Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/562 E. 2021/956 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/562
KARAR NO : 2021/956

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilen 15/10/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı şirketin resen sicilden terkin edilmiş olup, 09/10/2015 tarihinde terkin işleminin tescil edildiğini, davacının 21/06/2011-11/05/2012 tarihleri arasında mezkur şirkette aralıksız çalışmış olmasına rağmen, davacının söz konusu çalışma dönemine ilişkin primlerinin davalı işyerinde hiç çalışmamış gibi iptal edilmesi nedeniyle Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığını, açılan bu davada mahkemece yapılan araştırmada şirketin sicilden resen terkin edildiğinin görüldüğünü ve mahkemece şirketin ihyası konusunda dava açılması için tarafına süre verildiğini beyanla, davalı şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 09/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Davalının TTK madde 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, TTK madde 32’de “Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlerine aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır” denilmek suretiyle ifade edildiğini, buna göre, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddedildiğini, dava konusu olayda da Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 sayılı TTKnun geçici 7.maddesi ile “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketleri ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliği”hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirildiğini, bu hükümler gereğince münfesih durumdaki ananomi ve limited şirketler ile kooperatiflerin sicil kayıtlarının ilgili düzenlemelerde belirtilen usulle resen terkin edildiğini, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, davlı idarenin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
…nün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde;781207-0 sicil nosunda kayıtlı … Konfeksiyon ve Ev Tekstil Ürünleri San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 09/10/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür.
…’nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bağcılar ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin derdest dosyası olduğunu bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de,derdest dava dosyasının açılış tarihinin 31/10/2018 tarihi olduğu,sicilden terkin tarihinden önceye ait bir davanın bulunmadığı,bu haliyle TTK’nın geçici 7 nci maddesinin ,2 nci fıkrasının uygulanma imkânın bulunmadığı, dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davalı … aleyhine açılan davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine,davacının,davalı şirket aleyhine açtığı davanın ise ;davalı şirketin dava tarihinden önce sicilden terkin edildiği ,ihyası talep edilen şirketin hasım olarak gösterilmesi de mümkün olmadığından davalı ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının,davalı … aleyhine açtığı davada; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca açılacak olan ihya davasının anılan maddenin 15. Maddesinin son cümlesi uyarınca silinme tarihinden itibaren 5 yıl için de açılması gerekli olup davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Davacının davalı şirket aleyhine açtığı davada ; davanın ihyası talep edilen şirket aleyhine açıldığı, davalı şirketin davadan önce sicilden terkin edilmiş olması nedeni ile pasif husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE
3-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨54,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨4,90 harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesi uyarınca ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin ve davalı şirketin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.21/10/2021

Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”