Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2021/910 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/568
KARAR NO : 2021/910

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin fatura alacağından dolayı davalı aleyhine Bursa …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının takibe dayanak yaptığı fatura içeriğindeki edimini yerine getirmediği, müvekkilinin makina ve ekipmanların üretiminde faaliyet gösteren firma olduğunu, Almanya’da katılmış olduğu fuar organizasyonu nedeniyle stant kurulumu hizmeti almak için, davacı şirketle ticari ilişkiye girdiğini, müvekkilinin aldığı hizmete karşılık davacıya toplam 58.115,00 TL ödeme yaptığını, nakliye konusunda müvekkiline verilen kasa ölçülerinin hatalı çıktığını, temin edilen tırın yalnızca yarısının doldurulduğunu, düzgün paketleme yapılmadığını, birçok stant malzemesinin kullanılamaz hale geldiğini, ayıplı hizmet nedeniyle davacıya fiyat farkı faturası düzenlendiğini %30 tutarında bir indirim yapılması konusunda anlaştıkları, buna göre davacı firmaya 24.898,00 TL tutarlı faturanın düzenlendiğini, davacının önce Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe geçtiğini, bu takibe yetki ve borca ilişkin itirazda bulunulduğunu, yetki ve icra dairesi olan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yeni bir takip başlatıldığını, davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkememizden verilen 09/04/2018 tarih ve … Esas … Sayılı Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, … Hukuk Dairesi’nin 09/06/2021 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamıyla “Mahkemece, taraflara dava konusu takip dosyasına dayanak alacak ile ilgili döneme ait ticari ve kayıtlarını belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesine ibraz etmesi, etmemesi halinde uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların tam, açık ve doğru belirtir tebligat çıkartılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle takibe konu alacağın varlığının tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde tespiti gerekirken, mükerrer takip başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına,” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek iş bu esas numarasını almıştır.
Dava, taraflar arasındaki baskı kalıp işi nedeni ile açılan alacak davasıdır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalı ile aralarında satım sözleşmesi olduğunu ürünleri teslim ederek kendi emini ifa ettiğini ancak davalının bedel ödeme borcunu yerine getirmediği iddiası ile takip başlatmış, davalının itirazı ile iş bu dava açılmıştır. Mahkememizce 09/04/2018 tarih ve …. Esas …. sayılı kararı ile mükerrer takip olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, …. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği gibi mükerrer takip bulunmadığı açıktır. Her ne kadar kaldırma ilamında “Mahkemece, taraflara dava konusu takip dosyasına dayanak alacak ile ilgili döneme ait ticari ve kayıtlarını belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesine ibraz etmesi, etmemesi halinde uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların tam, açık ve doğru belirtir tebligat çıkartılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle takibe konu alacağın varlığının tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde tespiti gerekirken” gerekçesi de kaldırma ilamına konu olmuş ise de; mahkememizin 07.06.2017 tarihli 1. Celsesinde her iki taraf vekili hazır olup1 nolu ara kararı ” tarafların ticari defterlerini ibraz etmeleri hususunda inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine,belirtilen sürede bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayılacağı ile dosyanın mevcut durumuna göre karar verileceğinin, ticari defterlerini ibraz etmeyen tarafın ise ticari defterlerine delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının, taraflardan biri ticari defterlerini ibraz etmediği takdirde ticari defterlerini ibraz eden tarafın defterlerinin kanuna uygun tutulmuş olması halinde delil sayılıp buna göre karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi )” şeklinde olup, inceleme günü olarak belirlenen 10.07.2017 tarihinde davacının bilirkişi ücretini yatırmadığından bahisle tutanak tutulmuş, bunun üzerine 20.12.2017 tarihinde davalının ticari defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulmuş davalı vekilinin bilirkişi ücretini yatırması ile bilirkişi incelemesi yapılmış ve rapor tanzim edilmiştir. Bu nedenle her ne kadar istinaf kaldırma ilamında yeninden bilirkişi incelmesi yapılmasından bahsedilmiş ise de yapılan ihtaratın usulüne uygun olması nedeni ile bu yönde tekrardan bir ihtara ve incelmeye gerek duyulmamıştır. Mahkememiz dosyasına sunulan 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu lehine delil olduğu ve davacının davalıdan alacaklı olmadığı tespit edilmiştir. Öncelikle dava itirazın iptali davası olup davacı iddiası doğrultusunda TMK madde 6 ve HMK 190 uyarınca iddiası ispatlamakla yükümlüdür. Davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırmamanın bilirkişi deliline başvurmaktan vazgeçmiş sayılmak olduğu, defterlerin ibraz edilmemesi durumunun ise ticari defterlerini ibraz etmeyen tarafın ise ticari defterlerine delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının, taraflardan biri ticari defterlerini ibraz etmediği takdirde ticari defterlerini ibraz eden tarafın defterlerinin kanuna uygun tutulmuş olması halinde delil sayılıp buna göre karar verileceği duruşmada ihtar edilmiştir, bu nedenle duruşmada ihtar edilmiş olmasına rağmen mahkemenin ayrıca tebliğ zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu ihtara rağmen davacı bilirkişi ücretini yatırmamış, defterlerini ibraz etmemiş olup bu durum 10.07.2017 tarihli tutanak ile sabittir. Davacı dava dilekçesinde deliller kısımında “sair delil” ibaresi kullanmış olup açıkça yemin deliline dayanmadığından mahkememizce bu hususta herhangi bir hatırlatma yapılmamış olup, açıklanan durum karşısında gerek davacının bilirkişi deliline vazgeçmiş sayılması, yemin deliline dayanmaması, dosyaya iddiasını ispata elverişli delil sunmaması ve 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak açılana davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı vekilince davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talebi bulunsa da, davacının icra takibine girişmekte kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.417,66 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 1.358,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.591,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf olunan 59,00-TLtebligat ve 300,00-TL bilirkişi ücretine yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”