Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/56 E. 2021/655 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/56
KARAR NO : 2021/655

DAVA : Alacak (Uluslarası Hava Taşımacılığından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Uluslarası Hava Taşımacılığından Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin …. Havalimanına 10.12.2018 günü, saat 22.00 sıralarında geldiğini ve Havana-Panama-Dominik şeklinde uçuş yapmak üzere başvurduğunu, daha öncesinde Küba Konsolosluğuna başvuran müvekkilinin ve eşinin vize almasına gerek olmaksızın 72 saate kadar Havana-Küba’da kalabileceğinin bildirildiğini, müvekkiline ısrar üzerine vize verildiğini, nişanlısına ise ihtiyaç olmadığı için vize verilmediğini, Davalının ise nişanlısının vizesi olmadığı için uçağa almaktan kaçındığını, araç kiralayan müvekkilinin Ankara’ya vize için gittiği sırada, 11.12.2018 saat 09.00 itibarı ile konsolosluğun bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu bildirdiğini, kendilerine davalı …’nin hata yaptığı, 13.12.2018 tarihine müvekkilinin uçuşunun değiştirildiğinin bildirildiğini, böylece 2 gün sonra müvekkilinin ve nişanlısının uçuşa katıldığını, bu aksamadan müvekkilinin 440 USD-2.700 TL uçak bilet değişiklik bedeline katlandığını, 500 TL araç kira, 165 TL otel, 449,76 TL akaryakıt, 44,50 TL park ve gişe, 807,50 TL yiyecek masrafı olduğu ve bunun toplam 4.666,67 TL hesaplandığını, ayrıca bu süreçte acı elem üzüntü yıpranma için manevi zarar ve tazminat taleplerinin olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin taşımasının İstanbul-Havana arasında olduğunu, Türkiye ve Küba açısından 4 sayılı Montreal Protokolü ile değişik Varşova Konvansiyonu hükümlerine göre ihtilafın çözümlenmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında bilet ve yolcu taşıma şartlarına göre akdi ilişki bulunduğunu, davacının zarar ziyan ve tazmin taleplerinin tüm delilleri ile ortaya konulması gerektiğini, müvekkilinin olayda hukuka aykırı eylemi bulunmadığını, vizesiz yolculara Havana’da giriş veya aktarma yapılmadığı için uygulamanın yerinde olduğunu, vizesi olmadığı için manevi zarar iddiasının haksız olduğunu, tüm davacı taleplerinin yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda Davacının Montreal Konvansiyonuna tabi bir taşımada taşıma sürecine kabul edilmediği, davalının kusurlu eylemleri sebebi ile uçağa alınmadığı ve 2 gün sonraki seferde yolculuğu tamamladığı, Gecikmenin yolculuk sürecinde değil, uçağa alınmama sebebi ile meydana geldiği gözetilerek, davacının zarar ziyan iddiası ve tazmin taleplerinin Yolcu Hakları kapsamından değerlendirildiği, Davacının 4.666,67 TL bilet değiştirme kaynaklı ve geçer sürede harcamalara dayanan maddi ve doğrudan zarar iddiasının somut olaya uygun kadri marufundan miktarlara işaret ettiği, Davacının her ne kadar iş gezisi, iş toplantısı gibi iddiaları varsa da bu iddialar ve buna bağlı zarar iddialarının sabit olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, hava taşımacılığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
“…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının uçuşu ertelemesi nedeniyle davacının 645,57 TL maddi zararının olduğu, davalının bu miktarı ödemekle yükümlü bulunduğu, davaya konu olay nedeniyle mal varlığındaki eksilmenin manevi tazminatı gerektiren ağır bir zarara neden olmadığı, Borçlar Kanunu 49. madde şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2014/6290 Esas, 2014/11836 Karar.
“…Denizli-İstanbul-Singapur-Sdney uçuşu için biletlerini alıp seyahate başlayan davalanın, Singapur-Sdney arası uçuşun iptal olduğunu öğrenmesi üzerine kendi imkanlarıyla başka bir havayolu şirketi ile Sdney’e uçuşunun gerçekleştiği, dönüşte davalı havayoluna ödediği uçak bileti bedelinin kendisine tamamen iade edildiği, davaya konu olayda ülkemizinde tarafı olduğu Varşova / Lahey Konvansiyonları ile onu tadil eden 4 numaralı Montreal Protokolü hükümlerinin öncelikle uygulanacağı, söz konusu uluslararası anlaşmalarda uçuş rezervasyonunun iptali nedeniyle uçuşun gerçekleşmemesi halinde uygulanacak özel hükümler bulunmadığı için davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerektiği, … Havayolları’na ait uçuşun iptal olmadığı ve seferin gerçekleştiği, ancak davalı … çalışanlarının yaptığı hata sonucu davacının Singapur- Sydney gidiş-dönüş uçuş rezervasyonunun iptal edildiği ve davalının uçuşun gerçekleşememesinde tamamen kusurlu olduğu, davacının söz konusu uçuşun tamamı için 3.501,05 TL nakit ve uçuşun sınıf farkı için uçuş milleri ödediği, daha sonra ödenen miktarın ve uçuş millerinin davacıya iade edildiği, davacının 5.903 TL ödeyerek 2. uçuş biletini aldığı, rezervasyonun iptali nedeniyle 2.401,95 TL bilet farkı ödediği, bu farkı maddi tazminat olarak davalıdan isteyebileceği, davacının 2. uçuş için bir gece İstanbul da konaklaması, fazladan havaalanlarında beklemesi, iş randevuları nedeniyle sıkıntıya düşmesi sebeplerine dayalı manevi tazminat talep ettiği, bu durumun 818 Sayılı BK’nın 49. maddesindeki kişilik haklarına hukuka aykırı olarak yapılan bir saldırı olarak değerlendirilemeyeceği, salt sözleşmeye aykırılığın manevi tazminat istenmesine yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.401,95 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir…” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2014/1305 Esas, 2014/8627 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının nişanlısı ile … Havalimanına 10.12.2018 günü, saat 22.00 sıralarında gittiği ve Havana-Panama-Dominik şeklinde uçuş yapmak üzere başvurduğunu,nişanlısının vize almasına gerek olmaksızın 72 saate kadar Havana-Küba’da kalabileceğinin bildirilmesine rağmen, vizesi olmadığı için uçağa almaktan kaçındığını, araç kiralayan müvekkilinin Ankara’ya vize için gittiği sırada, 11.12.2018 saat 09.00 itibarı ile konsolosluğun bu uygulamanın kabul edilemez olduğunu bildirdiğini, kendilerine davalı …’nin hata yaptığı, 13.12.2018 tarihine müvekkilinin uçuşunun değiştirildiğinin bildirildiğini, böylece 2 gün sonra müvekkilinin ve nişanlısının uçuşa katıldıkları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının bu aksamadan müvekkilinin 440 USD-2.700 TL uçak bilet değişiklik bedeline katlandığını, 500 TL araç kira, 165 TL otel, 449,76 TL akaryakıt, 44,50 TL park ve gişe, 807,50 TL yiyecek masrafı olduğu ve bunun toplam 4.666,67 TL maddi zararı olduğu iddiası bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda davacının Montreal Konvansiyonuna tabi bir taşımada taşıma sürecine kabul edilmediği, davalının kusurlu eylemleri sebebi ile uçağa alınmadığı ve 2 gün sonraki seferde yolculuğu tamamladığı, Gecikmenin yolculuk sürecinde değil, uçağa alınmama sebebi ile meydana geldiği gözetilerek, davacının zarar ziyan iddiası ve tazmin taleplerinin Yolcu Hakları kapsamından değerlendirildiği, Davacının 4.666,67 TL bilet değiştirme kaynaklı ve geçer sürede harcamalara dayanan maddi ve doğrudan zarar iddiasının somut olaya uygun kadri marufundan miktarlara işaret ettiği tespit edilmiştir. Davacı nişanlısının uçuşa alınmaması nedeni ile yansıma yolu ile uğradığı zararları ispat etmiş olup bilirkişi raporundaki miktar da dikkate alınarak davacının açılan maddi tazminat davasının kabulüne, maddi zararı olarak 4.666,76-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davacının bu olay nedeni ile iş seyahatinde gecikme yaşadığı ve hem eşi ile hem de iş seyahat planının değişmesi nedeni ile 50.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de manevi sıkıntının tazminatı gerektirmesi için işin olumsuz sonuçlanmasının doğası gereği olan sıkıntıdan fazlaca bir sıkıntının meydana gelmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı ,iş seyahatinin programının değiştiğinden, ticari prestij kaybı yaşadığından ve iş bağlantılarını kaçırdığından ve nişanlısı ile stres ve sıkıntı yaşadıklarından bahsetmiş ise de bu konuyu ispatlar herhangi bir belge veya tanık söz konusu değildir. Böylelikle davacının dava konusu nedeniyle manevi zarar gördüğünü ispatlayamadığından ve manevi tazminatın manevi zararın tatmin amacına yönelik olup zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağından dolayı kişilik haklarına hukuka aykırı olarak yapılan bir saldırı olarak değerlendirilemeyeceğinden manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açılan maddi tazminat davasının KABULÜNE,
1-Maddi zararı olarak 4.666,76-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
Açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
1-Alınması gerekli 318,78 TL harçtan peşin alınan 933,58 TL peşin harcın mahsubu ile 614,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2- Davacı tarafından yatırılan 59,30- TL başvuru harcı, 933,58-TL peşin nispi harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.001,38- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 90,50 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 890,50 TL’nin kısmen reddedilen edilen miktar üzerinden hesap edilen 814,53-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 75,97-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.126,84 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 193,15-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kabul edilen miktar itibari ile maddi tazminata ilişkin KESİN, manevi tazminata ilişkin verilen karar HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”