Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2022/610 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/648 Esas
KARAR NO : 2022/610

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ithal edilen kozmetik ürünleri sahibi olduğu …. Eczanesinde satmak üzere satın alan borçlu … hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiği, 29.12.2017 tarihli cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere davalının 11.938,08 TL borçlu olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından dacaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememize görevsizlikle gelen dava dosyasında arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı ilamı ile hükümden önce dava şartı eksikliğinin giderildiği belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı üzerine dosyanın mahkememizin …. Esasına kaydı yapılarak yargılama yapılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 11.938,08 TL asıl alacak, 223,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.161,80 TL toplam alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası bulunmadığı, borçlunun 03/04/2018 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 13/01/2022 tarihli SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin muhtelif kozmetik ürünleri satışı yapılması şeklinde 2017 yılından önce başladığı, açık cari hesap şeklinde kurulduğu, 11.12.2017 tarihinde davalı tarafından davacıya kredi kartıyla yapılan 2.600,00 TL ödemeye kadar devam ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, iki adet faturadan kaynaklı bakiyenin ödenip ödenmediği veya borcu azaltacak veya ortadan kaldıracak şekilde malların iade edilip edilmediği, usulüne uygun iade faturası tebliği ve kabulü olup olmadığı ve davacının takip öncesi döneme ilişkin faiz talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı,11.938,08 TL asıl alacak ve 223,72 TL işlemiş faiz talebiyle 27.03.2018 tarihinde harç ödenerek icra takibine başlandığı, takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın açıldığı, Dosyada, 27.03.2018 tarihli icra takibi öncesinde borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığı, bu kapsamda davalının temerrüt tarihinin, icra harcının da yatırıldığı 27.03.2018 olarak tespit edildiği, davalının ticari defterlerinin incelemeye ibraz edildiği, Raporun 4.3 bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacıya ait ticari defterlerinin HMK 222.2 kapsamında delil olarak kabul edilebileceği, Davalının defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği, ibrazdan kaçınıldığı, Raporun 4.3 bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalının HMK’nın 220 ve 222’nci maddeleri karşısındaki durumunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, İcra takibine ve huzurdaki davaya konu borç/alacak tutarına ilişkin malların davalı tarafından, davacıya iade edildiğine ve/veya iade faturasının davacıya tebliğ ve kabul edildiğine dair HMK’ya göre caiz olan herhangi bir delil sunulamadığı; davacının delil olarak kabul edilebileceği anlaşılan ticari defterlerine göre, 25.07.2017 tarihinden önce bakiyenin 6.444,91 TL olduğu, davacının davalıdan bu tutarda alacaklı göründüğü; anılan tarihten sonra davacı tarafından ilki 8.634,10 TL ikincisi 5.903,98 TL olmak üzere 2 adet satış faturası düzenlendiği, davalının bu tutarlarda borçlandırıldığı; davalının 18.09.2017 tarihinde 6.444,91 TL, 11.12.2017 tarihinde de 2.600,00 TL ödeme yaptığı; takibe konu alacağa dayanak olduğu belirtilen faturaların iptal/iade edildiği yönünde herhangi bir kaydın bulunmadığı, 31.12.2017 tarihi itibariyle davalının davacıya |1.938,08 TL borcu göründüğü, bu tarihten sonra herhangi bir işlem (ödeme, yeni satış, iade vb.) olmadığı, bu kapsamda icra takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.938,08 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın, bilirkişi incelemesine katılmadığı, davaya cevap verdiğine dair dosyada bir evraka da rastlanmadığı, davalının ticari defterleri ibraz edilmediğinden, davalının davacıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususunda ticari defterler üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığı, bununla birlikte davacı … tarafından mail yoluyla tarafıma bazı belgeler gönderildiği, bunların çoğunun zaten dosyada mevcut olduğu, gönderilen mail ekinde dosyada bulunanlardan farklı olarak bila tarihli noter ihtarnamesi ile 11.01.2018 tarih ve …. numaralı 15.834,00 TL bedelli davacı adına düzenlenmiş iade faturasına yer verildiği, anılan noter ihtarnamesinden söz konusu iade faturasının davacıya tebliğ edilemediği, malların da davacı tarafından iade alınmadığının anlaşıldığı, takip tarihinden sonra davacıya ödeme yapıldığına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, davalı tarafından da bu yönde bir belgenin dosyaya veya Sayın Mahkemenin görevlendirmesi kapsamında tarafıma sunulmadığı, iade-mahsup vb. gibi borcu azaltacak herhangi bir işlemin de gerçekleşmediği, dolayısıyla takip konusu borcun işbu rapor tarihi itibariyle ödenmediği ve borcun 11.938,08 TL olarak devam ettiği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 21/01/2022 tarihli SMMM bilirkişisi …. tarafından düzenlenen ek rapor ile davalının mahkememize ibraz edilen ticari defter ve belgeleri incelenmiş olup Davalı tarafından tutulan 2017 yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olsa da bu defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğundan, kayıtların birbirini doğrulamış olduğundan bahsetmek mümkün olmadığı, zira defterikebir ve envanter defterinde herhangi bir kaydın bulunmadığı, defterlerin tüm sayfalarının boş olduğu, herhangi bir bilgi-kayıt içermedikleri, tutulan yevmiye defteri kayıtlarının tutarsız olduğu, birbirini doğrular nitelikte olmadığı, davalı tarafından davacıya yapıldığı söylenen ödemelere ilişkin hiçbir kaydı içermediği, uyuşmazlığa konu tutara ilişkin mallar için düzenlendiği belirtilen 11.01.2018 tarih ve …. numaralı 15.834,00 TL bedelli iade faturasına ilişkin kaydın dahi defterde bulunmadığı, davalının HMK’nın 220 ve 222’nci maddeleri karşısındaki durumunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, yapılan incelemede, 13.01.2022 tarihli kök raporumda bildirdiğim kanaati değiştirecek bir hususun tespit edilmediği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup tarafların kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davacının ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı; davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 11.938,08 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinin ise 2017 yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olsa da bu defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğundan ve kayıtların birbirini doğrulamış olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığı belirtilerek uyuşmazlığa konu tutara ilişkin mallar için düzenlendiği belirtilen 11.01.2018 tarih ve … numaralı 15.834,00 TL bedelli iade faturasının bile davalı defterlerinde yer almadığı belirtilmiştir. Takibe ve davaya dayanak yapılan faturaya konu malların davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafından takibe konu malların davacıya iade edilmek istendiği ancak davacının malları iade almak istememesi nedeni ile borcunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de hem davacı hem davalının ticari defterlerinde iadeye ilişkin faturanın kayıtlı bulunmaması nedeni ile açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile takdiren kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 11.938,08 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.387,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 815,49 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 203,88 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 611,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (800 TL bilirkişi ücreti + 516,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.316,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 203,88 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı