Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2021/64 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2021/64

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
K. YAZIM TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilin dava dilekçesinde özetle; davacıların 27/06/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle 1.000,00-TL maddi, davacılardan … için 70.000,00-TL, … için 20.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazanın dava dilekçesinde belirtilenin aksine davalı …’in tek ve tam kusuru ile değilher iki tarafında beyan ettiği üzere yolun sol şeridinde aniden duraklayan ve plakası belirlenemeyen 3. Bir araç sürücüsünün kusurundan kaynaklandığını, kaza sonrasında davalının davacılarla ilgilendiğini, tedavi için ne gerekiyorsa yapılması hususunda hastane yetkililerine talimat verdiğini, doktorlar tarafından davalılarda herhangi bir rahatsızlık bulunmadığının belirtilerek taburcu edildiklerini, kaza sonrası verdikleri ifadelerde de davalıdan şikayetçi olmadıklarını beyan ettiklerini, davacılardan …’de meydana gelen kuyruksokumu kırığının bu kaza nedeniyle mi yoksa başka nedenle mi meydana geldiğinin tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.ş’nin cevap dilekçesinde özetle; davacı … sigortası Genel Şartlarında belirtilen başvuru şartlarını sağlamaksızın davayı açtığından davanın reddinin gerektiğini, davacıların müvekkil şirketlerine başvuru yapmadan dava açtığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, .. poliçesinde manevi tazminata yönelik teminat bulunmadığından davacıların manevi tazminat talebi müvekkil şirket yönünden reddedilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata talebi istemine ilişkindir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
“…İlk derece mahkemesi’nce “…Huzurda açılan dava, ticari şirketler arasındaki ticari işten kaynaklandığı için mahkememizin görevli olduğu, davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 04.11.2019 tarihinde açıldığı, 05.11.2019 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı vekilinin dava şartı kapsamında arabulucuya başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair anlaşmazlık son tutanağının 13.12.2019 tarihinde düzenlendiği, davacı vekilinin 16.03.2020 tarihinde dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarihte arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği, 7155 sayılı kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE…” karar verilmiştir. İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava şartı noksanlığının hükümden evvel, mahkemece fark edilmeden ve taraflarca ileri sürülmeden tamamlanmış olduğunu, arabuluculuk anlaşma tutanağı tarihi 13.12.2019 iken eldeki davanın Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı tarihin 21.07.2020 olduğunu, hal bu iken arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle işbu davanın usulden reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Uyuşmazlık, dava şartı arabuluculuk koşulunun yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; 6325 Sayılı HUAK’nın 18/A, 2 fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının (son tutanağın) aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olup, davanın arabulucuya başvuru yapılmadan, doğrudan açıldığının sabit olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir…” T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 23. Hukuk Dairesi,2020/1757 Esas, 2020/1466 Karar.
Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının (son tutanağın) aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olup, davanın arabulucuya başvuru yapılmadan, doğrudan açıldığı anlaşılmakla davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince; davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ 10/4′ göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,

Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır