Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/504 E. 2022/730 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/504
KARAR NO : 2022/730

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tespit
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 14/06/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili şirketin, davalıdan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı kesinleşmiş kambiyo takip dosyasıyla (takip çıkışı 592.500,94 TL) alacaklı olduğunu, borçlu davalı mallarına haciz işlemleri yapıldığını, davalının bu süreçte Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E dosyasıyla konkordato talebinde bulunduğunu ve 16.05.2019 günü Geçici Mühlet kararı aldığının anlaşıldığını, müvekkili adına Konkordato komiserliğine alacak kaydı yaptırıldığını, borçlu davalı tarafından söz konusu icra takip dosyasına ait borç ödendi iddiasıyla ve komiserlere sunulan gerçek dışı ibraname ile alacaklarına itiraz edildiğini, kesinleşmiş icra dosya alacağının konkordato sürecinde çekişmeli alacak durumuna dönüştüğünü, davalının iddiasının; söz konusu icra dosya borcunun davalı şirket sahibi ….’in eşi … tarafından ödendiği ve ibraname alındığı şeklinde olduğu, davacı müvekkilinin beyanına göre kesinlikle ödeme yapılmadığı ve ibraname verilmediğini, ibraz edilen ibranamedeki davacı müvekkiline atfedilen imza ve kaşelerin sahte olduğunu, imzaya ,yazılara ve kaşelere itiraz ettiklerini, davacı müvekkilinin kullandığı kaşenin davalının sunduğu sözde belgedeki gibi renkli olmadığını, davalı borçlunun borcunu ödemeyip ödediğini ileri sürdüğünü, davalı borçlunun müvekkiline yaptığı herhangi bir ödemenin olmadığını, ödeme yapıldıysa da her iki şirket kayıtlarında yer almasının gerektiğini, böyle bir ödemenin ve kayıtınında olmadığını, arabuluculuk kurumana yapılan başvurunun anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davalı borçlunun konkordato komiserliğine ve icra mahkemesinde sunduğu sözde ibranamelerin sahteliğinin tespitiyle hükümsüzlüğüne, iptaline karar verilmesini, İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı kesinleşmiş icra dosyası alacağının (592.500,94 TL) tespitiyle ticari faizle tahsiline, borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 22/09/2021 tarihli dilekçesini özetle; Davacı tarafından, müvekkili aleyhine İİK m. 308/b kapsamında alacak davası ikame edildiğini, davacı taraf, müvekkili aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takip sürecinde müvekkilinden alacağı kalmadığı yönünde ibraname imzaladığını, söz konusu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyası bakımından müvekkilinin ibra ettiğini, davacının icra dosyasında işlemlere devam etmesi ve ibranameye mütenasip davranmaması üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile itfa nedeni ile takibin taliki ve iptali davası ikame edildiğini, ancak bu davada da davacı tarafından ibranamedeki imzanın inkâr edildiğini, İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından imza inkar edildiğinden dolayı davanın reddine karar verildiğini, müvekkiline ait konkordato talebinin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası ile kabul edildiğini, konkordato tasdik edildiğini, Konkordato sürecinde davacı, müvekkilini ibra etmesine rağmen kötü niyetli olarak alacak kayıt bildiriminde bulunduğunu, müvekkilinin ibraname nedeni ile bu alacağı kabul etmediğini, bunun üzerine davacı tarafından İİK m. 308/b uyarınca huzurdaki davanın ikame edildiğini, davanın reddi gerektiğini, İbraname içeriğindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, imza inkarının, alacağı mükerrer tahsil etmek için hukuka aykırı olarak yapıldığını, davanın reddine, Asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,İİK’nın 308/b maddesi uyarınca konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hâle gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Konkordatonun kabulü için aranan çoğunluk Kanun’da alacak ve alacaklı çoğunluğu (konkordato nisabı) olarak belirlenmiştir (m. 302/III). Alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesaplanmasında, konkordato komiserinin alacaklılar toplantısından önce nisaba girecek alacaklılara ve alacak miktarına ilişkin olarak hazırlayacağı liste önem taşır. Komiser tarafından hazırlanacak olan ve nisabın belirlenmesinde dikkate alınacak olan listede gösterilecek alacaklar; alacak kaydı yaptırıp borçlunun kabul ettiği alacaklar (m. 300), konkordatoya süresi içerisinde alacak kaydı yaptırmamış olsa bile borçlunun ayrıntılı bilançosunda bildirdiği alacaklar ve çekişmeli alacaklardan konkordato mahkemesinin nisaba dahil edilmesine karar verdiği alacaklardır (m. 302/VI). Nisaba girecek alacakların belirlenmesi amacıyla konkordato komiseri alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet eder (m.299-301). Bu davet Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlân Kurumu’nun resmî portalında ilân olunur (m. 288). Alacaklılar, komiser tarafından yapılan ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir (m. 299). Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır. Bilançoda kayıtlı alacaklıların maddede öngörülen süre içinde komisere başvurmalarına gerek bulunmamaktadır (m. 299)Komiser bu ilân üzerine kendisine bildirilen alacakları kaydetmek zorundadır. Alacak kayıtlarının tamamlanmasını müteakip komiser, borçluyu kaydedilen alacaklar hakkında beyana davet eder (m. 300). Borçlunun alacaklar hakkındaki beyanı büyük önem taşır çünkü borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklar, konkordato hukuku bakımından çekişmeli alacak sayılır. Alacağın tamamı, bir kısmı ya da niteliği çekişme konusu olabilir. Örneğin işçilik alacağının bir kısmının veya tamamının imtiyazlı olup olmadığı hakkındaki ihtilâfın giderilmesi de çekişmeli alacaklar hakkındaki usûle tâbi olacaktır. Kısaca çekişmeli alacak, konkordato kapsamındaki alacağın miktarı ya da niteliği bakımından konkordato borçlusu ile alacaklı arasında ihtilâfın söz konusu olduğu alacaklar için kullanılan bir kavramdır.
Konkordatonun tasdikine karar veren mahkeme,borçlu tarafından kabul edilmeyen ve bu şekilde çekişmeli alacak olarak kabul edilen alacakların haklı olup olmadığı konusunda bir karar veremez.Mahkeme konkordato sürecinde yalnızca çekişmeli alacakların konkordatoya dahil olup olmayacakları,olacaklarsa hangi oranda konkordatoya tabi olacaklarına yönelik bir karar verecektir.Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına veya olmamasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.
Çekişmeli alacakların,konkordatonun tasdikinden sonraki durumları İİK’nın 308/b maddesinde düzenlenmiştir.Anılan madde hükmü “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde olup buna göre alacağı çekişmeli hâle gelen alacaklı konkordatonun tasdiki kararının ilanından itibaren bir ay içinde adlî mahkemelerde veya idare mahkemesinde dava açabilir ya da şartları varsa tahkim yoluna başvurabilir.
Çekişmeli alacağı için açtığı davayı kazanan alacaklı,alacağını konkordato şartları çerçevesinde talep edebilecektir.Alacaklının sadece alacağının esası konkordatoya tâbi olacaktır.Buna karşılık,davayı kaybeden borçlunun ödemeye mahkûm olduğu yargılama masrafları ve icra inkâr tazminatı,konkordatodan sonra doğan alacaklarda olduğu gibi konkordatoya tâbi olmaksızın tam olarak ödenecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili,sahte ibranameler nedeniyle müvekkiline ait alacağın konkordatoya dahil edilmediğinden bahisle söz konusu alacağın konkordato projesine dahil edilmesi amacıyla huzurdaki davayı açmış ise de,davalı şirket hakkında verilen tasdik kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin 15/12/2021 gün ve … esas,… karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonunda verilen 03/03/2022 gün ve .. esas,.. karar sayılı ilam ile konkordato talebinin reddine karar verildiği,bu nedenle davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,davacı,söz konusu ibranamelerin sahteliğini ispat edemediği ve dava açılmasına davalının sebebiyet vermediği gözönüne alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın konusuz kalması sebebi ile esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 10.118,44 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 10.037,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 400,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.30/06/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪