Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/659 E. 2022/613 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/659 Esas
KARAR NO : 2022/613

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 06/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile borçlu taraf arasında 02.11.2020 tarihli faturadan kaynaklı 14.868,00 TL tutarında cari hesap alacak bakiyesi doğduğu, fatura içeriğindeki ürünün, davalının talebi üzerine 02.11.2020 tarihinde …… Nakliyat Ambarına teslim edildiği, buna ilişkin sevk irsaliyesinin dilekçe ekinde sunulduğu, söz konusu ambardan malın davalı tarafından 03.11.2020 tarihinde teslim alınmış olduğu ve buna ilişkin sevk irsaliyesinin de dilekçe ekinde sunulduğu, davalı tarafın faturaya ve içeriğine itiraz etmemiş olduğu, ürün bedelinin müvekkil tarafça yapılan tüm taleplere rağmen ödenmediği, bu nedenle kendisi hakkında Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olduğu, davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, takip konusu meblağın davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte ve aynı zamanda likit bir alacak olduğu, borçlunun bu itirazının reddinin gerektiği belirtilip; itirazın iptaline, takibin devamına ve müvekkilleri şirketin haklılığının ispatlanması halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle dava açılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı, bu hususun müvekkil şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınacak bilirkişi raporu ile de ortaya çıkacağı; davacı tarafın, müvekkil şirkete malzeme satışı yaptığını ve sattığı malzemenin de müvekkil şirkete teslim edildiğini ispat yükümlülüğü altında olduğu, satış ve teslimin yazılı belgelerle ispatının gerektiği, dava dilekçesine konu faturalardaki malların müvekkillerine teslim edilmediği, davacı tarafın dava dilekçesi ile fatura sunmuş olmasının tek başına malların teslim edildiğini göstermeyeceği; davacı tarafın, faturaya dayalı bir ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ettiği, taraflar arasında ticari ilişkiye konu yazılı bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, faturaya dahil alacakların cari hesap ilişkisini göstermekte olduğu, cari hesap ilişkisinde taraflar arasında mutabakat yapılmadığı sürece borç alacak durumun kesin olarak belirlenemediği, bu nedenle alacağın likit olmadığı ve icra inkâr talebinin de yerinde olmadığı; davacının icra takibi öncesi döneme ilişkin temerrüt talebinin de, müvekkillerine temerrüt ihtarında bulunulmadığından hukuka aykırı olduğu belirtilip davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere (icra inkar) tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 14.868,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 21/06/2021 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 14/03/2022 tarihli bilirkişi SMMM …tarafından düzenlenen raporda; Davacı ve Davalı şirketler arasında ticari bir ilişkinin olduğu, ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde işlendiği ve davacı firmanın düzenlemiş olduğu 14.868,00 TL tutarlı faturanın ticari defterlerde kayıt altına alındığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya 14.868,00 TL tutarında borcunun bulunduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 10/03/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin muhtelif emtia alım-satımı yapılması şeklinde 29.05.2020 tarihinde başladığı, açık cari hesap şeklinde kurulduğu, 27.11.2020 tarihinde davalı tarafından davacıya yapılan 6.277,60 TL ödemeye kadar devam ettiği, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 02.11.2020 tarihli bir adet faturadan kaynaklı bakiyenin ödenip ödenmediği ve TTK’nın 1530’uncu maddesi kapsamında talep edilen faiz ile temerrüt faizi talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı, 14.868,00 TL asıl alacak ve faiz talebiyle 22.06.2021 tarihinde harç ödenerek icra takibine başlandığı, takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın açıldığı, uyuşmazlığa konu faturada yazan malların, davalı şirketi temsilen ….. isimli şahıs tarafından davacı şirkete mail yoluyla gönderilen sipariş formu ile sipariş edildiği; davalının talebi üzerine, söz konusu malların işaret edilen ambara davacı tarafından teslim edildiği; malların davalı şirketi temsilen … tarafından ambardan teslim alındığı; mallara ilişkin davacı tarafından e-fatura (ticari fatura) düzenlendiği, e-faturanın sistem üzerinden davalıya iletildiği, buradan her iki tarafın da e-fatura kullanıcısı olduğunun anlaşıldığı; davalının 8 gün içinde sistem üzerinden faturayı iptal (ret) imkânı varken bu yönde bir tasarrufta bulunmadığı, faturaya davalı tarafından itiraz edilmediği, dolayısıyla faturanın davalı tarafından kabul edildiği, HMK md. 222 kapsamında delil olarak kabul edilebileceği Sayın Mahkemenin takdirinde olan davalı ve davacıya ait 2020 yılı ticari defter kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davalının ve davacının ticari defter kayıtlarına göre icra takibi ve dava tarihi itibariyle davalının davacıya 14.868,00 TL borcu göründüğü, dosyada, 22.06.2021 tarihli icra takibi öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığı, bu kapsamda davalının temerrüt tarihinin, icra harcının da yatırıldığı22.06.2021 olarak tespit edildiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir,” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 sayılı TBK’nın 89. madde düzenlemesinin göz önüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir dendiği, davacı alacaklının şirket merkezinin Küçükçekmece/İstanbul olması sebebiyle icra takibinde Küçükçekmece icra müdürlüklerinin ve itirazın iptali davasında mahkememizin yetkili olduğunun tespiti ile davalının icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisizliğine ilişkin yetki itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup talimat ile davalının ticari defter ve kayıtları incelenmiştir. Talimat mahkemesi aracılığıyla düzenlenen raporda davalının ticari defter ve kayıtlarında davalının davacıya 14.868,00 TL tutarında borcunun bulunduğu belirtilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda da davacının ticari defter kayıtlarına göre icra takibi ve dava tarihi itibariyle davalının davacıya 14.868,00 TL borcu göründüğü belirtilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından davacının faturaya konu malların teslim edildiğinin ispatlanması gerektiği iddia edilmiş ise de davalı adına düzenlenen faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olması; davacı ve davalının e-defter tutmakla yükümlü olması, davacı tarafından davalıya gönderilen faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması karşısında faturaya konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın asıl alacak bakımından kabulüne; davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin reddine; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 14.868,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.973,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.015,63 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 226,67 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 788,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf olunan (1.500,00 TL bilirkişi ücreti + 134,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.634,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%84,35 Kabul oranı) göre hesaplanan 1.378,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf olunan 200 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%15,65 red oranı) göre hesaplanan 31,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 226,67 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 2.758,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına (%84,35 Kabul oranı) göre hesaplanan 1.113,45 TL’sinin davalıdan, 206,55 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı