Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2021/738 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492
KARAR NO : 2021/738

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı, Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 07/06/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Sosyal Güvenlik Kurumunun açmış olduğu rücuen tazminat davasında davalı şirketin tasfiyesinin kapanmış olması sebebi ile Bakırköy …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile şirketin yeniden ihyası için taraflarına yetki ve süre verildiğini, Bakırköy …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası yönünden geçerli olmak üzere yeniden Ticaret Sicil Memurluğunda tescil edilerek tüzel kişilik kazandırılmasını, davalı şirketin ihyasına ilişkin mahkememiz kararının davalı şirketin yeniden yapılacak sicil kaydına Ticaret Sicil Memurluğunca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile ilanı için iş bu davanın açılması gereği doğduğunu, tasfiye halinde ….. İzolasyon ve İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyası ile ihyanın ticaret sicil kayıtlarına tescil edilerek tüzel kişilik kazandırılmasını ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen kooperatifin şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı ….. İzolasyon Ve İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 13/08/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin … ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın geçici 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin derdest dosyası olduğunu bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de,derdest dava dosyasının açılış tarihinin 20/09/2017 tarihi olduğu,sicilden terkin tarihinden önceye ait bir davanın bulunmadığı,bu haliyle TTK’nın geçici 7 nci maddesinin ,2 nci fıkrasının uygulanma imkânın bulunmadığı, dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davalı sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine,davacının,davalı şirket aleyhine açtığı davanın ise ;davalı şirketin dava tarihinden önce sicilden terkin edildiği ,ihyası talep edilen şirketin hasım olarak gösterilmesi de mümkün olmadığından davalı ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının,davalı sicil müdürlüğü aleyhine açtığı davada; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca açılacak olan ihya davasının anılan maddenin 15. Maddesinin son cümlesi uyarınca silinme tarihinden itibaren 5 yıl için de açılması gerekli olup davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Davacının,davalı şirket aleyhine açtığı davada;davalı şirketin dava tarihinden önce sicilden terkin edildiği ,ihyası talep edilen şirketin hasım olarak gösterilmesi de mümkün olmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.16/09/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”