Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/634 E. 2022/278 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/634
KARAR NO : 2022/278

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)

DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu 26/08/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili bankanın …. Şubesi ile davalı kredi lehtarı …. SAN. VE TİC.AŞ arasında çerçeve kredi sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında davalı Şirkete muhtelif krediler kullandırıldığını, kredi tutarı olarak 8.423.144,98 TL nakdi ve 9.930,00 TL gayrinakdi borcun ödenmemesi üzerine Beşiktaş …. Noterliğinin 20/04/2018 tarih ve ….. yevmiye no’lu ihtarı ile kredi hesaplarının kesilip kat edildiğini, ihtarnamenin davalının gösterdiği tüm adreslere gönderildiğini ve borcun ödenmediğini, davalı kredi lehtarı hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında 17/04/2018 tarih itibariyle geçici mühlet kararı verildiğini, geçici mühlet karar tarihi itibariyle 8.539.426,99 TL’nin konkordato projesine dahil edilmesi için müracaat edildiğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında İİK m. 302 uyarınca verilen 11.11.2019 tarihli ara kararla müvekkili bankanın nisapta 4.151.953,59 TL üzerinden yer almasına karar verildiğini belirterek 17/04/2018 geçici mühlet karar tarihi itibariyle müvekkili bankanın alacağının 8.539.426,99 TL olduğunun tespitine ve Mahkemece kabul edilmeyen 4.387.473,40 TL alacağın mevcut olduğunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 15/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Davacının işbu davayı yetkisiz mahkemede açmış olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin tamamını kapsayacak şekilde %100 fazlası tutarında müşteri çekleri verildiğini, davacı bankanın geçici mühlet ara kararından sonra tahsil ettiği çekleri kredi borcuna mahsup etmesi gerektiğini, davacı bankanın tahsil olan çek bilgileri ile karşılıksız çıkan çekleri müvekkiline bildirmediğini, bu nedenle hangi çekin tahsil edildiğinin ya da karşılıksız çıktığının bilinemediğini, davacının İİK m. 288 uyarınca sadece ana parayı talep edilebileceğini, dolayısıyla işlemiş faiz ve ferilerinin talep edilmesinin yerinde olmadığını belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hâle gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler … ile Prof. Dr. …. tarafından mahkememize sunulan 29/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından ibraz edilen ticari defter tasdik bilgilerine göre, defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerin davacı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davalı tarafından ibraz edilen ticari defter tasdik bilgilerine göre, defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerin davalı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, sözleşmenin 5.1. maddesinde banka defter ve belgelerindeki kayıtların delil olacağını, bunlara itiraz etmeyeceklerini kabul ve taahhüt ettiği, ayrıca CD Rom ve diğer optik medya, kamera telefon ses kayıtları, bilgisayar ve benzeri kayıtlar ile ATM kayıtlarının müstenidi olsun ya da olmasın HMK 193 m. uyarınca geçerli, bağlayıcı ve kesin delil olacağı kabul ve taahhüt edilmiştir.” denilmiş olması nedeniyle davacı Banka’nın ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmesinin yerinde olabileceği, davacı bankanın davalıdan olan alacağının rehinle teminat altına alınmadığı ve adi alacak niteliğinde olduğu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında tasdik edilen konkordato projesinde adi alacaklar için faiz işlemesinin öngörülmediği, buna göre davacı Banka’nın davalıdan olan alacağına geçici mühlet tarihinden sonra faiz işletebilmesinin mümkün olmadığı, davacı bankanın geçici mühlet tarihi itibariyle alacağının (gayrinakdi alacak tutarı hariç) 8.423.144,98 TL olduğu, Banka nezdinde bulunan çeklerden toplam 4.799.789,85 TL tahsil edilmesi sebebiyle bankanın kalan alacağının 3.623.355,13 TL olduğu, İİK m. 300 uyarınca verilen beyanda borçlunun kabul ettiği tutarın 3.535.841,00 TL olduğu, buna göre, davacı Banka’nın (tahsil edilen çeklerin mühlet tarihi itibariyle tespit edilen toplam alacaktan düşülmesinden sonra borçlunun kabul ettiği tutara ek olarak) 87.514,13 TL daha alacaklı olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Konkordatonun kabulü için aranan çoğunluk Kanun’da alacak ve alacaklı çoğunluğu (konkordato nisabı) olarak belirlenmiştir (m. 302/III). Alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesaplanmasında, konkordato komiserinin alacaklılar toplantısından önce nisaba girecek alacaklılara ve alacak miktarına ilişkin olarak hazırlayacağı liste önem taşır. Komiser tarafından hazırlanacak olan ve nisabın belirlenmesinde dikkate alınacak olan listede gösterilecek alacaklar; alacak kaydı yaptırıp borçlunun kabul ettiği alacaklar (m. 300), konkordatoya süresi içerisinde alacak kaydı yaptırmamış olsa bile borçlunun ayrıntılı bilançosunda bildirdiği alacaklar ve çekişmeli alacaklardan konkordato mahkemesinin nisaba dahil edilmesine karar verdiği alacaklardır (m. 302/VI). Nisaba girecek alacakların belirlenmesi amacıyla konkordato komiseri alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet eder (m.299-301). Bu davet Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlân Kurumu’nun resmî portalında ilân olunur (m. 288). Alacaklılar, komiser tarafından yapılan ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir (m. 299). Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır. Bilançoda kayıtlı alacaklıların maddede öngörülen süre içinde komisere başvurmalarına gerek bulunmamaktadır (m. 299)Komiser bu ilân üzerine kendisine bildirilen alacakları kaydetmek zorundadır. Alacak kayıtlarının tamamlanmasını müteakip komiser, borçluyu kaydedilen alacaklar hakkında beyana davet eder (m. 300). Borçlunun alacaklar hakkındaki beyanı büyük önem taşır çünkü borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklar, konkordato hukuku bakımından çekişmeli alacak sayılır. Alacağın tamamı, bir kısmı ya da niteliği çekişme konusu olabilir. Örneğin işçilik alacağının bir kısmının veya tamamının imtiyazlı olup olmadığı hakkındaki ihtilâfın giderilmesi de çekişmeli alacaklar hakkındaki usûle tâbi olacaktır. Kısaca çekişmeli alacak, konkordato kapsamındaki alacağın miktarı ya da niteliği bakımından konkordato borçlusu ile alacaklı arasında ihtilâfın söz konusu olduğu alacaklar için kullanılan bir kavramdır.
Konkordatonun tasdikine karar veren mahkeme,borçlu tarafından kabul edilmeyen ve bu şekilde çekişmeli alacak olarak kabul edilen alacakların haklı olup olmadığı konusunda bir karar veremez.Mahkeme konkordato sürecinde yalnızca çekişmeli alacakların konkordatoya dahil olup olmayacakları,olacaklarsa hangi oranda konkordatoya tabi olacaklarına yönelik bir karar verecektir.Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına veya olmamasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.
Çekişmeli alacakların,konkordatonun tasdikinden sonraki durumları İİK’nın 308/b maddesinde düzenlenmiştir.Anılan madde hükmü “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde olup buna göre alacağı çekişmeli hâle gelen alacaklı konkordatonun tasdiki kararının ilanından itibaren bir ay içinde adlî mahkemelerde veya idare mahkemesinde dava açabilir ya da şartları varsa tahkim yoluna başvurabilir.
Çekişmeli alacağı için açtığı davayı kazanan alacaklı,alacağını konkordato şartları çerçevesinde talep edebilecektir.Alacaklının sadece alacağının esası konkordatoya tâbi olacaktır.Buna karşılık,davayı kaybeden borçlunun ödemeye mahkûm olduğu yargılama masrafları ve icra inkâr tazminatı,konkordatodan sonra doğan alacaklarda olduğu gibi konkordatoya tâbi olmaksızın tam olarak ödenecektir.
Somut olayda öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığının ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.Davacının,açtığı davada arabuluculuk yoluna başvurduğu anlaşıldığından arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır.Diğer taraftan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen konkordatonun tasdiki kararının07/07/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, yayımlandığı,davacının 05/08/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu ,arabuluculuk görüşmelerinin 25/08/2020 tarihinde sonuçlandığı ve son tutanağın imzalandığı,davanın 26/08/2020 tarihinde açıldığı,buna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı davalı arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın bakiye alacaklarını davalı şirketten talep edebileceği,davacı bankanın davalıya keşide ettiği Beşiktaş …. Noterliğinin 20/04/2018 tarih ve ….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davalıya kullandırdığı kredileri kat ettiği,ihtarnamenin davalı şirkete 24/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin, hesap kat ihtarnamesi ile ödeme için verilen 1 günlük mehilin süresinin bitimine müteakip 26/04/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü,davacı bankaca hesabın kat edildiği 18/04/2018 tarihi itibariyle davalı şirkete Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası üzerinden konkordato geçici mühleti verildiği, konkordato talebini inceleyen mahkemenin 01/07/2020 tarihinde konkordatonun tasdikine karar verdiği, İİK m.288, f.1 ve İİK m.294 hükümlerine göre, geçici mühlet tarihi itibariyle rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durduğundan, davacı bankanın, geçici mühlet tarihi olan 17/04/2018 tarihinden sonra faiz talep edemeyeceği,davacı bankanın, tahsilinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere kendisine teslim edilen çeklerden 4.799.789,85 TL tutarında tahsilat gerçekleştirdiği,davacı bankanın kendisine teslim edilen çeklerden yaptığı tahsilatlar göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamalarda, davacı bankanın nakdi kredilerden kaynaklanan alacağının 87.514,13.-TL olarak tespit edildiği,davalı şirketin konkordato sürecinde alacak kayıtları hakkında İİK m.300 uyarınca sunduğu beyanında, davacı bankaca kaydettirilen alacağın 3.535.841,00 TL’lik kısmını kabul ettiği, bu durumda davacı bankanın nakdi kredi alacağı olarak davalı şirketin kabul ettiği tutarın yanında (3.623.355,13 TL – 3.535.841,00 TL -) =87.514,13 TL daha talep edebileceği, anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile ,davacının konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hâle gelen 87.514,13 TL alacağının konkordato şartları çerçevesinden davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;,
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile;davacının konkordatoya tabi 87.514,13.-TL alacağının,davalı şirketin ,Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2020 tarih ve ….. esas, … karar sayılı ilamı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 27/05/2021 tarih ve … esas, …. karar sayılı karar ilamı ile yeniden kurulan hüküm ile tasdik edilen konkordato projesine dahil edilerek kararın eki niteliğindeki ödeme takvimi ve istinaf ilamının 4.maddesinin (b) bendi uyarınca davalıdan tahsili davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL başvuru harcı ile 5.978,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 4 adet tebligat + posta ücreti 24 TL , bir bilirkişi inceleme ücreti 4.000,00 TL olmak üzere toplam 4.024,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 80,26 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.176,84 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 131.624,59 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00.-TL x 2 saat= 660,00.-TL) X 2 = 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 26,33-TL’sinin davalıdan, 1.293,67.-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.17/03/2022

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”