Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2021/1016 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646
KARAR NO : 2021/1016

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan ALACAK davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 08/08/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin almış olduğu işler ve vermiş olduğu hizmetler sebebiyle piyasada tanınmış köklü şirketlerden birisi olduğunu, Müvekkili şirketin Lazer Kesim sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin 19/08/2020 tarihinde davalı şirket ile 1 adet “… MODEL …. ” lazer kesim tezgahı satış sözleşmesi imzalandığını, 14/12/2020 tarihinde gümrükten çıkarılarak müvekkilinin iş yerine kurulduğunu, müvekkilinin iş bu makineyi 580.000USD (Beşyüzseksenbin dolar)’ a satın aldığını ve davalı şirket adına düzenlenmiş 20 adet 80.000,00-TL’lik çek teslimi yaptığını, iş bu davanın açılış tarihine kadar davalı şirkete 7 adet çek bedeli olan toplam 560.000,00- (Beşyüzaltmışbin) TL ödendiğini, kalan 13 adet çekler için mahkeme sonuçlanıncaya kadar ödememe adına tedbir talep ettiklerini, davacı şirketin satın aldığı makineye güvenerek bir çok iş aldığını, işleri müşterilerine vaad ettiği tarihte yetiştirmek adına 24 saat çalışması gereken makinenin sadece günde 10 saat çalışabildiğini ve beklenen verimi alamadığını, makinenin devamlı arıza verdiğini, davalı tarafından tamir için gönderilen elemanların yeterli mesleki bilgiye sahip olmadığını, davalı şirketin gerekli özeni göstermediğini, makinedeki arızanın kronik olduğunu ve bu arızanın kesin çözüm mahiyetinde giderilmediği gibi fiili zarar ve yoksun kalınan kar ile iş gücü kaybından doğan zararın giderilemediğini, müvekkili firmanın hali hazırda iptal edilen yaklaşık 7.300.000 TL siparişi bulunduğunu, davalının ayıplı malı sonucu müvekkilinin malları müşterilerine zamanında teslim gerçekleştiremediği ve bunun sonucu 100.000,00 TL cezai şart ödemek zorunda kaldığını, sözleşmeye konu olan ve makine bedelinin kalan ödemeleri olan ve yaklaşan ilk ödeme günü 20.08.2021 olduğundan ivedilikle 13 adet günü gelmemiş çeklerin dava bitinceye kadar ödenmemesi hususunda tedbiren durdurulmasını, davaya konu makine gizli ayıplı olduğundan dolayı sözleşme gereği davalıya ödenen 7 adet (80.000*7=560.000,00-TL) çek bedellerinin iptali ile davacıya iade edilmesini, gizli ayıplı olan ve hiç bir tamire yanıt vermeyen, müvekkili ciddi iş kaybına sürükleyen makinenin ivedilikle davalı firma tarafından iade alınarak makine bedelinin sözleşme tarihi olan 19/08/2020 tarihten itibaren en yüksek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkile iadesini, davacının zamanında firmaya yetiştirmesi gereken ve teslimi geciken 3. Tüzel kişi firmalara karşı edimini yerine getiremediğinden dolayı ödemek zorunda kaldığı ve kalacağı cezai şart ödemelerinin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin davalı tarafından temin edilmesini, müvekkilinin ayıplı mal dolayısıyla kaybetmiş olduğu zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanmasınu sonrası ıslah edilmek üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin en yüksek avans faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini, müvekkili şirketin dava konusu alacak miktarı çok yüksek olacağından delilleri ve davadaki haklılıkları mahkeme tarafından görüleceğinden davalının taşınır ve taşınmazlarına ilişkin tedbir konulmasını, hali hazırda müvekkiline karşı herhangi bir icra takibi başlatılmadan iş bu menfi tespit davası açtıklarından ödenmeyen 13 adet çek bedeline istinaden ilk olarak teminatsız olarak tedbir konulmasını aksi halde mahkeme veznesine %15 teminat yatırılması karşılığında günü gelecek olan çekler adına icra takibi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 26/08/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacının taraflar arasındaki 19/08/2020 tarihli satım sözleşmesi uyarınca ithal edilen penta markalı bolt model 6025 15kw lazer kesim tezgahının montajı ve tüm testlerinin üretici firma uzmanlarınca yapılıp makinanın önceden yaptığı örnek kesimlerinin de fiilen teslim edildiğini, alıcı çalışanlarına faal olarak tesliminin gerçekleştiği 05/01/2021 tarihinden sonra satın alınan makinada bir dizi arıza ve ayıbın çıktığı sebebiyle uğradığı maddi zararların tazmini talebiyle açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, satılan makinada ne açık ayıp ve ne de gizli bir ayıbın söz konusu olmadığını, makina montajı teslimi ve sonrasındaki sorunlarla ilgili olarak davalı müvekkili firmanın sürekli olarak teknik destek ve sorun olarak bildirilen tüm isteklere anında yetkili uzman personeli ile ve ilaveten üretici Çin firmasının ve esas üretici italyan firmasının yurtdışındaki ar-ge uzmanlarını çağırarak sürece gerekli teknik desteği verdiğini, satılan makinanın kafa(precited) diye tabir edilen ünitesine ıpg lazser kaynağından gelen fiber optik kabloyu bağlamak için dünya genelinde bu tür ekipmanın yüzde 90’ını üreten ve teknik desteğini yapan … firması olduğunu, uzmanlarının bizzat gelerek çok hassas olan kafaya fiber optik kablosunun bu elemanlarca özenle takıldığını ve gereken testlerin yapılarak davacı şirket teknik personeline teslim edildiğini, müvekkili satıcı firma teknik personelinin makine montajı ve teknik teslimini müteakip alıcı firmaya sahada teknik eğitim vermeye ve destek sağlamaya başladığını, bu bağlamda hemen alıcı firma personelleriyle birlikte makinanın 3 kesim şekliyle ilgili (azot, oksijen ve havalı) kesim faaliyetlerini icra ettiklerini, oksijen ve azot kesimlerinin başarıyla gerçekleştiğini, makinanın havalı kesim çalışmalarında yumuşak (karbon oranı düşük) kesimlerinde ince çapaklar oluştuğunun gözlemlendiğini, bu ince çapakların bu tür kesimlerde piyasada kabul edilebilir normal seviyelerde olduğunu, alıcı firmanın kendilerinin savunma sanayiinine hassas iş yaptıkları için bu ince çapaklara itiraz ettiklerini ve bu makinayı savunma sanayiine iş yapmak için satın aldıklarını beyan ettiklerini, satımı gerçekleşen makinenin genellikle siyah çelik ve paslanmaz çelik sac kesiminde kullanıldığını, yumuşak malzemelerin kesimi için bir taahhüdü ve açıklaması bulunmadığını, makinanın azot oksijen ve havalı kesim özelliklerinin sert ve siyah saçlardaki sonuçlarının testleri yapılarak ortaya çıkan olumlu sonucun alıcı firmanın teknik elemanlarınca gözlemlendiğini ve makinenin çalışır vaziyette teslim alındığını, ortaya çıkan havalı kesimdeki bu sorunun çözümü i 9-10 şubat 2021 tarihlerinde üretici firma ar-ge servisinden İtalya’dan tasarımı yapan uzmanları tekrar çağırıp etraflı bir inceleme yaptırdığını, İtalyan uzman tarafından kafa değiştirildiğini, gaz hattından kaynaklanan bir sorun olduğunu, filtrelerden ve kurutuculardan sonra kurulan buster (basınç yükseltme ünitesi)’in basınçlı hava sistemini kirlettiğinin görüldüğünü, bunun buster sisteminin yanlış konumlandırılmasından kaynaklandığını, bu tespitlerden sonra öneri olarak satıcı firma sorumluluğunda olmayan makine haricindeki hava sistemi ve ekipmanının standartlara uygun şekliyle değiştirilerek bu nedenle oluşan boru kirliliğinin giderilmesi ile busterin olması gereken yere konulması gerektiğinin vurgulandığını, hava sistemi ve busterin temin sorumluluğu sözleşmeye ve teknik sorumluluklara göre alıcı uhdesinde olan bir konu olduğunu, İtalya’dan getirilen ar-ge servis yetkilisi ile birlikte müvekkili şirketin yetkili mühendisleri ile firma sahibi ve alıcı firmanın tüm ilgili personelleri ile birlikte 2 gün boyunca işyerinde gereken tüm testler ve incelemelerin yapıldığını, 35 mm siyah sac müşteri siparişlerinin üretiminin de yapıldığını, makinanın bütün gece boyu çalıştırılarak kesim yapıldığını, gece boyu çalışma için 2 plaka 6 metre 4 mm lik siyah sac kesimi için gereken parametrelerin üretici firma uzmanı tarafından ayarlanarak kesimi yapılan 35 mm saçlarda bir sorun olmadığını, ancak ar-ge uzmanınca ayarlanan 4 mm siyah sac hava ile kesim parametrelerinin alıcı firma çalışanlarınca anormal derecede değiştirildiğini, davacı firmaya en son 27/07/2021 tarihli servis raporuna göre satılan makinayı çalıştıran operatöre satıcı firma olarak müvekkili tarafından herhangi bir eğitim verilmediğini ve bu konuda alıcı firmaca bir talepte de bulunulmadığını, tüm bu yaşananlardan sonra alıcı firma yetkilileri ve satıcı servis personeli ve üretici arge yetkilisi ile bir toplantı yapıldığını, hava ile kesimde sıfır çapak kesimi için; öncelikle st52 ve benzeri sert malzeme kullanılması gerektiği bilgisi iletildiğini, alıcının fason iş yaptığını, gelen malzeme kalitesine müdahale imkanı olmadığını beyan ettiğini, sert malzemenin bükümünün zor olduğu için bu malzemeyi tedarik edemeyeceğini belirttiğini, uzmanlarca alıcı firma yetkililerine makine teknik tarifname ve kataloğuna göre teknik olarak yumuşak malzemenin çapaksız kesiminin mümkün olmadığı bilgisinin verildiğini, makina teknik özelliklerinde bu şekilde bir taahhütte bulunulmadığını, sözleşmelerde de bu hususun yer almadığını, alıcı satın aldığı dava konusu makinanın yumuşak malzemelerin havalı kesimlerinde sıfır çapak özelliği bulunmadığı gerçeğine toplantının yapıldığı tarihinde muttali olduğunu, 10/02/2021 tarihli taraflar arasındaki toplantıdan sonra satıcı firmanın alıcı firmaya 2 seçenek sunduğunu, “yumuşak malzemelerinizi azotla kesimini yapın, size azot jeneratörü verelim, ya da size çapak temizleme makinası verelim” şeklinde teklif sunduğunu, müşteri/alıcı firmanın azot jeneratörü almak istediğini söylediklerini, jeneratörün hemen teslim edildiğini, müşterinin mağduriyetini önlemek adına tüm destek masrafının kendilerince karşılandığını, bildirilen sorunların yerinde çözüldüğünü, 01/06/2021 tarihinde yine kullanımdan kaynaklı kafa içindeki optiklerin zarar gördüğünden uzmanı tarafından sorunun giderildiğini ve makine üretime alındığını, en son 27/07/2021 de çiller su soğutma ünitesi ısınma ve operatör kusurundan kaynaklanan muhtelif bazı sorunların çözüme kavuşturulduğunu, müvekkili satıcı firmanın davalıya bir teklif olarak gereken malzemelerin Çin’den ithalini yapacaklarını, sorun çözülürse bedelini onlara fatura edeceklerini bildirmelerine rağmen davacı tarafın bu teklife de olumsuz cevap vererek davayı açtığını, davacının iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, satıcıya atfı kabil bir kusur ve ayıbın söz konusu olmadığını, bu hususun yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını, davacı firmanın kusur nedeiyle makinayı verimli çalıştıramadığı ve bu nedenle siparişlerini yerine getiremediği iddiasının gerçekdışı olduğunu, yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde özellikle makine içindeki kesim yapılan süreyi gösteren sayaçlar okunduğunda bu iddianın asılsız olduğunun görüleceğini, dava konusu gizli ayıp iddiasının doğru değil olmadığını ve esas sorunla ilgili olarak (yumuşak malzemenin hava ile sıfır çapakla kesimi) konuya 10/02/2021 tarihindeki toplantıda muttali olduklarını, ayıpla ilgili yasal sorumluluklarını o tarihte yerine getirmediğini, dava konusu satımla ilgili iddia edilen her türlü zarar tazmin taleplerinin de dayanaksız olduğunu, satışa konu makinenin kurulum ve teslim tarihi olan 05/01/2021 tarihinden beri aralıksız çalıştırıldığını ve ticari üretim ve satış faaliyetleri aralıksız devam etmiş olduğunu, verim düşüklüğü iddialarının da gerçekçi olmadığını, bu iddiaların genellikle operatör hatası ve teknik ekipmanların uygun temin edilmemesinden kaynaklandığını, hal böyle iken davacı tarafın en son süreçte sorunun kalıcı çözümü için önerilen teklife yanaşmadığını ve bu davada iyi niyetli davranmadığını, makinanın teknik özelliklerine uygun azot, oksijen ve sert malzeme hava ile kesimlerde mükemmel çalıştığını, yumuşak malzemenin hava ile kesiminde ortaya çıkan ve müşteriler tarafından kabul edilebilir ölçüde çapaklı olmasının teknik nedeninin de malzemenin kendi fiziki yapısal özelliklerinden kaynaklandığının en yetkili teknik servisi tarafından kendilerine aktarıldığını, halen davacı alıcı firmanın faal olarak kullandığı ve ülkemizde teknolojik olarak en güçlü ve yeni olan makinanın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden vazgeçip malın iadesini talep etmesinin ticari etik ve iyi niyet kavramlarıyla bağdaşmadığını, ticari teamülde satış bedeli konusunda teslim alınan müşteri çeklerinin ticari faaliyetler için ciro edildiği/edileceği gerçeğinin göz ardı edilerek sözleşme gereği teslim edilen ve alıcı tarafından da çalıştırılmaya devam edilen makine bedelinin karşılığı verilmiş çekler için ihtiyati tedbir talebinin dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davacı taleplerinin reddi ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava,alacak istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca satın alınan makinenin ayıplı olması nedeniyle makine için ödenen bedel ile sözleşme bedelinin iadesi ile ayıp nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL’nin karar ve ilam harcından peşin alınan 9.563,40 TL’den mahsubu ile bakiye 9.504,10 TL’nin davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.05/11/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”