Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2022/295 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/556 Esas
KARAR NO : 2022/295

DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket tarafından davalı şirkete verilen taşıma hizmeti kapsamında kesilen 11.01.2021 düzenleme tarihli …. fatura numaralı 4.200,00 Euro tutarlı Navlun Bedelini, 11.02.2021 düzenleme tarihli … fatura numaralı 2.200,00 Euro tutarlı Navlun Bedelini, 18.02.2021 düzenlenme tarihli …. fatura numaralı 1.900 Euro tutarlı Navlun Bedeli ve 25.02.2021 düzenleme tarihli …. fatura numaralı 1.260 Euro tutarlı Bekleme Ücretini içerir faturaların, taşıma işinin yapılması üzerine davalı şirkete gönderildiği, Tarafların karşılıklı mutabakatı ile verilen hizmet karşılığı yapılacak ödemelerin vade tarihleri fatura tarihinden itibaren 4.200 Euro bedelli fatura için 30 ve diğer faturalar için 45 gün sonra olarak belirlenmiş olduğu, davalı şirket tarafından bu zamana kadar hiçbir ödeme yapılmaması nedeni ile Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosya ile davalı şirket aleyhine 92.607,72 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı; başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından kötü niyetli bir şekilde itiraz edilerek takibin durdurulduğu, nihayetinde davanın kabulü ile borçlunun, icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından her ne kadar düzenlenen faturalara ilişkin müvekkil şirketin itiraz etmediğini iddia edilmişse de, davacı tarafından dava dilekçesine müvekkil şirkete tebliğ edilen faturalara ilişkin herhangi bir delil sunulmamış olduğu, müvekkil şirkete de herhangi bir fatura tebliğ edilmediği, Zira, müvekkil şirketin faturalara itiraz edebilmesi için, müvekkile faturaların tebliğ edilmesi veya ihtarnameye eklenmesi gerektiği, davacının genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek zorunda olduğu; açıklanan nedenlerle alacağın varlığını ispatla birlikte ortada kesinleşmiş bir fatura bulunduğunun ispat yükünün de faturaları keşide eden davacı şirket üzerinde olduğu; itirazın iptali davalarında borçlu borcun olmadığını iddia ettiğine göre yokun ispatı mümkün olmadığından kural olarak ispat yükünün alacaklıya ait olduğu; açıklanan nedenlerle davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan huzurdaki davanın reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 92.607,72 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine bir kısım faturalar dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 20/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 20/04/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 27/12/2021 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Yanlar tarafından ibraz edilen 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında, davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti, verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı … Lojistik Hiz. Tic. Ltd. Şti nin, davalı …. Tic. Ltd. Şti.’den 68.814,95 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise davalının davacıya 84.590,95 TL borçlu olduğunun gözüktüğü; yanlar arasında 84.590,95 TL- 68.814,95TL = 15.776,00 TL ihtilaf bulunduğu, Davalı ticari defterlerinde, Davacı Şirket hesaplarına alacak kaydedilen 01.01.2021 tarihli açılış bakiyesi 15.776,00 TL’nin Davacı kayıtlarında yer almadığının görüldüğü; dolayısıyla davalı kendi kayıtlarında davacıya 15.776,00 TL daha fazla borçlu olarak kaydedildiği görülmekle 15.776,00 TL’nin davacı alacağı olarak değerlendirildiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup tarafların kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda iki tarafın ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı; davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 68.814,95 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davalının davacıya 84.590,95 TL borçlu olarak göründüğü; davalının kendi kayıtlarına göre davacıya 15.776,00 TL daha fazla borçlu göründüğü belirtilmiştir. Dosya kapsamında davacı tarafından düzenlenen ve takip konusu yapılan 4 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının defterlerinde alacak olarak devreden bakiyenin davacı defterlerinde yer almamasından kaynaklanmakta olup; alacağı ispat yükünün davacıda olması ve sahibi lehine delil niteliğini haiz davacı defterlerinde devir alacağının yer almaması bir arada değerlendirildiğinde mahkememizce 2021 yılı açılışında davacı alacağının sıfırlandığı kabul edilmiş olup aksi yöndeki bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir. Her iki tarafın ticari defterlerinde yer alan 03/03/2021 tarihli 14.935,35 TL’lik ödeme, takibe konu faturaların EURO olarak düzenlenmesinden dolayı ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden EURO’ye çevrilerek (14.935,35 TL / 8,8972 TL = 1.678,66 EURO) takibe dayanak yapılan ilk fatura olan 11/01/2021 tarihli 4.200,00 EURO tutarındaki fatura borcuna mahsup edilmiştir. (4.200,00 EURO – 1.678,66 EURO = 2.521,34 EURO). Davacı tarafından takibe konu faturaların icra takip tarihi olan 14/04/2021 tarihi itibariyle TL karşılığı talep edilmiş olmakla; 11/01/2021 tarihli faturadan bakiye alacak (2.521,34 * 9,6877 = 24.425,98 TL), 11/02/2021 tarihli fatura alacağı (2.200,00 * 9,6877 = 21.311,40 TL), 18/02/2021 tarihli fatura alacağı (1.900,00 * 9,6877 = 18.405,30 TL) , 25/02/2021 tarihli fatura alacağı (1.260,00 * 9,6877 = 12.205,62 TL) olmak üzere toplam 76.348,30 TL asıl alacak yönünden açılan davanın kabulüne, davacının, alacağın likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 76.348,30 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 15.269,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 5.215,35 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.118,47 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 4.096,88 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.800,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 44,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.044,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%82,44 kabul oranı) 1.685,49 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 1.118,47 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.725,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 231,76 TL’sinin davacıdan, 1.088,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı