Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/514 E. 2021/686 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/514
KARAR NO : 2021/686

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 15/06/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …..’ün, davalı ….’ün sahibi olduğu ….. Dış Ticaret Ltd Şti’ye %50 ortak olduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, şirketin diğer ortağının müvekkilinin eşi olduğunu, müvekkilinin davalı ile boşanma sürecinde olduğunu, şirketin tüm resmi yetkilerinin …..’te olduğu için şirket adına olan menkul ve gayrimenkulleri elinden çıkarma, şirketi borçlandırma ve benzeri yollara başvurup müvekkilini mağdur etmesinin söz konusu olduğunu, Limited Şirketlerin ortaklar arasındaki güvene dayalı olarak kurulan ticari şirketler olduğunu, davalı …..’ün 14 Haziran 2021 tarihinde 00:00 ila 05:00 arasında şirkete giderek yanında bir kaç kişiyle birlikte şirket evraklarını kaçırıp şirketin hemen karşısında bulunan … isimli sitede daire numarasını bilmedikleri bir yere taşıdığını, ….. Dış Ticaret Ltd Şti’nin kameralar tarafından izlendiğini, belirtilen tarihlerde şirket kamera kayıtları, çevredeki kamera kayıtlarının izlenildiğini, bunun sonucunda davalı …..’ün bir çok sefer şirkete gelip giderek evraklarını çıkardığını, müvekkilinin şüphelendiği için işyeri adresine gidip olanlara hazırlıksız yakalandığı için 01:59’da 155’i arayarak durumu izah ettiğini, ancak şirket içinde diğer ortak-davalı ….. olduğu için müdahale edilemediğini, yapılan araştırmalara göre şirketin aktifini azaltmaya yönelik muvazaalı işlemler yapmakta olduğunu, davalı müvekkilinin şirkete girmesine izin vermediği gibi , şirketin işleyişi ile ilgili her türlü bilgi almasını engellendiğini, ….. Dış Ticaret Ltd Şti’ne ait bilinen menkul ve gayrimenkuller olan ; … sok. … karşısı’nda yapılan inşaat, … sok. no… … Mah-…’de yapılan inşaat,… yolu B çıkmazı no…….’nda yapılan inşaat,… Yanyol, …. Metrobüs & Metro & Otobüs Durakları Yanı, … / …. adresinde … alışveriş merkezindeki 1155 sözleşme numaralı D1 Blok BB Bağımsız Bölüm 173 numaralı dükkan, … bank … hesap no, … müşteri numaralı şirket hesabı, …bank …. şube- … … hesap no’lu hesabı, …. ve … Plakalı araçların olduğunu, davalı diğer ortağın şirketin içini boşaltmak veya zarara uğratmak amacıyla hareket edebileceğini, şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesi önünde bir engel teşkil etmekte ve şirketin haklı nedenle feshine sebep oluşturduğundan dolayı açıklanan bu nedenlerle ….. Dış Ticaret Ltd Şti’nin haklı nedenle feshi ve tasfiyesinin sağlanması için işbu davayı açma zorunluluğu ortaya çıktığını, belirtilen nedenlerden dolayı şirket ortaklarının bir birlerine karşı güvenlerinin kalmadığını ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığını, haklı nedenlerin varlığından dolayı ….. Dış Ticaret Ltd Şti’nin feshine, bu süreçte şirkete kayyum atanması ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini, vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekilinin 14/07/2021 tarihli dilekçesini özetle; Huzurdaki davada davalı sıfatının şirket tüzel kişiliğine ait olduğunu, şirket ortağı olan müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, bu sebeple müvekkili ….. aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın boşanma davası açmasının nedeni aslında huzurdaki davayı ikame ederek yüklü kazanç sağlayabilme gayreti olduğunu, müvekkilinin çocuklarından duyduğu üzere, müvekkilinin büyük kızı olan ….’ın yönlendirmesi ile davacı, müvekkilini rezil etmek ve evde kasada bulunan altın, nakit, döviz ve silahları çalmak için bir plan kurguladığını, plana göre, planı uygulayacakları günden bir kaç gün önce evdeki kasada bulunan 5 kilo altın, nakit, döviz ve biri müvekkiline ailesinden yadigar olan altın kaplama silah ile bir başka silahı alarak kızı Neslihan’ın veya eşi ….’nın banka hesaplarına aktardığını, akabinde müvekkilinin evin yıllardır çalışan hizmetlisi ile uygunsuz bir şekilde gördüğünü iddia ettiğini, üstüne de kız kardeşini oraya gönderip kriz geçirmesini telkin ettiğini ve olayın bu örgü ile kurgulandığını, davacı ile kızının ortak bir şekilde hareket ederek müvekkilinin mal varlığını ele geçirme gayretine girdiğini ve kötü niyetli plan kurguladığını, asıl mal kaçırma gayretinde olanın davacı taraf olduğunu, müvekkilinin davacı üzerine devrettiği taşınmazları da muvazaalı bir şekilde devretmiş olmasının da muhtemel olduğunu, davacı tarafın herhangi bir mağduriyeti yönündeki iddiasının mesnetsiz olduğunu ve maddi çıkar elde etmek istediğini, davacının davada hiçbir haklı nedeni söz konusu olmadığını, huzurdaki davanın kötü niyetle açıldığını, limited ortaklıkların feshi ya da ortaklıktan çıkma istemiyle açılan bir davada, davacı ortağın haklı sebebin gerçekleşmesi bakımından ya hiç kusurunun bulunmaması, ya da daha az kusurlu olması gerektiğini, ortaklar arasında meydana gelen ve güveni sarsan olayların davacı ortağın eylemlerinden kaynaklanması halinde, kusurlu ortağın şirketin feshini ya da ortaklıktan çıkmayı istemesinin olanaklı olmadığını, davacı tarafın tedbir talebinin kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir yönünden hukuki şartların oluşmadığını, müvekkilinin şirketin içini boşalttığı yönündeki iddianın soyu ve geçersiz olduğunu, davacının soyut ve mesnetsiz iddialarına itibar edilerek şirketin mal varlığı ve banka hesapları üzerinde konan tedbirlerle müvekkilinin ticari hayatının durduğu, davacının bile isteye şirkete zarar verdiğini, açıklanan sebeplerle öncelikle verilen tedbirlerin kaldırılması, müvekkilinin veya müvekkilinin göstereceği 3. Şahsın şirkete kayyum olarak atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK 636/3. maddesine dayalı açılmış haklı nedenle şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 27/07/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı veya mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨59,30 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨19,76’nin peşin yatırılan ¨59,30 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨39,54’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA ve bu konuda ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere YAZILMASINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 03/09/2021
Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”