Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/653 E. 2021/683 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/653
KARAR NO : 2021/683

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 03/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 03/08/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;Kurucu ortaklarının … ve …’ın olduğu, Tasfiye halinde …. Teknik Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketi’nin tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakıldığını, bu sebeple, söz konusu şirketin ihya edilerek Ticaret Sicil Kaydına tescilinin yapılmasını, davacı müvekkilinin yediemin olarak görev yaptığını, davalı şirkete ait … Plakalı aracın 20/09/2009 tarihinden itibaren müvekkilinin yediemin deposunda muhafaza edildiğini, bu muhafazadan kaynaklanan yediemin ücretinin tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numarasına kayıtlı olarak 02/08/2021 tarihince takibe koyulduğunu, takibe konu alacağın ¨19.000,00 yediemin ücreti ve ¨500,00 çekici ücreti olmak üzere ¨19.500,00 olduğunu, ancak şirketin tasfiye sürecinde olması sebebiyle icra işlemlerine devam edilemediğini, bu nedenle ihya davası açılmak zorunda kaldığını, ihyası istenilen şirketin ticaret sicilinde terkin edildiğinden; davada husumeti, ticaret sicil müdürlüğü ve şirket tasfiye memuru olan ….’a yönlendirdiğini, bu davada müvekkilinin menfaatinin açık olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsil edilememesi nedeniyle maddi zorluklar yaşadığını, şirket tasfiyesinin usulsüz yapıldığını, şirketin halen mal varlığının bulunduğunu, EGM kaydının çıkarıldığında … plakalı aracın taşıt malikinin davalı şirket olduğunu, tasfiyenin usulsüz yapılmasından dolayı yapılan sicilden silinme işleminin iptalinin gerektiğini, davacı müvekkili tarafından açılan icra takibi işlemlerine devam edilebilmesi ve müvekkilinin hak etmiş olduğu yediemin ücretini temin edebilmesi açısından İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyasına kayıtlı alacağa özgü olarak ihya edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı …. Müdürlüğü vekilinin 11/08/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Geçici 7’nci Maddenin 15’nci fıkrası, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü haiz olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 01/09/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨59,30 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨19,76’nin peşin yatırılan ¨59,30 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨39,54’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı …. Müdürlüğü kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,(
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 03/09/2021

Başkan ….
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”