Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/603 E. 2022/448 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/603 Esas
KARAR NO : 2022/448

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında iş iİilişkisi mevcut olup, müvekkilinin davalıya medya sektöründe danışmanlık ve reklam hizmeti verdiğini, vermiş olduğu hizmet kapsamında 17.12.2020 tarihli 15.930 TL fatura tanzim edilmiş ise de ödeme alamadığını, İcra takibi başlatılmış ise de davalının kötü niyetli itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama olarak sonuçlandığını, davalının itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu bildirerek itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 15.930,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 27/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 03/06/2021 tarihinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.

Dosyaya sunulan 22/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Dosya, İcra Takip Dosyası uyap çıktıları, taraf şirketlere ilişkin Sayın Mahkemenize Vergi Dairesinden gelen BA – BS formları ve davacının usulüne uygun tutulduğu belirlenen ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; Davacı tarafından tanzim edilen 15.930,00 TL tutarındaki faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından faturanın vergi dairesine alınan hizmet faturası olarak beyan ettiği ve diğer tespitler kapsamında davacının davalı şirketten 15.930,00 TL alacaklı kaldığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Her ne kadar davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş ise de 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir.” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 sayılı TBK’nın 89. madde düzenlemesinin göz önüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir dendiği, davacı alacaklının şirket merkezinin Beşiktaş/İstanbul olması sebebiyle icra takibini İstanbul adliyesinde yapmasının usul ve yasaya uygun olduğunun kabulü ile davalının icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yaptığı itirazın reddine karar verilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının ticari defter ve kayıtlarını belirlenen inceleme gününde mahkememize ibraz etmemesi nedeniyle sadece davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 15.930,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü belirtilmiştir. Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 15.390,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 3.078,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.051,29 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 192,40 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 858,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 110,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.110,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 192,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı