Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/536 E. 2021/550 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/536 Esas
KARAR NO : 2021/550

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP:Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile müvekkili davacı ile davalıların oluşturdukları “… Kentsel Dönüşüm İşi Adi Ortaklığı” arasında yapılan sözleşmeyle … ili … ilçesi … Mah. … Alana İlişkin Kentsel Dönüşüm Uygulaması 2. Bölge İnşaatları işi kapsamında olan 2 adet süs havuzunun anahtar teslim tüm işlerinin yapılmasının kararlaştırıldığı; söz konusu işin müvekkili tarafından eksiksiz bir şekilde tamamlanarak davalılara teslim edildiği; yapılan iş karşılığı davalılar adına 23/05/2019 tarih ve … no lu KDV dahil toplam 109.425,32 TL’lik fatura düzenlendiği; davalılardan … İnşaat ile başlatılan arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı; diğer davalı … A.Ş. için arabuluculuk sürecinin başlatılmadığı; davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı nedeniyle adi ortaklığı oluşturan her iki tarafın da davalı olarak gösterildiği belirtilerek davalılar hakkında başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı … Altyapı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile arabuluculuk şartının yerine getirilmediğinden öncelikle davanın usulden reddine, adi ortaklığın temsili için iki ortağın da imzasının yer alması gerektiği, dava dilekçesinde bahsedilen mutabakatın müvekkili bilgisi dahilinde olmadığını, ayrıca faturaların da müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadığını beyanla davanın reddi talep edilmiştir.
Davalılardan dava öncesi arabuluculuk başvurusu hiç yapılmayan …. Alt Yapı Üst Yapı San. Ve Tic. A.Ş. yönünden mahkememizin … E. Sayılı dosyasından tefrik kararı verilerek yine mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2. fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
HMK’nın 115 nci maddesinde ise “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A madde ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının alacak talebiyle açtığı işbu davada; dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurmadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından her ne kadar dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurularak anlaşamamaya ilişkin son tutanak mahkememize ibraz edilmiş ise de arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı tamamlanamayan dava şartlarından olmakla 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A maddesinin birinci fıkrası gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda dosya üzerinden karar verildi. 22/06/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı