Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/607 E. 2022/455 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/607 Esas
KARAR NO : 2022/455

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı tarafı iplik satışı gerçekleştirdiği, değişik zamanlarda teslim edilen ipliklere ilişkin kesilen faturalara karşılık, değişik zamanlarda davalı tarafından ödemeler yapıldığı ve cari hesap şeklinde ilişkinin devam ettiği, ticari ilişkide davalı tarafın müvekkili şirkete iplik siparişi geçtiğini davalı tarafın iplik talebi üzerine müvekkil şirketçe sipariş formu hazırlanarak e-mail yolu ile davalının onayının alındığını ,onay üzerine ipliklerin davalıya teslim edildiğini cari hesaptaki bakiyenin tahsili için icra takibi yapıldığını, haksız itirazda bulunulduğunu bildirerek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve 46.977,00 TL üzerinden %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirketin teslim etmiş olduğu ürün bedellerini ödemiş olup, davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, bu hususun taraf defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, mutabakat yapılmamış ekstreler ile likit alacağı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu bildirerek davanın reddini, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama ve harç giderlerinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.

Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 46.977,00 TL asıl alacak, 2.242,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.219,03 TL üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 27/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 27/05/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 14/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davacı ile davalı arasında karşılıklı alım satım ilişkisi olduğu, bu ilişkide davacının usulüne uygun tutulan kayıtlarında davalının 04.05.2021 takip tarihi itibariyle ve dava tarihi itibariyle 46.977 TL borçlu kaldığı, davalının sunulan kayıtları uyarınca 46.973,13 TL davacıya borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, Davacının alacağını oluşturan faturaların gelen vergi dairesi yazı cevabı içeriğinde davalı tarafından davacı faturalarının vergi dairesine alım faturası olarak beyan edildiği dolayısıyla davacının tanzim ettiği faturalar sebebiyle alacaklandığı, belirlenen ödemelerin dışında davalının ödeme iddiasının tevsik eder ödeme makbuzu bilgi belge sunulmadığı ve davalı kayıtlarında da 46.977,00 TL tutarda davalının davacıya borçlu olduğu bu nedenle davacının takibe konu tutarda davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup tarafların kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda iki tarafın ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı; davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 46.977,00 TL alacaklı olduğu; davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya 46.973,13 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından ödeme definde bulunulmuş ise de davalı tarafından ödemeye ilişkin bilgi ve belgelerin sunulmamış olması ve davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olması nedeniyle davalının ispat edilemeyen ödeme savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporu doğrultusunda davanın 46.977,00 TL üzerinden kabulü ile asıl alacak tutarının takdiren %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 46.977,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 9.395,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.209,00 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 556,15 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.652,85 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 68,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.068,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 556,15 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.907,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı