Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/523 E. 2022/329 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/523 Esas
KARAR NO : 2022/329

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 05/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap şeklinde işleyen iş ilişkisi olduğunu, borçlu şirketin dış cephesinin folyo reklam kaplama ve iç dizayn içerikli ürün teslim edildiği, 17.300 TL tutarındaki faturalara karşılık 10.000 TL ödeme aldığını kalan 7.300 ödenmemesi sebebiyle icra takibi açıldığını, tüm edimlerinin yerine getirdiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, arabuluculuk müzakerelerinde de borca itiraz edildiği, görüşmelerin sonuçsuz kaldığını bildirerek, itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir. Ancak davalı vekili tarafından verilen 23.09.2021 tarihli beyan dilekçesinde; taraflar arasındaki anlaşma doğrultusunda bir takım eser niteliğinde ürün teslim edildiğini, ancak teslim edilen bedellerin, eserde teslimden sonra iş bu dava sürecinde hava kabarcıkları dalgalanma ve lekeler oluştuğunu, bahsedilen ayıplarının sonradan ortaya çıktığını, iş bu dilekçe ile ayıplarının davacı tarafa bildirilmiş olacağının, bu haliyle ürünün kendisinden beklenen faydayı vermediğini, işbu nedenler ile davacının davasında haksız olduğunun anlaşılacağının, ayıplar sebebiyle davacının davasında haksız olduğunu, ayıplar sebebiyle bedelde indirim isteme haklarını ileri sürdüklerini, bilirkişi aracılığıyla eserler üzerinde inceleme yapılması ayıpların ve dış cephedeki eksik işin tespiti ve bu ftespite göre bedelden indirim yapılması gerektiğini bildirerek yapılan 10.000 TL ödeme ve indirim ile davacının davasının haksız olduğunun ortaya çıkacağının bildirerek, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 7.300,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 19/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 22/03/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 05/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafından davalıya ilişkin 120 00 022 nolu hesabının sunulduğu; sunulan hesap incelendiğinde davacı tarafından davalı firmaya tanzim edilen 2 adet toplam 17.299,98 TL tutarındaki faturalarının davalı hesabına borç olarak kaydedildiği, karşılığında davalı tarafından faturalardan önce 1.000 TL ve 25.11.2020 tarihinde 9.000 TL ödemesinin davalı alacağı kaydedilmesi neticesinde 7.299,98 TL davalı borcu olduğu; davacı tarafından sunulan ticari defter kayıtları ile sunulan dayanaklar kapsamında davacının davalıdan takibe konu edilen 7.299,98 TL tutarda alacaklı kaldığı belirlenmiş olup, davalının bildirdiği nefaset – ayıp hususlarında nihai hukuki tavsifi Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre davacının gerçek kişi tacir kaydı olduğu anlaşılmış olup mahkememizin görevli olduğu kanaati ile uyuşmazlığın esasına geçilmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 7.299,98 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından faturaya konu işin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi verilmemiş olması nedeni ile davalının ayıp iddiası mahkememizce araştırılmamıştır. Davalıya verilen süreye rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu kabul edilerek asıl alacak yönünden açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 7.300,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.460,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 498,66 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 88,17 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 410,49 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (800 TL bilirkişi ücreti + 27,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.244,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 88,17 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı