Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2021/783 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/495 Esas
KARAR NO : 2021/783

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
K.YAZIM TARİHİ :18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kitap basım ve yayımı işiyle iştigal ettiğini, davalı ile tanıtım yapılması için 17.06.2020 tarihinde ” Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedilmiş olduğunu, bu sözleşme doğrultusunda da 17.06.2020 düzenleme tarihli, 20.12.2020 vade tarihli bono verildiğini, bu bononun davalı şirkete … verildiğini, ödemenin hizmet alım karşılığı yapılacağını, fuarın bir kaç ertelendiğini ve müvekkilinin hizmet alamadığını, müvekkilinin senedin vadesi gelmeden davalı şirkete İstanbul …. Noterliği’ nin 15.12.2020 tarih … Yevmiye No’lu ihtarnamesiyle; ”Taraflar arasında akdedilen 17.06.2020 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkilin keşidecisi olduğu 20.12.2020 tarihli 14.513,06 TL’ lik senedin iadesi veya fuarın yapılması kaydıyla yeni fuar tarihi olan 20-28 Şubat 2021 tarihinden sonra tahsil edilmek üzere senedin icra edilmesi” konulu ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini ve davalının sözleşmeyi ifa etmeden İstanbul … İcra Müd.. … E. Sayılı dosyasıyla kambiyo takibine mahsus yolla icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip getirmediği, dava konusu senedin (bononun) bedelsiz olup olmadığı, davacının dava tarihi itibariyle dava konusu bono/senet nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı, borcun varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının 20/12/2020 vade tarihli 14.513,07 TL bonodan kaynaklı davacı aleyhine kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığı görüldü.
İşbu davanın yasal dayanağını oluşturan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin incelenmesinden; taraflar arasında 21-29 Kasım 2020 tarihinde yapılacak fuar için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin bono ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının Fuar Katılım Bedeli karşılığında davalıya dava konusu bonoyu verdiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmayan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. maddesi ile davalının tek taraflı olarak fuar tarihlerini değiştirme hakkının bulunduğu, fuar tarihinin tek taraflı olarak değiştirilmesi durumunda dahi davacının ödeme ile birlikte sözleşme ile yüklendiği diğer edimlerini yerine getirme yükümlülüğünün devam edeceği imza altına alınmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 21-29 Kasım 2020 tarihinde yapılacak olan fuar için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşmeye konu fuarın ertelendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tarafından bononun vadesinin gelmiş olmasına rağmen henüz fuarın gerçekleştirilmemiş olduğu, bu nedenle takibe konu bononun tahsil edilemeyeceği iddia edilmiş ise de davalı tarafın sözleşmeye konu fuarı tek taraflı olarak erteleme yetkisinin bulunduğu, erteleme durumunda davacının ödeme yükümlülüğünün devam edeceğinin sözleşme ile kararlaştırılması karşısında fuarın ertelenmesinin, “Fuar Katılım Bedeli” olarak davalıya verilen bononun bedelsizliği sonucunu doğurmayacağı, davacının sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünün devam edeceği başka bir deyişle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin halen ayakta olması nedeniyle davacının söz konusu bono ile ilgili menfi tespit talebinin dinlenemeyeceği anlaşılmakla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının talebi üzerine mahkememizce tensiple birlikte İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca icra kasasına giren paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, davacı vekili tarafından mahkememizce belirlenen teminatın yatırılarak tedbir kararının uygulandığı anlaşıldığından İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca davalı lehine takdiren dava değerinin %20’si oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE
2- Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- İcra ve İflas Kanunu’nun 72/4. maddesi uyarınca takdiren dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 3.176,82 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 271,27 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 211,97 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı