Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/618 E. 2023/144 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/618 Esas
KARAR NO : 2023/144

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş’ nin … markası ile Türkiye’nin en Yüksek tirajlı gazetesi, tüm halk kitlesine ulaşmayı başarmış tek gazete konumunda olduğunu belirterek müvekkilinin yayınlamış olduğu … gazetesinin erişilebilirliği göz önüne alındığında reklam verenler tarafından öncelikle tercih edilen gazetelerden olduğunu belirtildiğini, müvekkili şirket ile borçlu -davalı arasında borçlu davalının reklamlarının müvekkil şirkete ait gazetede 2020 yıllarında yayınlanması için anlaşmaya varıldığı, müvekkil şirketin bu anlaşma gereği imtiyaz sahibi olduğu gazetede ve eklerinde davalı/borçlu şirketin reklamlarını yayınlayacak karşılığında ise verilen hizmetin bedelini davalı-borçludan tahsil edeceğini, müvekkil şirket tarafından davalı borçluya verilen hizmetlerin karşılığı olarak dosyada tarih ve numaraları yazılı 4 adet e-fatura tanzim edilip davalı-borçlu tarafa tebliğ edildiği , davalı-borçlu tarafından 8 günlük yasal sürede faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bundan sebeple faturaların içeriğinin kabul edildiği, borçluya defalarca müvekkil şirket çalışanları tarafından ulaşılmaya çalışıldığı ancak olumlu bir yanıt alınamadığı, bu sebeple icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olup, takibin bu itiraz nedeniyle durduğunu, sonuç olarak davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine,vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça dosyaya süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 5.900,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 07/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 12/10/2020 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
SMMM Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 12/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı firma yetkilisi … ile irtibata geçilmediğinden dolayı defter ve belgelerinin incelenmesinin gerçekleşmediği sebebiyle, taraflar arasında yazılı sözleşmenin var olup olmadığının, reklamların yayınlandığı gazetenin var olup olmadığının, e-arşiv faturalarının davalı-borçluya tebliğ edilip edilemediğinin, faturalar davalı firmaya teslim-tebliğ edildi ise kanuni defterlerine kaydedilip kaydedilmediğinin tespitlerinin yapılamadığına dair rapor sunmuştur.
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 11/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı firma defter ve belgelerinin Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine getirilmediğinden dolayı incelemesi gerçekleşmediği sebebiyle; taraflar arasında yazılı sözleşmenin var olup olmadığının, reklamların yayınlandığı gazetenin var olup olmadığının, E-arşiv faturalarının davalı-borçluya tebliğ edilip edilemediğinin, faturalar davalı firmaya teslim -tebliğ edildi ise kanuni defterlerine kaydedilip kaydedilmediğinin tespitleri yapılamadığı yönünde rapor sunmuştur.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 22/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mahkemenin talimat yazılarına istinaden davalı hakkında Bilirkişi SMMM …tarafından düzenlenen raporda, davalının ticari defter ve belgelerinin temin edilemediği, bu nedenle de bunlar üzerinde inceleme yapılamadığının belirtildiği, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 15.05.2020 tarihinden başlayıp 05.06.2020 tarihine kadar devam ettiği, bu süre içinde davacı tarafından davalıya toplam tutarı 5.900,00 TL olan 4 adet fatura düzenlendiği, taraflar arasındaki ilişkinin açık cari hesap şeklinde kurulduğu, davacı tarafından davalıya reklam yayın hizmeti verilmesi şeklinde gerçekleştiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 4 adet faturadan kaynaklı 5.900,00 TL cari hesap bakiyesinin ödenip ödenmediği ve davacının faiz talebinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı, 5.900,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar faiz talebiyle 25.09.2020 tarihinde harç ödenerek icra takibine başlandığı, takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın açıldığı, dosyada, 25.09.2020 tarihli icra takibi öncesinde borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığı, bu kapsamda davalının temerrüt tarihinin, icra harcının da yatırıldığı 25.09.2020 olarak tespit edildiği, davacının ticari defterlerinin incelemeye ibraz edildiği, raporun 2.3 bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, davacıya ait ticari defterlerinin HMK 222.2 kapsamında delil olarak kabul edilebileceği, davalının ticari defterlerinin temin edilemediği, Raporun 3.3 bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalının HMK’nın 220 ve 222’nci maddeleri karşısındaki durumunun mahkemenin takdirinde olduğu, davacının delil olarak kabul edilebileceği Sayın Mahkemenin takdirinde olan 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre icra takip ve dava tarihi itibariyle davalının davacıya 5.900,00 TL borcu görünmekte olduğu, bu tutarın 4 adet satış faturasından kaynaklandığı ve takip konusu yapılan tutarı kavradığı; davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafından da kaşe vurularak imzalanan … antetli 04.05.2020 tarih ve … numaralı reklam yayın formunun ilan adı bölümünde “…. ” açıklamasına, yayın tarihlerine, yayın yerlerine ve ücretin KDV dahil 5.900,00 TL olduğuna yer verildiği, dosyaya sunulan … Gazetesi’nin muhtelif sayfaları incelendiğinde, sözü edilen reklam yayın formuyla uyumlu olarak ilanların 11.05.2020, 13.05.2020, 15.05.2020, 18.05.2020, 20.05.2020, 22.05.2020, 27.05.2020, 28.05.2020, 29.05.2020, 05.06.2020 tarihlerde “… ” başlığıyla anılan gazetede yayınlandığının tespit edildiği; yayın formunda yazan yayın tarihleriyle davacı tarafından sunulan gazete reklam yayınlarının tarihlerinin uyumlu olmasından söz konusu reklam hizmetinin davacı tarafından davalıya verildiğinin anlaşılmakta olduğu; takibe konu tutarın dayanağı olduğu anlaşılan faturaların e-fatura (e- arşiv fatura) olarak düzenlendiği, buradan davacının e-fatura mükellefi olduğu, davalının ise böyle bir yükümlülüğü bulunmadığının anlaşıldığı, satıcı tarafından düzenlenen e-arşiv faturaların alıcı tarafından kabul edilmemesi ve iade edilmek istenmesi durumunda, fatura tarihinden itibaren 8 gün içinde alıcı tarafından GİB’in e-fatura iptal portalından mali mühür ile giriş yapılarak iptal sürecinin başlatılması ve satıcının da aynı sürede bu talebe onay vermesi gerektiği, bu kapsamda davacı tarafından düzenlenip davalının sistemine düşen satış faturalarına davalı tarafından icra takibine kadar geçen yaklaşık 4 ay boyunca itiraz edilmemiş olması nedeniyle bu faturaların davalı tarafından kabul edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafından dosyaya veya mahkemenin talimat yazısına istinaden görevlendirilen bilirkişi bu faturaların kabul edilmediği, reddedildiği, iade edildiği veya bedellerinin ödendiği yönünde HMK’ya göre caiz olan herhangi bir delil sunulmadığı, takip tarihinden sonra davacıya ödeme yapıldığına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, davalı tarafından da bu yönde bir belgenin dosyaya veya mahkemenin görevlendirmesi kapsamında yukarıda adı geçen bilirkişiye sunulmadığı, iade-mahsup vb. gibi borcu azaltacak herhangi bir işlemin de gerçekleşmediği, dolayısıyla takip konusu borcun işbu rapor tarihi itibariyle ödenmediği ve borcun 5.900,00 TL olarak devam ettiği, davalının icra takibiyle birlikte, yani 25.09.2020 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, bu kapsamda icra takibinden önceki döneme ilişkin faiz hesaplanmasının mümkün olmadığı, buna karşın davacının icra takibinden itibaren faiz talebinin yerinde olduğu kanaat ve sonucuna varıldığına dair rapor sunmuştur.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 5.900,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından ayrıca davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafından da kaşe vurularak imzalanan … antetli 04.05.2020 tarih ve … numaralı reklam yayın formunun ilan adı bölümünde; “… ” açıklamasına, yayın tarihlerine, yayın yerlerine ve ücretin KDV dahil 5.900,00 TL olduğuna yer verildiği, dosyaya sunulan … Gazetesi’nin muhtelif sayfaları incelendiğinde, sözü edilen reklam yayın formuyla uyumlu olarak ilanların 11.05.2020, 13.05.2020, 15.05.2020, 18.05.2020, 20.05.2020, 22.05.2020, 27.05.2020, 28.05.2020, 29.05.2020, 05.06.2020 tarihlerde “….” başlığıyla anılan gazetede yayınlandığının tespit edildiği; yayın formunda yazan yayın tarihleriyle davacı tarafından sunulan gazete reklam yayınlarının tarihlerinin uyumlu olmasından söz konusu reklam hizmetinin davacı tarafından davalıya verildiğinin anlaşıldığı tespit edilmiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda takibe dayanak yapılan faturaya konu hizmetin davalı tarafça verildiğinin kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.900,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 403,03 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 71,26 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 331,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.400,00 TL bilirkişi ücreti + 852,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.252,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 71,26 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/02/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪