Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/447 E. 2021/781 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/447
KARAR NO : 2021/781

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan29/08/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … numaralı … bayraklı …. adlı geminin rutin kuru havuzlama işlemi için 2017 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında davalı tersanede bulunduğunu, kuru havuzlama sırasında başka işlemler yanında geminin dümeninin söküldüğünü, parçalarına ayrıldığını ve parçalardan bakımdan geçirildikten sonra tekrar birleştirilerek gemiye monte edildiğini, kuru havuzlama kapsamında yapılan işlemlere ilişkin davalı tersane tarafından müvekkiline sunulan … Tersane Onarım Raporunun düzenlendiğini, davalı tersanece 30/08/2017 tarihinde müvekkiline teslim edildikten 36 gün sonra 05/10/2017 tarihinde geminin yüküyle birlikte İspanya’nın … Limanından hareket ettikten kısa süre sonra dümenin aniden komut almadığını farkettiğini ve geminin tüm hareket kabiliyetini yitirdiğini, müvekkilinin arızayı davalı tersaneye bildirdiğini, arızanın tespiti için sörvey/ekspertiz yapılmak üzere …&…. adlı bağımsız … firmasını atandığını ve rapor düzenlendiğini, müvekkilinin tekne-makina sigortacılarından tahsil edilen tazminat tutarının 851.173,80 ABD Dolarının ileri sürülen taleplerden mahsup edildiğini belirterek … numaralı … bayraklı … adlı geminin dümeninde davalı tersanenin hatalı işlemleri nedeniyle meydana gelen arızaya ilişkin müvekkliinin uğradığı 27.199,60 ABD Doları + 553.816,55 Euro + 44.361,98 TL toplamı tutarındaki zararların davalıdan tahsiline, talep kabul olunmadığı takdirde davalının kusuru nedeniyle müvekkilinin davadışı yük ilgililerinden tahsil edemediği 223.230,37 ABD Doları tutarındaki müşterek avarya garame payı, 360.095,35 ABD Doları kira kaybı, 6.425,80 Euro temsilci ve sörvey/ekspertiz masrafları ve 16.879,99 ABD Doları hukuki yardım masrafları tutarının (toplam 600.205,71 ABD Doları+6.425,80 Euro) davalıdan tahsiline, yabancı para üzerinden talep edilenlerin davalı tarafça fiilen ödeneceği tarihindeki TL kuru üzerinden ve zarar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde ile özetle; …. gemisinin iddia edildiği gibi müvekkilinin tersanesine rutin kuru havuzlama işlemi için değil özellikle …. firmasının bakım-onarım ve servisini üstlendiği dümen makinası arızası için Ağustos 2017’de geldiğini, donatan temsilcisi nezaretinde ve talimatları uyarınca söküldüğünü ve monte edildiğini, havuzlama sürecinde yapılan tüm işlemlerin bizzat donatan temsilcisi olarak hareket eden teknik enspektör …. ve gemi kaptanı tarafından nezaret edilerek test edilip, kabul edildiğini, dümenin üreticisi … Gemi Mak San ve Tic AŞ firmasının imal ettiği dümenin manuelindeki teknik ölçümlere uygun olarak monte edildiğini, tarafların tacir olduğunu, geminin bakım-onarım işlemlerinin eser sözleşmesinin konusunu teşkil ettiğini, davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekeceğini, Türk bayraklı geminin donatanı davacının iddia ettiği dümen arızası için deniz raporu dahi almadığını, arızaya konu olan dümenin bizzat donatan tarafından test ve kabul edildiğini, donatan davacı tarafından hiçbir zaman bahsekonu arızanın tersaneden kaynaklandığına dair ihbarın yapılmadığını, davacının hiçbir aşamada iddia edilen zararlara ilişkin davalıya bildirimde bulunmadığını, tekne makine sigortacıları, kira kaybı sigortacıları ve … sigortacısının davalıya rücu etmediğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle görev ve yetki yönünden, uygun görülmezse usul ve esastan ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında ” Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir.
HSYK’nın 20.07.2004 gün 370 sayılı kararı ile İstanbul İlinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
– 2 –
2016/5316 – 7481
Deniz alacağı hususunda, 6102 sayılı TTK’nın 1352/1. maddesinde “Deniz alacağı; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir: ” ve aynı maddenin 1-m bendinde “Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması.” hükümleri mevcuttur.
Yine TTK’nın 1272 ve devamı maddelerinde müşterek avarya hükümleri düzenlenerek TTK’nın 1272.maddesi hükmü “1) Ortak bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi, yükü, diğer eşyayı ve navlunu birlikte tehdit eden bir tehlikeden onları korumak amacıyla ve makul bir hareket tarzı oluşturacak şekilde, bile bile olağanüstü bir fedakârlık yapılması veya olağanüstü bir gidere katlanılması hâlinde “müşterek avarya hareketi” var sayılır ve bu hareketin doğrudan doğruya sonucu olan zarar ve giderler müşterek avarya olarak kabul edilir.
(2) Müşterek avaryadan sayılacak bir giderin yapılmaması için göze alınan her fazla gider de, başka ilgililer bu fazla giderlerden faydalansalar bile, önlenmiş olan giderin tutarına kadar, müşterek avarya garamesine girer.” şeklindedir.
Somut olayda; davacı vekilinin, davalı tarafından, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacıya ait geminin onarımının yapıldığı, ancak yapılan onarımın hatalı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını bu nedenle davalıya yönelik hizmetindeki ağır kusuru nedeniyle uğranılan zararların tazminine yönelik terditli dava açtığı,taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan zarar isteminin kabul edilmemesi halinde zararın müşterek avarya hükümleri çerçevesinde ödettirilmesini istediği, istenen zararın TTK’nın 1352/1.maddesi uyarınca deniz alacağı olmasına rağmen(Yüksek Yargıtay 20 nci Hukuk Dairesinin 23/06/2016 gün ve 2016/5316 esas,2016/7481 karar sayılı ilamı) deniz alacağı olarak kabul edilmese dahi terditli talebi ile ilgili olarak değerlendirme yapılırken müşterek avarya hükümlerinin değerlendirilecek olması ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda anılan maddeler uyarınca deniz alacağına ilişkin olup denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından,davanın, HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne(Denizcilik İhtisas Mahkemesi) tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak, mahkememiz dosyası istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlemesi için dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.23/09/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye ..
☪e-imzalıdır.☪
Katip ..
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”