Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2022/381 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/550
KARAR NO : 2022/381

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 25/06/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasına ticari ilişki olduğunu, davalıya satılan malların bedelinin tahsil edilemediğini, davalı aleyhine genel iflas yolu ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının müvekkiline borçlu olduğunun ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, neticede; davalının itirazının kaldırılmasına, davalıya depo kararı çıkartılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalının iflasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 03/09/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacının başlattığı icra takibinde alacak sebebi olarak cari hesap alacağını gösterdiğini, müvekkili ile yapılan cari hesap mutabakatının ibraz edilmediğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, takip tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, sadece faturanın bulunması ve ticari defterlerde kayıtlı olmasının yeterli olmadığını, mal tesliminin de ispat edilmesi gerektiğini, müvekkiline mal teslim edildiğini yazılı ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin yabancı uyruklu olduğunu, davacı ile aralarındaki iyi ilişkiler sebebiyle müvekkilinin ticari defter ve belgelerinin dava öncesine kadar davacı uhdesinde bulunduğunu, her türlü kaydın davacı tarafından işlendiğini, neticede; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış itirazın kaldırılması suretiyle takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı iflas yoluyla takip dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı şirket aleyhine 753.097,21 TL alacağın tahsili için iflas yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirkete iflâs ödeme emrinin tebliğ edildiği davalı tarafından icra takibine 29/06/2020 tarihinde itirazda bulunulduğu, huzurdaki işbu davanın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
25.000,00 TL iflâs avansı davacı tarafça yatırılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş incelenmesinde;firmanın sicil kaydının faal olarak devam ettiği, firma adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …. ile …’ün 20/01/2022 havale tarihli raporunda özetle; Yanlar tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında davacı tarafından davalıya dokuma masa örtüsü, peçete vb. Satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 753.097,21 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 753.096,90 TL borçlu olduğu, krş. Farkı haricinde borç/alacak rakamında yanlar arasında bir ihtilaf olmadığı, davacının 753.097,21 TL alacağına dayanak gelen fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğinin, bu ürünlerin davalı tarafından ihraç edilmesi ile sabit olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili,Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …..-esas sayılı takip dosyası üzerinden faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı iflas yoluyla takip talebinde bulunmuş,davalının itirazı üzerine,davacı vekili tarafından itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesi amacıyla huzurdaki davayı açmıştır.
Somut uyuşmazlıkta öncelikle davalının itirazının kaldırılmasının gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekmektedir.
Taraflar arasında davacı tarafından davalıya dokuma masa örtüsü, peçete vb. Satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 753.097,21 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının davacıya 753.096,90 TL borçlu olduğu, krş. Farkı haricinde borç/alacak rakamında yanlar arasında bir ihtilaf olmadığı, davacının 753.097,21 TL alacağına dayanak gelen fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğinin, bu ürünlerin davalı tarafından ihraç edilmesi ile sabit olduğu anlaşılmıştır.
Netice olarak; davalının davacıya 753.096,90.-TL borçlu olduğu ,davacının ihraç kaydıyla kestiği faturalara konu malları davalıya teslim ettiği,davalının bakiye borcunu ödemediği anlaşıldığından icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşıldığından borçlunun icra takibine yaptığı itirazın kaldırılmasına ara karar ile karar verilmiştir.
İİK.nun 166/2 nci maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’in üzerinde ve yurt düzeyinde dağıtım yapılan gazetelerden birinde iflâs talebi ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya ibraz edilmiş, yargılama sırasında … Tekstil Kimya San.ve Tic.A.Ş.vekili vasıtasıyla davaya müdahil olmuş ve iflâs talebinin muvazaalı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İflâsa tâbi bir borçluya karşı İİK m. 155 vd. maddelerine göre iflâs yollarından herhangi biri ile (genel iflâs yolu, kambiyo senetlerine ait iflâs yolu veya doğrudan doğruya iflâs yolu) takip yapılması mümkündür.Alacaklılar, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesine başvurur (İİK m. 154) ve iflâs isteğini havi takip talebini doldurur. Böylece borçluya iflâs ödeme emri gönderilir (İİK m. 155; 171).
Borçlu, kendisine gönderilen iflâs ödeme emrine (yedi veya beş günlük) süresi içinde itiraz edebilir veya sessiz kalır (İİK m. 155; 171). Borçlunun süresinde itiraz etmeyerek borcunu ödememesi durumunda alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açar ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini bildirerek, sadece iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 154, 3). Borçlu iflâs ödeme emrine süresinde itiraz etmişse takip durur ve alacaklı, ticaret mahkemesinde açacağı iflâs davasında, borçlunun itirazının kaldırılması ile iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 156, 3).
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine açılan iflâs davasında asliye ticaret mahkemesi, alacaklının, borçlunun itirazının kaldırılması ve iflâsına karar verilmesi hakkındaki talebini inceler. Ticaret mahkemesi, bu inceleme sırasında borçlunun önceden bildirdiği itirazlarıyla bağlı değildir.Mahkeme, İİK m. 68’de sayılmış olan belgelerle sınırlı olmadan, genel hükümlere göre inceleme yapar. Borçlunun itirazı haklı ise iflâs istemi reddedilir; itirazı haksız ise bir ara kararıyla kaldırılır. Ticaret mahkemesinin, borçlunun itirazının kesin kaldırılması kararıyla alacaklının iflâs takibi kesinleşir ve ilân edilir (İİK m. 158, 1). Alacaklının iflâs talebinin ilânından itibaren onbeş gün içinde, borçlunun diğer alacaklıları iflâs davasına müdahale ve itiraz edebilirler.
Alacağın varlığını, muaccel olduğunu ve ifa edilmediğini öne süren alacaklı, iflâs davasında ispat yükü altındadır (TMK m. 6; HMK m. 190).İddialarını ispatlayan alacaklıya karşı borçlu da, ödeme emrindeki itirazlarıyla bağlı olmadan, kendi iddialarını ispatlamalıdır. Herhangi bir alacak davasından farkı olmayan bu aşamadan sonra mahkeme, alacağın varlığına kanaat getirirse, borçlunun itirazı kaldırılır ve depo kararı verilmesi aşamasına gelinir (İİK m. 158, 2).
Asliye ticaret mahkemesi depo kararı ile, borçlunun yedi gün içinde asıl alacak, icra masrafları ve temerrüt tarihinden depo kararının verildiği tarihe kadar işlemiş faiz toplamından müteşekkil borcunu alacaklıya ifa veya mahkeme veznesine depo etmesini ister (İİK m. 158, 2).
Depo kararı borçluya veya varsa borçlunun vekiline tefhim edilir. Borçlu hazır değilse kendisine, vekil ile temsil ediyorsa vekiline depo kararının tebliği gerekir (Tebl.K. m. 11). Depo kararı bildiriminde, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uyulması zorunludur (İİK m. 158, 2).
İflas yoluyla takibe itirazın kaldırılması gerektiğinin anlaşılması üzerine, borçluya takip konusu borcu ödemesi için İİK’nın 158. maddesine uygun olarak bir depo kararı çıkarılır. Mahkemece, depo emrinin verildiği güne kadar asıl alacak, faiz ve icra masrafları hesaplattırılıp, borçluya İİK’nın 158. maddesine uygun olarak, depo kararında takip konusu borç ve fer’ilerinin depo kararı tarihi itibariyle ulaştığı miktar açıkça gösterilmeli ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği meşruhatı yer almalıdır.
Depo kararı ile borçluya borcunu ödeyerek iflâs etmekten kurtulabilmesi için son bir imkân tanınmaktadır. Ticaret mahkemesi, depo kararını verirken, borçlunun borçlu olduğuna kesin kanaat getirmiş ve borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına karar vermiş, bununla borçlunun iflâsına karar vermek gerektiği sonucuna varmıştır. Ancak mahkeme, depo kararı ile, iflâs kararını yedi gün daha ertelemektedir. Bu yedi gün içinde borç (faiz ve icra giderleri ile birlikte) depo edilmez veya ödenmezse, mahkeme borçlunun iflâsına karar vermek zorunda olup bu çerçevede yaptırılan kapak hesabına göre davalı vekiline depo kararı tebliğ edilmiş ancak davalı şirket tarafından depo kararına esas tutar alacaklıya ödenmediği gibi Mahkeme veznesine de depo edilmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya içeriğine göre davalının itirazının kaldırılması, kesinleşen takibe ve usulüne uygun düzenlenip tebliğ edilen depo kararına rağmen davalı şirket tarafından depo emrinde belirlenen borç ödenmediğinden davalı şirketin iflâsına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde … sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “…. Mah. … Cad. … Sit.No:…Bahçelievler/İstanbul ” olan …. TEKSTİL ANONİM ŞİRKETİ’nin 07/04/2022 günü saat: … itibariyle İFLASINA,
3-İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
4-İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİMDE BULUNULMASINA,
5-İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
6- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
7-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
8-Davacı tarafından ödenen 59,30 TL Başvurma Harcı, 59,30 TL Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan 15 tebligat + posta ücreti 121,95 TL, ilan masrafı 1.118,19 TL, bir bilirkişi ücreti 4.800,00 TL ile 25.000,00 TL iflas avansı olmak üzere toplam 31.040,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.07/04/2022

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye … ☪e-imzalıdır.☪

Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”