyle gecikme yaşandığını gösterdiğini, müvekkilince tüm bildirimlerin eksizsiz ve zamanında yapıldığını, gecikmelerde herhangi bir sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirketin tüm bu süreç boyunca davacı firmaya gerekli bildirimleri gerek müvekkili şirket gerekse de armatör tarafından e-mail yoluyla eksiksiz olarak yapıldığını, ihtara konu ardiye masraflarının davacı şirketin kusurundan kaynaklı belge eksikliği sebebiyle oluştuğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, müvekkili şirketin işbu davaya konu gecikmeden sorumluluğunun bulunmadığını, taşımadaki gecikmenin asıl sebebinin belgelerin teslim edilmemesi sebebiyle oluştuğunu, bu durumun müvekkili şirketin elinde olan bir durum olmadığını, taşıma işleminin müvekkilince tam ve eksiksiz yapıldığını, haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
“6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıl- dığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı’nca, bu Yasa’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve Asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği” hususunun düzenlenmiştir.
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Yasası’nın 5/2. Maddesinde de “bir yerde Asliye Ticaret Mahke- mesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesi’nde görülecek diğer işlere Asliye Tica- ret Mahkemesi’nde bakılacağı, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mah- kemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden biri veya birkaçı münhasıran bu kanundan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilece- ği”nin hüküm altına alındığı ve bu hükmün 6762 sayılı Yasa’nın 4. maddesine eklenen fıkra ile aynı mahiyette olduğu, bu durumda 6762 sayılı Yasa zamanında anılan yasal düzenleme doğrultusunda alınan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24/03/2005 tarih ve 188 sayılı kararı geçerli olup bu tür davalara Denizcilik İhtisas Mahkemesi bulunmayan yerlerde Ticaret Mahkemesi varsa … numaralı Ticaret Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi yok ise … numaralı Asliye Hukuk Mahke- mesi’nin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak görevlendirildiğinin bu kararda belirlendiği, Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı Ticaret Mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu, Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görev alanın tayininde davanın değerinin değil uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti gerekmektedir.
“…Somut olayda, davacı tarafından deniz taşımasından kaynaklı demuraj bedeli talep edildiğine göre, uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı yeni TTK’nın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. maddelerinin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, davanın görülüp sonuçlandırılmasının denizcilik ihtisas mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerekmektedir. Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı uyarınca, somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla Ankara … numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, genel mahkeme olarak davaya bakan Ankara … Asliye Ticaret M.ahkemesi’nce, açıklanan düzenleme gereğince görev hususunun res’en nazara alınması ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay …. HD’nin … Esas,… Karar .
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf deniz taşıma ve nakliyesine ilişkin sözleşmeden kaynaklı alacak talebinde bulunmuş olup uyuşmazlığın çözümünde 6102 sayılı yeni TTK’nın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. maddelerinin hükümlerinin uygulanması gerektiği, her ne kadar davacı bu hususta sözleşmede Bakırköy Mahkemelerinde görülmesine ilişkin sözleşmenin 9.6 maddesinde düzenleme bulunduğu iddia edilmiş ise de kamu düzenine ilişkin olan görev hususunda tarafların anlaşma yolu ile görevli mahkemenin belirlenmesine imkan olmadığından bu iddiası dikkate alınmaksızın davanın görülüp sonuçlandırılmasının Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevine girdiğinden, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği , taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla görevsizlik kararı verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, 6100 sayılı HMK ‘nun 4/1-a md gereğince İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahke- memize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerekti- ğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul(Çağlayan) Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”