Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/651 E. 2021/1092 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/651 Esas
KARAR NO : 2021/1092

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
K. YAZIM TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davalının 13.03.2020 – 01.04.2021 tarihleri arasında tekerlekli sandalye satış/bakım işi ile iştigal eden davacı müvekkili şirkette satış sorumlusu olarak çalıştığını, davalı yan ; çalıştığı süre boyunca ürün pazarlama ve tanıtım , müşterilerle görüşme , fiyat teklifi verme, satış işlerinde ve müvekkili şirketin açtığı ilk şubede de bir müddet mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, davalının müvekkili firmanın müşterilerine davalının kendi nam ve hesabına satış yapmaya çalıştığının farkedilmesi üzerine işine son verildiğini, bir müşterinin ödeme yapmak için davalı … tarafından kendisine verilen banka hesap bilgisinin alıcı kısmının müvekkili firmaya ait olmaması ve müvekkilinin internet sitesinde ilan edilen hesap numaralarından da olmaması üzerine müvekkili şirketi aradığını, davalı …’ın müvekkilinin müşteri portföyünü kullanarak kendi nam ve hesabına çalıştığı tespit edildiğini, bunun üzerine iş akdi sonlandırıldığını, müvekkili işyerinden ayrılan davalının Kadıköy’de aynı işle iştigal eden bir başka firmada çalıştığı, bu firmanın da yine müvekkilinin bir başka eski çalışanına ait olduğunun tespit edildiğini, davalı yanın , “….” isimli işyerinde çalıştığına dair fotoğraflar ve video kaydının bulunduğunu, davalının müvekkili şirketle akdettiği belirsiz süreli iş sözleşmesinin 5./o maddesinin 2. Fıkrasında aynen; ” İş ilişkisi herhangi bir sebeple sona ermişse bile sora erme tarihinden itibaren 2 (iki) yıl süre ile aynı veya benzer nitelikte işle iştigal eden sektörlerde meslek ve sanat icra etmemeyi , iş verene rakip olacak biçimde ticari iş ilişkisine girmemeyi , gerek kendi adına ve hesabına gerekse kendi adına üçüncü kişiler hesabına iş ilişkisi içerisine girmemeyi , ticari faaliyette bulunmamayı, işlem yapmamayı kabul , beyan ve taahhüt eder.” hükmü gereği davalı yan rekabet etme yasağına aykırı davrandığını, dolayısıyla müvekkilinin tüm müşteri portföyünü elinde barındırdığı gibi ürünlerin alış ve satış fiyatlarını , her bir üründen kalan kar marjını çok iyi bildiğini, davalının aynı sektörde başka bir firmada çalışması ile müvekkilinin ciddi kâr kaybı olduğunu, müvekkili elindeki müşterileri kaybetmemek adına kârından feragat etmek durumunda kaldığını, davalı yan rekabet etme yasağını ve sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zararları oluştuğunu beyanla şimdilik 109.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde müvekkilinin davacı şirkette çalışmakta iken kendi nam ve hesabına satış yapmaya çalıştığının ileri sürülmesi gerçek dışı ve kötü niyetli bir iddia olduğunu, kesinlikle kabul edilemeyeceğini, davalı müvekkilinin, rekabet etme yasağına ve sır saklama yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiası tamamen mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın asılsız haksız rekabet iddiaları ve müvekkiline yönelttiği icra takipleri ile, yalnızca müvekkilinden yana haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, davacının maddi ve manevi zararının oluşmuş olması gerçek dışı olup, herhangi bir zararının olması halinde dahi, işbu zarar ile müvekkkilinin asla kabul etmemekle birlikte mesnetsizce iddia edilen faaliyetleri arasında illiyet bağı kurulamamış olup, buna ilişkin tek bir delil dahi karşı tarafça sunulamadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava ; haksız rekabet nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasındaki ihtilafın iş sözleşmesinden kaynaklanması ve Yargıtay …. Hukuk Dairesi tarafından iş sözleşmesi sona erse bile bu tür ihtilaflarda iş mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edilmesi karşısında mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.

H Ü KÜ M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, Bakırköy İş Mahkemesi’nin görevli olduğuna,

2- Taraflardan birinin,6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince ,
-Bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden ,
-Görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten,
-Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren
2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiği, aksi taktirde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,

3-HMK’nun 20 md gereğince, kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy İş Mahkemesi’ne gönderilmesine,

4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,

5- Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda karar verildi 22/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır