Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/221 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/221

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesindeki yetki itirazının yersiz olduğunu ve reddinin gerektiğini, mevcut borcun para borçlarından olduğunu, davaya konu hizmetin hava yolu taşıma hizmeti olduğundan 26.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren Montreal Konvansiyonu’nun 33.maddesinin uygulanmasının gerektiğini, müvekkilin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 18.03.2019 tarihli 1.130,97 TL, 15.04.2019 tarihli 906,51 TL, 29.04.2019 tarihli 935,27 TL, 20.05.2019 tarihli 3.563,72 TL, 27.06.2019 tarihli 220,79 TL tutarındaki faturalar olmak üzere toplam 5 adet fatura bedelinin ödenmediğini, davalının cari hesapta yer alan fatura bedellerinin ödenmemesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderiler ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazların yerinde olmayıp reddini gerektiğini, müvekkilin davalı yan ile aralarında oluşan cari hesap ilişkisinesiştinaden davalı yana yasa ve uluslararası kurallar çerçevesinde hizmet verdiğini, verilen hizmetle ilgili olarak oluşan bedelin ödenmesini tatep ettiğini, davalının takip konusu alacağın tamamına, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğundan, takibin devamı için işbu davayı açma zorunluluğunu doğduğunu, neticeten; takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu itiraza uğravan 6.757.26 TL asıl alacak ve 277,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.034,89 TL alacağından dolayı ilgili yetkiye, borca, faiz ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere iİnkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkil arasında bir ticari ilişkinin olmadığını, davacının Müvekkile hiç bir hizmet vermediğini, davacı tarafça müvekkile bir hizmet verilmemesine rağmen alacaklı olduğunu iddia etmesinin haksız, hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkile hizmet verilmemiş olmasına rağmen davacının müvekkile fatura tanzim etmesinin mümkün olmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı iddialarını kabul etmediğini, davacı tarafça haksız olarak başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibinde iddia edilen faiz oranının ve faiz türünün hukuki bir temeli olmadığımı, neticeten; haksız ve hukuki dayanaktarı yoksun kötü niyetli davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı ateyhinde takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İİK 67 gereğince tazminata mahkumiyetine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yanca tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklının 6.757,26 TL asıl alacak, 277,63 TL faiz olmak üzere toplam 7.034,89 TL alacak üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde 24/05/2021 tarihinde borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 10/01/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. ve Taşıma ve Lojistik Uzmanı … tarafından düzenlenen raporda; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2019 yalı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.07.2019) itibariyle davacının davalıdan 6.757,26 TL alacaklı olduğu, Davalının 2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (19.07.2019) itibariyle davalının davacıya 5.465,98 TL borcunun bulunduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının (6.757,26 TL – 5.465,98 TL) 1.291,28 TL olduğu, bu farkın sebebinin takip konusu faturalardan değil davacı şirket ekstresinde bulunan 08.04.2019 tarihli “Noter Masrafı İade” açıklamalı 164,91 TL tutarlı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalı şirket ekstresinde bulunan 01.03.2019 tutarlı “Hesap Virman” açıklamalı 1.235,40 TL tutarlı kaydın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 5 adet toplamda 6.757,26 TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, mezkur faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, neticeten; davacı şirket tarafından düzenlenen takip konusu faturaların davalı şirket kabulünde olduğundan davacının davalıdan (6.757,26 TL + 79,42 TL) 6.836,68 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiştir. Yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 6.757,26 TL alacaklı olduğu; davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya 5.465,98 TL borçlu gözüktüğü belirtilmiştir. Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafından takibe dayanak yapılan tüm faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından davacı ile arasında hiçbir ticari ilişkin olmadığı iddia edilmiş ise de davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşmede davalının imza ve kaşesinin bulunması, davalı tarafından sözleşmedeki imza ve kaşenin sahteliğinin iddia edilmemesi ve davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeni ile davalının aksi yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığından süresinde olmayan zamanaşımı definin de reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.757,26 TL asıl alacak, 79,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.836,68 TL alacak üzerinden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.367,33 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 467,01 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 84,97 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 382,04 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 52,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.852,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%97,18 kabul oranı) 1.800,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 84,97 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 198,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.282,81 TL’sinin davalıdan, 37,19 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı