Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2022/298 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/519 Esas
KARAR NO : 2022/298

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 23.10.2020 tarihli faturadan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, davalının faturaya itiraz etmediğini, ancak takibe itiraz ettiğini, fatura tutarının 4.500,00 EURO olduğunu, davalının kısmi ödemeler yapması neticesinde 2.250,00 EURO borcu kaldığını, Neticeten; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 2.250,00 EURO asıl alacak, 13,48 EURO faiz olmak üzere toplam 2.263,48 EURO üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği borçlu tarafından vekili aracılığı ile 18/03/2021 tarihinde ve süresi içinde borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği ve itiraz nedeni ile takibin durduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 06/01/2022 tarihli bilirkişi SMMM … ve Taşıma ve Lojistik Uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin süresinde beratlarının alındığı, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davalı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında davacı tarafından davalıya yurt dışı navlun hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, Davacı ticari defterlerinde, davalıya 1 ad. 4.500,00 EURO bedelli fatura düzenlendiği, davalıdan 2.250,00 EURO tahsilat yapıldığı ve icra takip tarihinde davacının davalıdan 2.250,00 EURO alacaklı olduğu, Davacının alacağına dayanak faturasının davalı kayıtlarına alındığının davalıya ait Ba formlarının incelenmesi ile sabit olduğu, Taşımacılık uygulamasında itiraz edilmeyen faturanın görülen taşıma işini ve karşılığını ispat bakımından taşıma senedi etkisinde olduğu gözetilerek, dava konusu işin ve toplam 4.500 EURO taşıma bedelinin tartışmasız olduğu, davacının bakiye 2.250 EURO alacağını takip konusu ettiği, Davacı alacağının icra takip tarihindeki TL karşılığının 2.250,00 EURO x 8,9289 – 20.090,03 TL olduğu, Davacı tarafından takip öncesi işlemiş faiz talep edilmekle beraber, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil sunulmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 2.250,00 EURO alacaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından takip öncesi faiz talep edilmiş ise de davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu kabul edilmiş olup davalı tarafından takibe ve davaya konu faturanın süresinde BA listesi ile ilgili vergi dairesine bildirilmiş olması nedeni ile de faturaya konu taşıma işinin davacı tarafından yerine getirildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle asıl alacak yönünden açılan davanın kabulüne; takip tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının takip öncesi faiz talebinin reddine, davacının, alacağın likit olması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 2.250,00 EURO asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 4.018,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.372,35 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 393,43 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 978,72 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 122 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.722,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%87,21 kabul oranı) 1.501,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 393,43 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 168,80 TL’sinin davacıdan, 1.151,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı