Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2022/201 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/628 Esas
KARAR NO : 2022/201

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
K.YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket Metrohome projesinin yüklenicisi olduğunu, müvekkili şirket ile söz konusu inşaat projesinin üzerinde bulunduğu taşınmazın bir kısmının maliki olan …. Yatırım Geliştirme İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşme gereğince arsa sahibinin, sözleşmede belirlenen pursantaj tablosu çerçevesinde inşaatın bulunduğu seviyeye göre belirlenen bağımsız bölümleri müvekkili şirket adına devir ve tescil ettirmesi gerektiğini, bu kapsamda bir kısım taşınmazın maliki olan davalı, %20 seviyesinin tamamlanmasını müteakip söz konusu orana denk gelen taşınmazları müvekkili adına devir ve tescil ettirdiğini, ardından Büyükçekmece ….. Noterliğinin 29.04.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve Büyükçekmece … Noterliğinin 29.04.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile inşaatın gelmiş olduğu seviye itibariyle sözleşme gereği müvekkili şirket adına devir ve tescil edilmesi gereken diğer taşınmazların devir ve teslimi talep edildiğini, ancak gerek Ticaret Sicili’nde ve sözleşmede yer alan adresine gerekse bilinen diğer adresine gönderilen tebligatlar karşı tarafça alınmadığını, tebligatların bila iade dönmesini müteakip karşı taraf yetkilisi ile yapılan şifahi görüşmede, sözleşme gereği müvekkili şirkete devredilmesi gereken bağımsız bölümlerin müvekkili şirket adına devir ve tescil edilmeyeceği ifade edildiğini, müvekkili şirketin talebi üzerine Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile inşaat seviyesi uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirildiğini, 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporu çerçevesinde Büyükçekmece …. Noterliğinin 09.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya; taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince inşaat seviyesinin %40’ının tamamlanmasını müteakip müvekkili şirket adına devir ve tescil edileceği öngörülen bağımsız bölümlerin devir ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve inşaatın %60 seviyesine ulaştığının birlikte tespiti için şantiye alanına gelmesi gerektiği ihtar edildiğini, fakat davalı Büyükçekmece …. Noterliğinin 17.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde, inşaatın gecikmesi ve projenin sözleşmeye uygun bir şekilde inşa edilmediği gibi haksız ve taraflar arasındaki sözleşmeye tamamıyla aykırı birtakım iddialarla söz konusu bağımsız bölümleri devretmeyeceğini beyan ettiğini, davalının haksız olarak tapu devir ve tescil işlemlerini gerçekleştirmemesi dolayısıyla işbu davayı açtıklarını, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında mevcut bulunan 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre inşaat, 08.02.2019 tarihli sözleşmede belirlenen pursantaj tablosu çerçevesinde %40 seviyesini geçmiş olup, müvekkili şirket 08.02.2019 tarihli sözleşmede %40 seviyesi için ferdileştirilen bağımsız bölümlerin tapusunu almaya hak kazandığını, müvekkili şirket, projenin %40 seviyesini çoktan aşması dolayısıyla davalıya 29.04.2020 tarihli ihtarnameyi keşide ederek, 09.02.2019 tarihli sözleşmede öngörülen bağımsız bölümlerin tapularının kendisine devredilmesini talep ettiğini fakat davalının bu talebi reddettiğini, bunun üzerine açılan Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyasında alınan 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda açıkça belirtildiği üzere; inşaat seviyesi, 09.02.2019 tarihli sözleşmede belirlenen pursantaj tablosu çerçevesinde her bir blokta değişiklik göstermekle birlikte %49 ila %54.5 seviyeleri arasındadır ki bu seviyeler de inşaatın aralıksız biçimde devam etmesi dolayısıyla bilirkişi incelemesinden bu yana daha da arttığını, dolayısıyla müvekkili şirket 26.08.2015 tarihli sözleşmenin 8. maddesinin b bendi çerçevesinde, seviyenin %40’a gelmesini müteakip devredileceği öngörülen ve 09.02.2019 tarihli sözleşmede ferdileştirilen bağımsız bölümlerin tapularını almaya hak kazandığını, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında alınan 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen seviye göz önünde bulundurulduğunda inşaatın geldiği seviyenin 29.04.2020 tarihli ihtarnameleri itibariyle sözleşmede öngörülen %40 oranını geçtiği anlaşılmakta olup, bağımsız bölümlerin müvekkili şirket adına devir ve tescil edilmesi gerektiğini, halihazırda inşaat seviyesinin %60 oranını geçmesi dolayısıyla müvekkili şirket, inşaat seviyesinin %60’a ulaşması halinde devredileceği öngörülen bağımsız bölümlerin tapularını da devralmaya hak kazandığını, taraflar arasındaki 26.08.2015 tarihli sözleşmenin yukarıda bahsi geçen 8. maddesine göre; inşaat seviyesi toplam %60’a geldiğinde ….’na isabet eden bağımsız bölümlerin arsa payı itibariyle %20’sinin tapusu daha müvekkili şirkete devredileceğini, müvekkili şirket, davalıya keşide ettiği Büyükçekmece …. Noterliğinin 09.09.2020 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde, Büyükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında alınan 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere inşaatın fasılasız olarak devam etmesi dolayısıyla mevcut seviyenin %60 oranını da aştığını, bu nedenle sözleşme gereği inşaat seviyesinin birlikte belirlenmesi için şantiye alanına gelinmesi gerektiğini beyan ve ihtar ettiğini, ne var ki sözleşmeye aykırı bir şekilde Büyükçekmece …. Noterliğinin 17.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesini keşide ederek tapu devirlerini gerçekleştirmeyeceğini beyan ettiğini ve %60 oranındaki seviye tespiti için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekten imtina ettiğini, davalının, sözleşme gereği hakedilen bağımsız bölümleri devretmemesi ve sözleşmeye aykırı davranması dolayısıyla müvekkili şirket zarara uğradığını ve uğramaya devam ettiğini, davalı, dava konusu taşınmazları üçüncü kişilere devrederek davacı müvekkili şirket açısından telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini, davalı, taraflar arasında mevcut bulunan 08.02.2019 tarihli sözleşmede inşaatın gecikmesine istinaden ifaya bağlı cezai şart olarak belirlenen ve hukuken ancak inşaatın bitmesini müteakip üzerinde tasarruf hakkı doğabilecek çok sayıda taşınmazı müvekkili şirketin izni ve bilgisi olmaksızın üçüncü kişiler adına devir ve tescil ettiğini, bu konuya ilişkin yasal haklarının saklı kalmak suretiyle, söz konusu işlemler dahi tek başına davalının kötüniyetini açıkça ortaya koyduğunu, davalının inşaat işleriyle uğraşan bir ticaret şirketi olduğu ve açıkça kötüniyetli olarak hareket ettiği göz önünde bulundurulduğunda işbu dava konusu taşınmazları da üçüncü kişilere devretme riskinin yüksek olduğunu, söz konusu taşınmazların üçüncü kişilere devri halinde ise dava sonunda hükmedilmesi muhtemel kararların hiçbir şekilde yerine getirilme olasılığı kalmayacağını, bu sebeple noter huzurunda yapılmış olan yazılı sözleşmeye dayanan tapu iptal tescil taleplerinin havi işbu davaya konu taşınmazlar hakkında ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalının söz konusu bağımsız bölümleri devretmekten imtina etmesi dolayısıyla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak üzere müvekkili şirketin uğradığı şimdilik ¨ 1.000,00 tutarındaki maddi zararın faiziyle birlikte tazminine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında yüklenici olarak inşaat faaliyetlerine başlandığını, ancak sözleşmenin üzerinden geçen yaklaşık 6 yıllık süreye rağmen davacı şirketin projeyi bitirmediğini, sözleşmede geçen anahtar teslim tarihinin 2019 yılının şubat ayına denk geldiğini, ek yapılan protokole de davacı tarafından uyulmayarak inşaatın teslim edilmediğini, inşaatın durumuna bakıldığından 2 yıl daha bitirilemeyeceğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Huzurda görülen dava basit yargılamaya tabi bir davadır.
HMK’nın 320/4. maddesine göre; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.”
HMK’nın 150/5. maddesine göre; “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.”
Söz konusu hükümler gereğince; dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Taraflarca takip edilmeyen dosyanın 16/11/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, dosyanın davacı tarafça 3 aylık süresinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın 16/02/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizde görülmekte olan, davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın, işlemden kaldırıldığı 16/11/2021 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından, HMK’nın 150. maddesi gereğince 16/02/2022 tarihi itibariyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 597,72 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 517,02 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı